SON DAKİKA
Kızılay masthead

Savunma hisseleri...

2025 yılı ne enteresan olaylara sahne oluyor. Bir tarafta yapılan dünya ülkelerindeki seçimler diğer tarafta savaşlar ekonomilere büyük zararlar veriyor bu durum da bizim jenerasyonu ziyadesiyle yoruyor.

. Bu arada başta ülkemiz olmak üzere de birçok alanda ülkeler savunma sanayilerini güçlendirmeye çalışıyor. Çünkü artık bu teknolojik ortamda ve gelişmişlikle barışı düşünecekken bize savunma için harcama yapıyoruz. Bu konuda da büyük para harcanıyor. Silah satmak için buna neden olan ülkeleri kınıyorum. Ama unutmayalım ki biz de bu alanda ülke olarak, eski yıllara oranla çok iyi satışlar yapıyoruz. 

İlk önce Rusya-Ukrayna savaşı dünyamızı Jeopolitik açıdan ve daha birçok açıdan kökten değiştirdi. Hem ekonomik düzeyde hem de askeri-stratejik düzeyde. Şu anda Hindistan ile Pakistan arasında da askeri çatışmalar yaşanıyor. Dünya genelinde çatışmalar giderek tırmanıyor. 

Bu alanda en büyük kazananlardan biri silah sanayii. Bu şirketler Maalesef yeni dünyada doğru zamanda, doğru ürünlerle doğru yerdeler. Hani bir güç olsa da bu sanayi kaç para kazanıyorsa verse bunları dünyanın dışına gönderse, biz de rahat etsek. 

2025 yılı için Türkiye'nin savunma bütçesi Global Firepower verilerine göre 47 milyar dolar olarak öngörülmektedir. Bu bütçe ile Türkiye, dünya genelinde 13. sırada yer almaktadır. Ayrıca, savunma sanayi ihracatında da artış beklenmektedir, nisan ayında %54'lük bir artış gözlemlenmiştir. Savunma bütçesi sıralamasında öne çıkan ilk beş ülke şunlardır:

Amerika Birleşik Devletleri: 895 milyar dolar

Çin: 266,85 milyar dolar

Rusya: 126 milyar dolar

Hindistan: 75 milyar dolar

Suudi Arabistan: 74,76 milyar dolar

Gerçek şu ki dünya, son 50 yılın en güvensiz dönemini yaşıyor. Önümüzdeki yıllarda askeri harcamalar büyük oranda artacak. Yeni silahlara, elektronik saldırı ve savunma sistemlerine olan talep rekor seviyelere çıkacak. 

Dünya çapında bu yıl sanki bir başka silahlanma patlaması yaşanıyor. Yatırımcılar bu jeopolitik gelişmeleri paraya çevirmek için borsalarda savaşıyorlar. Önümüzdeki yıllarda silah şirketlerinin devasa kârlar elde edeceği kesin. Öyle ya da böyle. Yani savaşmasanız dahi bundan para da kazanabilirsiniz. 

Örneğin Avrupa'da NATO ülkeleri büyük çaplı bir yeniden silahlanma sürecine girmeli; Trump'ın kaotik dış politikasına bakacak olursak, bu süreç iki kat daha hızlı ilerlemeli. Rusya-Ukrayna savaşı sırasında NATO başlangıçta Ukrayna'ya hiçbir yeni ürün tedarik etmedi. Bunun yerine eski stoklar Ukrayna'ya gönderildi.

Ancak bu depolar artık boş. Ayrıca iki yıl önce NATO ve ABD, Ukrayna'ya son teknoloji seyir füzeleri, ATACMS füzeleri, Storm Shadow füzeleri, insansız hava araçları, Patriot füze savunma bataryaları ve diğer sistemleri tedarik etmeye başladı. 

İşte bu dönem savunma şirketleri için altın zamanlar olarak hep anılacak. 

Avrupa ve Amerikan silah şirketleri için eski silah stoklarının azalması ve modern askeri teçhizat stoklarının azalması ideal senaryodur. Zira artık Avrupa ve ABD'nin klasik modernleşme döngülerinin yanı sıra, tükenen, boşalmış silah stoklarını da yenilemesi gerekiyor. 

Sadece bu da değil. Hindistan'dan Vietnam'a, Polonya'dan Güney Amerika'ya kadar, gelişmekte olan pazarlarda artık yeni ekonomik güçler. Bu ülkeler önümüzdeki yıllarda modern askeri teçhizata her zamankinden daha fazla para harcayacaklar. Bunu Polonya'da da görüyoruz; Polonya büyük bir silahlanma sürecine girdi bile.

Küresel askeri harcamalar 2024 yılında 2,718 trilyon dolara ulaşarak Soğuk Savaş'ın sonundan bu yana en keskin yıllık artışı (%9,4) kaydetti. Bu artışın 2025 yılında da devam etmesi bekleniyor. Artan jeopolitik gerilimler, devam eden çatışmalar (Ukrayna, Orta Doğu vb.) ve artan tehdit algıları bu harcamaların temel itici güçleri arasında yer alıyor. NATO üyelerinin toplam askeri harcamaları 2024'te 1,506 trilyon dolara ulaştı ve üyelerin büyük çoğunluğu GSYİH'lerinin % 2'sini savunmaya ayırma hedefine yaklaşıyor.

Borsa realistleri olarak, savunma sektöründeki kazanç fırsatlarının ne kadar büyük olduğunu hiçbir duyguya kapılmadan görüyoruz. Savunma sektöründeki birçok hisse senedi, yaklaşan büyüme döngüsü göz önüne alındığında hala aşırı değerli değil. Zira bu büyüme genel ekonomik gelişmeden tamamen bağımsız olacaktır. Daha da büyük bir değere kavuşacaktır. Ben ne kadar Atatürk’ün o güzel sözünü hatırlatsam da para her şeyi dövüyor. Ne idi o söz? “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh…”