Ortadoğu'da kartlar yeniden dağıtılıyor: Hedef Türkiye mi?
Ortadoğu'da tansiyon her geçen gün biraz daha yükseliyor. İsrail'in İran'a yönelik saldırıları sürerken, ABD bölgeye B-52 bombardıman uçakları gönderdi. İngiltere askeri varlığını artırıyor.
Almanya’dan gelen ve medyada tartışma yaratan açıklamalar ise bu savaşın sadece bölgesel bir çatışma olmadığını düşündürüyor.
Bir İsrailli gazetecinin “Finali Türkiye ile yapacağız, sırada Türkiye var” şeklindeki açıklamaları da dikkat çekici. Eğer bu açıklamalar gerçekse, bölgede çok daha büyük bir oyunun sahnelendiği açıktır.
Türkiye elbette bu tehditlere boyun eğecek bir ülke değildir. İçeride ekonomik zorluklarımız olabilir, farklı düşüncelerimiz de. Ancak söz konusu vatan olduğunda, Türkiye tek yürek olur. Bu, tarih boyunca defalarca kanıtlanmış bir gerçektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvenlik kabinesi toplantısı sonrası yaptığı açıklama bu durumu teyit eder nitelikteydi: “İsrail’in hedefi yalnızca İran ya da Gazze değil, bölgede başka planlar da devrede. Biz bunun farkındayız ve gereken tedbirleri alıyoruz.”
Türkiye de bu doğrultuda hazırlıklarını sürdürüyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve kuvvet komutanları, İran sınırındaki birlikleri ziyaret etti. Alarm seviyeleri yükseltildi. Elektrik kesintisi ihtimaline karşı yüzen santraller devreye alındı. Hava savunma sistemlerimiz – S-400, SİPER-2, SİPER-3, HİSAR ve KORKUT – aktif halde.
Savunma sanayimiz bu süreçte adeta teyakkuzda. İHA ve SİHA sistemlerimiz de alarm konumunda. Türkiye, bölgedeki gelişmeleri sadece izlemiyor; güçlü bir hazırlık süreciyle olası tüm senaryolara karşı adımlarını atıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri, Türkiye’nin bu süreçteki duruşunu özetliyor:
“Türkiye tehdit edilecek bir ülke değildir. Türkiye, sadece Türkiye’den ibaret de değildir.”
Bu sözler, dışarıya net bir mesaj olduğu kadar, içeride de birlik ve kararlılık çağrısıdır.
Bu süreç yalnızca güvenlik açısından değil, ekonomi üzerinde de doğrudan etkili. İran-İsrail hattındaki savaş, altın fiyatlarını yükseltiyor. Güvenlik kaygısı nedeniyle, İran’dan Türkiye’ye doğru insan hareketliliğinde artış bekleniyor. Bu durum, özellikle gayrimenkul sektöründe fiyatları etkileyebilir.
Sonuç olarak, Ortadoğu’da yeni bir dönem başlıyor. Oyun kurucular belli, hedefler açık. Ancak Türkiye hazırlıklı, güçlü ve kararlıdır. Provokasyonlara gelmeden, akılla ve soğukkanlılıkla hareket ederek süreci yönetilecektir.
Bu süreçte önemli olan, ülke içinde birlik ve kararlılığı koruyarak, dış politika adımlarında dikkatli ve caydırıcı bir çizgide ilerlemektir.