SON DAKİKA

Parazitlerin etkisi altında

Merhaba sevgili okuyucularım. Bu haftaki yazımı ne pazarlama ne e-ticaret konularının hiçbirinden oluşturmadım; çok daha zor olan bir noktaya değinmek istedim. Aslında pazarlama sayesinde hep dile getirdiğim bir husus vardır; müşteri mevzubahis olunca konumuz insan ve en zoru da tam da bu derim her zaman.

Pazarlamada iç ve dış olarak ikiye ayırdığımız müşterilerin işletmeler açısından dış müşteriler kadar zor olan iç müşteriler konusuna yani insan kaynakları dediğimiz çalışanlar konusuna bugün biraz değineceğiz. 

Bugüne kadar çevremizde çoğunlukla işletmelerden yana ya da yöneticilerden yana çalışanlarına karşı olumsuz yaklaşımları görmüş hatta “Mobing” kavramı hayatlarımıza bu vesile ile girmiştir. Ancak insan mevzubahis olunca ister günlük hayatlarımızda isterse iş hayatlarımızda olsun birbirimizle “iletişim” halinde olduğumuz bir gerçektir. İletişim karşılıklı bir süreci ifade ederken her iki tarafında bu sürece olumlu ya da olumsuz katkısını eşit derecede görebilmekteyiz. Bir de bu süreçte iletişim akışını bozan, kesintiye uğratan, ki bugün ki konumuzun özünü ifade eden, terminolojide “parazit” olarak ifade edilen dış müdahalelerden bahsedeceğiz. İletişimi sekteye uğratan parazitler işletme içerisinde iş yapış şekillerini bozan hatta bazen tamamen ortadan kalkmasına sebep olan kötü sonuçlar doğurabilmektedir.

Peki nasıl mı? 

Yöneticilik çok sancılı bir süreç oluyor hele ki ekibinize dışarıdan müdahaleler dediğimiz parazitler söz konusu ise; bu sebeple liderlik edebilmek gerek ama parazitlerden uzak tutamadığını organizasyona liderlik edebilmek de çok zor…

Yöneticilik, birçok kişi için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Ancak, özellikle dışarıdan gelen müdahalelerin söz konusu olduğu durumlarda, yöneticilik oldukça sancılı bir süreç haline gelebilir. Bu noktada, liderlik becerileri devreye girer. Bir liderin en önemli görevi, ekibini bu zorlu süreçlerde yönlendirmek ve motive etmektir. Ancak, maddi ve manevi menfaatlerle bağlı kişilerin oluşturduğu bir organizasyona liderlik etmek, son derece karmaşık bir hal alabilir.

Dışarıdan gelen müdahaleler, bir organizasyonun iç dinamiklerini etkileyerek, çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu müdahaleler genellikle yönetim kararlarını zorlaştırır ve çalışanlar arasında güvensizlik yaratır. Böyle bir ortamda liderlik yapmak, ekibin moralini yüksek tutmak ve hedeflere ulaşmak açısından daha da zorlaşır.

Çünkü liderlik, sadece yöneticilikten ibaret değildir. Gerçek bir lider, ekip üyelerinin ihtiyaçlarını anlayabilmeli, onlara ilham verebilmeli ve bu zorlu süreçlerde onları destekleyebilmelidir. Duygusal zeka, empati ve etkili iletişim becerileri, liderin bu zorlu süreçlerde başarılı olabilmesi için kritik öneme sahiptir. 

Peki böyle durumlara ilişkin çözüm önerileri neler mi olabilir?

1. Açık iletişim: Ekip içinde açık bir iletişim kanalı oluşturmak, çalışanların duygularını ve düşüncelerini rahatça ifade etmelerine olanak tanır. Bu, güvensizlik hissini azaltır.

2. Geri bildirim kültürü kurun: Çalışanlardan gelen geri bildirimleri dikkate alın ve bu geri bildirimleri değerlendirerek, ekip içindeki sorunları çözmeye çalışın.

3. Eğitim ve Gelişim: Ekip üyelerinin sürekli eğitim almasını sağlamak, onların yeteneklerini geliştirecek ve değişen koşullara daha iyi uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır.

4. Takım ruhu oluşturun: Ekibin dayanışmasını artırmak için takım aktiviteleri düzenleyin. Bu, hem motivasyonu artırır hem de ekip içindeki bağları güçlendirir.

5. Motivasyon stratejileri: Çalışanların motivasyonunu artırmak için çeşitli stratejiler geliştirilebilir. Örneğin, başarıları takdir etmek, ödüllendirmek ve ekibi motive edecek etkinlikler düzenlemek etkili olabilir.

6. Manevi değerlere önem verin: Çalışanların manevi değerlerine duyarlı olun. Onların bireysel farklılıklarını kabul etmek ve saygı göstermek, bağlılıklarını artıracaktır.

7. Kriz yönetimi planı: Olası dış müdahalelere karşı bir kriz yönetimi planı oluşturmak, liderin bu tür durumlarla başa çıkmasını kolaylaştırır. Planların önceden belirlenmesi, hızlı ve etkili bir yanıt verilmesine olanak tanır.

Kısacası diyebiliriz ki; liderlik, zorlu bir yolculuktur ve dış müdahaleler bu yolculu daha da zorlu hale dönüştürebilir.  Ancak, etkili bir iletişim, geri bildirim kültürü ve çalışanların manevi değerlerine saygı göstermek, bu zorlukların üstesinden gelmek için önemli adımlardır. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir lider, yalnızca yönlendiren değil, aynı zamanda ekibini motive eden ve onların gelişimine katkı sağlayan kişidir. 

Bir sonraki yazımızda, bilginin ışığında güzel günlerde görüşmek üzere…