SON DAKİKA
Kızılay masthead

Keşmir sınırında sadece toprak değil, gelecek de tehlikede

Dünyanın gözü kulağı Güney Asya'da. Hindistan ile Pakistan arasında yıllardır süren düşmanlık, son günlerde yeniden alevlendi. Olan yine masum insanlara oldu.

Her şey, 22 Nisan’da Hindistan’ın Keşmir bölgesinde yaşanan bir saldırıyla başladı. Kalabalık bir turist grubunun bulunduğu bölgeye bomba atıldı, 28 sivil hayatını kaybetti. Saldırının arkasında Pakistan bağlantılı bir örgüt olduğu öne sürüldü. Ancak örgüt daha sonra “biz yapmadık” diyerek geri adım attı. Hindistan ise bu saldırıyı bir savaş nedeni olarak kabul etti.

Bölgeye baktığımızda, Hindistan’ın çevresinde kendisinden hoşnut olmayan pek çok ülke var. Gerilim bu şekilde sürerse işin ucu nükleer bir çatışmaya kadar gidebilir. Çünkü hem Hindistan hem Pakistan hem de komşu ülke Çin nükleer silahlara sahip. Keşmir ise tam bu üç ülkenin ortasında yer alıyor. Bu yüzden mesele sadece bir toprak kavgası değil; yıllardır çözülemeyen bir kimlik ve güç mücadelesi aynı zamanda.

Hindistan’ın bu süreçteki sert tutumunu, doğru bir hamle olarak görmüyorum. 

21. yüzyılın yeni şekillendiği, Çin ve Amerika arasındaki ticari gerilimlerin arttığı bir dönemde, ABD'nin Hindistan’a yönelmesi dikkat çekmişti. Özellikle Apple gibi dev yatırımcılar Hindistan’a büyük yatırımlar planlıyordu. Ancak savaş ihtimali konuşulan bir ülkeye kimse kolay kolay yatırım yapmaz.

Öte yandan Hindistan, geçmişte İsrail ile Ermenistan’a silah desteği verdi. Bu durum, İslam ülkeleri arasında tepkiyle karşılandı. İslam İşbirliği Teşkilatı, açık bir şekilde Pakistan’ın yanında olduğunu duyurdu. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Pakistanlı mevkidaşıyla bir görüşme gerçekleştirdi. Bugün İslam dünyası, net bir şekilde Pakistan’ın arkasında duruyor.

Türkiye halkı da Pakistan’ı yakından tanır

Pakistan’ın elinde yapay zekâ destekli silahlar olduğu kanaatindeyim. Eğer bu doğruysa, bu krizden daha güçlü çıkacak olan taraf Pakistan olacaktır. Türkiye halkı da Pakistan’ı yakından tanır. Milli Mücadele dönemimizde, bize hem maddi hem manevi büyük destek vermiş bir halktan söz ediyoruz. Türkiye de aynı kardeşlik duygusuyla hareket etmeye devam ediyor.

Sonuç olarak, bu bölgede yaşanacak her çatışma sadece iki ülkeyi değil, tüm dünyayı etkiler. Keşmir meselesi artık yalnızca bir sınır sorunu değil, küresel bir güvenlik krizidir. Taraflar bu krizi fırsata çevirebilir: ya yeni bir savaşın fitilini ateşleyecekler ya da yeni bir barış sayfası açacaklar. Dünya, hangisinin tercih edileceğini endişeyle izliyor.