Dolar $
32.89
%0.17 0.05
Euro €
35.34
%0.62 0.21
Sterlin £
41.66
%0.18 0.07
Çeyrek Altın
4030.33
%0.42 16.61
SON DAKİKA

Para savaşları...

Bu hafta okuduğum ekonomi profesörleri yazılarında hem döviz cinsinden borçlanma hem de yabancıların Carry Trade dedikleri bizim Taşıma Ticareti diye çevireceğimiz, düşük faiz oranından borç almayı ve daha yüksek getiri oranı sağlayan bir varlığa yatırım yapmayı içeren bir ticaret stratejisinden söz ediyorlar.

 Bu dönemi yatırımcılar için dikkatli olunması gereken bir süreç diye tanımlıyor Emre Alkin hocamız. Döviz cinsinden borçlanma bir ülkeyi savunmasız hale getirse ve mümkünse bundan kaçınılması gerekse de, özellikle finansal sistemin yüksek oranda euroize veya dolarize olduğu durumlarda bunun faydalı olabileceği belirli durumlar vardır. 

Türkiye'deki firmalarda rekor seviyede döviz cinsinden borçlanma başladı. Bu konuda hem yerli hem de yabancı şirketler dövizde oynama olmazsa kazançlı çıkabilirler. Ama ne yazık ki, ülke olarak dövizle kavgamız devam ediyor. Biliyorsunuz taşıma ticareti, düşük faiz oranından borç almayı ve daha yüksek getiri oranı sağlayan bir varlığa yatırım yapmayı içeren bir ticaret stratejisidir. Genellikle düşük faiz oranlı bir para biriminden borç almaya ve ödünç alınan tutarı başka bir para birimine dönüştürmeye dayanır. 

Taşıma ticaretinin amacı, kullanılan kaldıraç miktarına bağlı olarak önemli olabilecek faiz oranları arasındaki farkı yakalamaktır. Bir taşıma ticareti oluşturmanın ilk adımı, hangi para biriminin yüksek getiri sağladığını ve hangisinin düşük getiri sunduğunu bulmaktır. Yatırımcı düşük faiz oranlı bir para biriminden borç alır ve daha yüksek faiz oranı getiren bir para birimine veya varlığa yatırım yapar. 

Ödünç alınan tutar, ikinci para birimi cinsinden olan hisse senedi, emtia, tahvil veya gayrimenkul gibi varlıklara aktarılabilir. Biraz karışık gibi anlattım ama aslında bu iş ile uğraşan kişileri tanıyorum onlar için çok basit. Önlerinde bir ekran olması yeter. Ancak, bu kadar basit anlatsam da taşıma işlemleri karlı olabilse de risksiz değildir. Carry trade'ler yüksek riskli stratejiler olarak kabul edilir ve başarıyla yürütülebilmesi için doğru piyasa koşulları ve yatırım uzmanlığı gerekir. Piyasa koşulları hızla değişebilir ve beklenmedik olaylar veya faiz oranlarındaki değişiklikler, taşıma işlemlerinin kârlılığını etkileyebilir. Bir de taşıma işlemleri döviz kuru dalgalanmalarına tabidir.

İki para birimi arasındaki döviz kurunun tüccarın aleyhine hareket etmesi, faiz oranı farkından elde edilen kazançları aşındırabilir ve hatta ortadan kaldırabilir. Taşıma işlemlerinin para birimleriyle sınırlı olmadığını unutmamak önemlidir. Taşıma kavramı, tüccarın düşük faiz oranıyla borç aldığı ve daha yüksek getiri oranları sağlayan varlıklara yatırım yaptığı hisse senetleri, emtialar, tahviller veya gayrimenkul gibi hemen hemen her varlık sınıfına uygulanabilir. Dünya ülkeleri içinde yabancı para biriminde borçlanma genellikle sorun oluşturabilir. 

Bu konuda en dertli ülkelerden biri de biziz. Çünkü başta Döviz Kuru Riski taşıyoruz. Bir ülke yabancı para biriminde borçlandığında, döviz kuru riskine maruz kalıyor. Eğer borçlanan ülkenin yerel para birimi zayıflarsa, borcu ödeme konusunda zorluk yaşanabilir çünkü borcu ödemek için gereken yerel para miktarı artar. Size bu anlattığım tanıdık geliyor değil mi? 

Eğer borçlanan ülkenin yerel para birimi değer kaybederse, uluslararası borçların ödenmesi daha pahalı hale gelir. Bu durum, sınırlı finansal kaynaklara sahip üçüncü dünya ülkeleri için önemli bir yük olabilir. Genellikle emtia fiyatlarının çökmesi veya ciddi ekonomik durgunluk gibi ekonomik şoklarla karşılaşabilir. Zayıf borç yönetimi, bu şoklarla birleştiğinde döviz cinsinden borçlanma durumunda borç krizine yol açabilir. Yabancı para biriminde borçlanmak, bir ülkenin parasal politikasında kontrolünü azaltabilir. 

Borçlanan ülke, değişen kuru istikrarlı tutmak için parasal politikasını ayarlamak zorunda kalabilir, bu da iç ekonomik zorluklarla baş etme kapasitesini sınırlayabilir. Yabancı para biriminde borçlanmak birçok ülke için sorunlara yol açabilirken, güçlü ekonomi ve istikrarlı para birimine sahip bazı ülkeler finansal stratejilerinin bir parçası olarak yabancı para biriminde borçlanabilirler. 

Ancak, ekonomik olarak zayıf ve para birimleri dalgalı olan üçüncü dünya ülkeleri için yabancı para biriminde borçlanma ciddi riskler ve zorluklar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, üçüncü dünya ülkeleri için dikkatli borç yönetimi ve risk yönetimi stratejileri uygulamak büyük önem taşır. Ne yazık ki borçla yaşayanların ve de ülkelerin iki yakası bir araya zor geliyor.