Turizmde sessizlik, ekonomide belirsizlik!..
Türkiye'de hayat pahalılığı, artık günlük yaşamın değişmeyen başlığı. Yaz aylarının gelişiyle gözler turizm bölgelerine çevrildi ancak tablo pek parlak değil. Sosyal medyada paylaşılanlara göre, önceki yıllara kıyasla hem turist sayısı azaldı hem de gelenler daha az harcama yapıyor.
İstanbul’da da benzer bir durum gözleniyor. Turist sayısındaki düşüş dikkat çekiyor. Üstelik gelen turistler sosyal medya üzerinden gittikleri yerler hakkında “kazıkçı” yorumları yaparak diğer turistleri uyarıyor. Artık insanlar bir yere gitmeden önce sosyal medyadaki değerlendirmelere bakıyor; memnuniyet varsa gidiliyor, yoksa alternatifler aranıyor. Buna rağmen bazı işletmeler hâlâ sahte yorumlarla algı yönetimi peşinde. Oysa hizmet sektöründe gerçek müşteri memnuniyeti her şeydir.
Uymayan bedelini öder
Bayram tatilinde pek çok kişi yüksek fiyatlar ve düşük hizmet kalitesinden şikâyet etti. Trafikte ise radar uygulamaları tartışma yarattı. İçişleri Bakanlığı, bu uygulamaların kazaları azalttığını belirtse de vatandaşlar “devlet tuzak kuruyor” düşüncesinden vazgeçmiyor. Oysa Batı’da kurallar nettir, uymayan bedelini öder.
Tüm bu gelişmeler, halkta “belirsizlik” ve “güvensizlik” hissini artırıyor. Konut kiraları, ev ve araba fiyatları, geçim derdi derken geleceğe dair umutlar giderek sönüyor. Üniversiteden mezun olan gençler, bir ev ya da araba sahibi olma hayalini bile kuramıyor.
Türkiye’nin kendi iç meselelerine odaklanması şart. Konut krizi, yüksek kira bedelleri, araç fiyatları ve kredi faizleri gibi konular ancak kararlı bir denetim ve adil bir sistemle çözülebilir. Aksi takdirde umutsuzluk ve güvensizlik derinleşmeye devam edecektir.
Dünyada resesyon, faizler düşüyor
Öte yandan küresel ekonomi de ciddi bir durgunluk içinde. Bu nedenle birçok ülkenin merkez bankaları faiz indirimine gitmeye başladı. Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası, Şubat 2023’ten bu yana en düşük faiz oranına gerileyerek faizleri yüzde 2’nin altına çekti. Rusya zaten uzun zamandır faiz düşürme politikasını sürdürüyor. ABD Merkez Bankası (FED) henüz faiz indirimine gitmedi ancak eski Başkan Donald Trump, her gün FED’e bu yönde baskı yapıyor. 18 Haziran’da FED’in, 19 Haziran’da ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararları açıklanacak.
Beklenti; hem dünyada hem Türkiye’de faizlerin düşmesi yönünde. Zira küresel ölçekte bir resesyon var ve merkez bankaları para bolluğu yaratarak ekonomiyi canlandırmak istiyor. Türkiye’de enflasyon düşmemiş olmasına rağmen faiz indirimi gündemde. Bu karar dolara yarayabilir, ancak içeride enflasyonu artırma riski de taşıyor.
Pandemi dönemindeki gibi bir para genişlemesi süreci yaşanabilir. Bu da doların, Bitcoin’in, gayrimenkulün ve otomobil fiyatlarının artmasına yol açabilir. Çünkü dünyada arz edilen para miktarı artacak ve yatırım araçlarına yöneliş güçlenecek.
Bu nedenle yatırım yapmak isteyenler için önemli bir fırsat penceresi açılıyor. Elinde nakdi olanlar, ev, araba ya da arsa almak isteyenler için doğru bir zaman olabilir. Öte yandan elinde mülkü olanlar ve ciddi bir ihtiyacı bulunmayanlar da satmak için acele etmemeli. Çünkü fiyatlar daha da artabilir. Özellikle ABD’nin öncülük ettiği bu genişleme politikası, tüm dünyada yeni bir ekonomik hareketliliği tetikleyebilir.