Sinema ve dizi filmlerinin üretimi, belirli bir yapım süreci içinde gerçekleşir. Temelde üç aşamadan oluşan film yapım sürecinin aşamaları; yapım öncesi (pre-production),yapım (production) aşaması ve yapım sonrası (post-production) olarak sıralanabilir. , sinema anlatımı; film hikayesinin senaryo aşamasında sahnelere bölünmesi, çekim aşamasında senaryodaki ilgili sahnelerin görsel-işitsel hale getirilmesi ve çekim sonrası aşamada eldeki görsel-işitsel materyallerin kurgu vb. işlemler aracılığıyla, film hikayesine uygun biçimde yeniden birleştirilmesinden oluşur. 

Başlangıçta bir fikir ile harekete geçilip yazılı olarak senaryoya aktarılan film hikayesi, son aşamada filmsel bir bütün haline gelip görsel-işitsel bir forma kavuşur ve seyirci karşısına çıkar. Günümüzde sinema filmi yapım sürecinde rol alan kişilerin filmsel bütüne olan etkilerini ve bu sürecin teknik ve estetik koşullarını karakterize eden bu üretim döngüsü içinde “yapım öncesi aşama”, film yapımının diğer aşamalarına olan teknik ve estetik etkileri nedeniyle giderek önem kazanmaktadır.

Bu süreçte karşılaşılan zorluklar, projelerin ölçeğine, türüne ve kapsamına göre değişiklik gösterebilir, ancak bazı ortak zorluklar her durumda geçerlidir. İşte sinema ve TV yapımcılığında sık karşılaşılan başlıca zorluklar:

Yatırımcılar ve prodüksiyon şirketlerinin bütçe kısıtlamaları, yapımcıları yaratıcı özgürlükten ödün vermek zorunda bırakabilir. Bütçeyi dengelemek, maliyetleri kontrol etmek ve kâr elde etmek zordur.

Yeni projeler için yatırımcı bulmak, özellikle belirsiz ve riskli projelerde oldukça zordur. Sinema ve TV projelerinin başarı şansı her zaman garanti edilmediği için yatırımcılar temkinli olabilir.

Büyük bir projede, çok sayıda insanın bir arada çalışması gerekir. Yapımcı, ekip üyeleri arasında iletişimi ve iş birliğini sağlamak, rol dağılımlarını yönetmek zorlayıcı olabilir. Setin kurulması, mekânın bulunması, izinlerin alınması gibi lojistik süreçler, projeyi yavaşlatabilir. Özellikle dış mekanlarda çekim yapılacaksa hava koşulları gibi beklenmedik faktörler, planları alt üst edebilir.

Çalışmaların yasal açıdan doğru ve güvence altında olması gerekir. Özellikle müzik, senaryo ya da karakter hakları gibi telif hakları sorunları ciddi sorunlara yol açabilir. Yapımcıların, ekipmanları, setleri ve insanları sigortalaması, aynı zamanda cast ve crew ile uygun sözleşmeleri yapması gereklidir.

Özellikle dijital platformların artışıyla birlikte, geleneksel televizyon ve sinema sektörü, dijital içerik sağlayıcılarıyla daha büyük bir rekabete girmiştir. Bu ortamda izleyici ilgisini çekmek daha zor hale gelmiştir. Sinema ve TV projeleri genellikle yüksek risk taşır. Yatırım yapılan bir projede, beklenen ticari başarıyı elde edememek büyük bir kayba yol açabilir. Bu, yapımcılar için psikolojik ve finansal bir baskı yaratabilir

Film ya da dizi, sadece çekilmekle kalmaz; aynı zamanda doğru dağıtım kanallarında izleyiciye ulaşması gerekir. Sinema salonlarında, dijital platformlarda veya televizyon kanallarında yer almak için güçlü dağıtım anlaşmaları yapılmalıdır. Projenin tanıtım süreci, izleyici kitlesine ulaşmada kritik öneme sahiptir. Etkili bir pazarlama stratejisi geliştirmek, özellikle rekabetin yoğun olduğu ortamlarda oldukça zordur. 

Sinema ve TV yapımcılığı, çok sayıda etkenin bir araya geldiği, karmaşık ve riskli bir iş olsa da doğru ekip, planlama ve stratejilerle başarılı projeler ortaya çıkabilir. Bu zorlukları aşabilmek için yaratıcı, teknik ve organizasyonel becerilerin bir arada kullanılması gerekmektedir

Sanatı bir silah amacıyla kullanmak isteyen toplum mühendisliğine soyunmuş   bazı uluslararası yapımcılar, dijital platformlarla ahlaki çöküntülü aile içerisi ne sokulmayacak yapımlarla bilerek asli görevleri olan toplum ahlakını yeniden, şekillendirerek, zayıf karakterli toplum yapısına doğru geleceğimizi tehdit etmekte ve karanlık güçlerin elinde medyayı kullanmaktadırlar.

Toplumsal gelişmelerde, sinema ve televizyon etkin bir araç olarak hep kullanılmış ve kullanılmaya devam etmektedir. Hollywood yapımcıları sinema sektörüyle Pentagon destekli projeler yaparak dünya pazarına güç ve gövde gösterisiyle sinemanın sihrini devreye koyarak propaganda misyonlu yapımlarla tüm dünya ya görsel güç gösterisi sunmuşlardır.

Yerli yapımcılarımız son yıllarda kendi imkanlarıyla yaptıkları dizilerle uluslararası dizi platformlarında kendilerinden sıkça bahsettirmekte ve ülke ekonomisine yüklü gelir sağlamaktadırlar. Devlet politikası olarak dizi çekimlerinde destek maalesef yeterli değildir. Yapımcılar dünya pazarında ve iç pazarda tekelci zihniyet karşısında zorluklarla mücadele ederek ayakta kalma savaşı vermektedirler.

Televizyon ve sinema yapımcıları, devletle el ele verip çok güzel projelere imza atarak, dünya pazarında, kültür ve turizm alanında ülkemizi en iyi şekilde tanıtabilirler. Devlet tekelleşmeyi kırmak için devreye girmeli bağımsız ve tarafsız yeni yapımları maddi desteklerle teşvikler sunarak, bacasız ekonomiyi dünya pazarında desteklemelidir.

Sinema ve dizi yapıcılarını kültür bakanlığı çatısı altında uluslararası camiada daha güçlü kılmak için maddi ve manevi teşviklerle desteklenmeli. Millî sınırlarımızda bulunan mekanlardan, müze ve saraylardan, mesire yerleri, park ve bahçelerden belediyeleri de devreye sokarak turizme katkı sağlayacak görsel zenginliklerimizi dünya pazarına tanıtacak çekimlerde destek sunulmalıdır. Yapımcıların yaptıkları masrafların belli oranında devlet teşvik vererek, katma değer katkısı sağlamalıdır.

Basın yayın mezunu, alaylı, usta çırak ilişkisiyle sektöre gönül vermiş saha elemanlarının, kamera arkasında görülmeyen gerçek kahramanlar. Halk olarak bizler sıcacık evimizde oturarak televizyonlarımız başında elimizdeki kumandayla dizi ve sinema filmlerini rahatlıkla izlerken ekonomik kaygılardan, hayatın zorluklarından çok kısada olsa uzaklaşıp, hayaller dünyasında gezinmemizi sağlayan set çalışanlarına müteşekkiriz.

Sokaklarda set çalışanlarını gördüğümüzde halk olarak emekçilere ellerimizden gelen sevgi ve desteği vermek, saygı göstermek, ülkemizin tanıtımında milli duruş olmalıdır.