Ciddi anlamda ekonomik olarak enflasyonu en uç noktalarını yaşıyoruz. Hatta dünya genelinde birinciliği önde götürüyoruz diyebiliriz. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uyguladıkları program üzerinden gidiyor. Bu programa göre 2024’ün sonundan itibaren ekonomide ciddi anlamda düzelme beklediklerini söylüyorlar. Bunları düzeltmek için başta emeklilerin durumu ortada, asgari ücretlerin hali ortada, şu anki durumda artık ev almak hayal oldu. Aynı şekilde araba almakta hayal oldu. Bu durum nereye kadar gider belli değil. Genele baktığımızda herkes aynı durumda değil tabi belli bir kesimi böyle…

Çalışamayanda çok var

Ülke genelini iyi tanımak gerekiyor bir şeylere çözüm getirilecekse Türkiye’de 16 milyon emekli var. Sigortalı olarak 26 milyon çalışan var. Tabi çalışamayanda çok var. Türkiye’de asgari ücretle çalışanların sayısı 7 milyona yakın bir sayı bu da kayıtlı işçilerin yaklaşık yüzde 42’sinin asgari ücretle çalıştığını gösterir. Asgari ücret 17 bin TL bu hayat pahalılığında idame ettirebilmesi için ne kadar olmalıdır. Emeklinin hayatını idame ettirebilmesi için ne kara almalıdır. Toplumun önemli bir kesimi bunalmış vaziyette kiralar almış başını gidiyor. Türkiye küresel uluslararası finans sistemin etkisinde, borca dayalı ekonomik sistemde borç alan hükümetler bu süreci iyi yürütemezse yine başa dönecektir. Türkiye tüketen bir toplum tekrar üretime geçmeye ihtiyacı var. Üretim için ise yatırıma ve istihdama ihtiyacı var. Türkiye’nin yıllık cari açığı 55,4 milyar dolardır. Bu yıl beklenti ise 30 milyar dolara düşmesidir.

Türkiye’ye Avrupa kapılarını tekrardan açacağız

Normalleşme dedikleri bir süreçte AB için önemli olan Osman Kavala’nın ve Selahattin Demirtaş’ın dışarıya çıkartılmasını istiyorlar. Selahattin Demirtaş Kobani davasından 42 yıl ceza almış olsa da AB niyetini açık bir şekilde beyan etmiştir. AB” Böyle bir demokratikleşme süreci başlatırsanız bizde Türkiye’ye Avrupa kapılarını tekrardan açacağız dedi. İstedikleri şekilde yapılırsa yatırım yapacaklarını da söylüyorlar. Ne yazık ki günümüzdeki ideolojik ekonomistlerin yaklaşımları bu şekilde, stratejik olarak Türkiye’nin konumundan dolayı Türkiye’den vazgeçemezler her şekilde adım atmak zorundalar ama şu an normalleşme adı altında bir oyun var. Normalleşme olarak Özgür Özerin attığı adımlar devam ederse yatırımlar başlayacak ve TL değerlenecektir. Pazarlık gücü olan biziz batının siyasal ya da ekonomik işbirliği için hangi şartla gelecek ne kadar vadeyle gelecek belirleyecek olan Türkiye’dir. Ülkemizin tekrardan aynı noktaya gelmemesi için yatırım, istihdam, tüketen değil üreten toplum haline gelmesi ve ara eleman yetiştirilmesi gerekir. Üniversite mezunu çok, sanayide çalışacak eleman yok. Üniversite okulları maliyetli iş bulamıyorlar zaten 4 yıl sanat eğitimi okumuş olsa usta maaşları her türlü üniversite maaşların üstünde.