Dolar $
34.08
%0.02 0
Euro €
37.74
%-0.25 -0.09
Sterlin £
44.8
%-0.27 -0.12
Çeyrek Altın
4481.27
%-0.71 -31.78
SON DAKİKA

Dünyadan notlar

Bugün size bu yazımda dünya ekonomisini ilgilendiren değişik konulardan paragraflar sunmak istiyorum. Bazıları ilginizi çekebilir. Okuduğunuzda da "neler oluyor şu dünyada" diyebilirsiniz.

Mesela hiç düşünmediğiniz bir konu Çinliler neden büyük şehirleri terk ediyor?  Ya da ABD seçimleri açısından durgunluk ne anlama gelir? Dünyayı nasıl etkiler? Türkiye’de enflasyon düşer mi? Biden gidince Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomiye bakışı değişecek mi? Tekstil şirketleri Çin malı yerine Afrika malına mı dönecek? 

İşte bu hafta size böyle bir derleme sunmak istiyorum. Bakalım beğenecek misiniz? 

İlk olarak Çin’e gidiyoruz. Ülkemizde büyük şehirlerden kaçıp daha mülayim bölgelere yerleşenleri biliyoruz. Buna Çin de katıldı. Çin'de uzun süre büyük bir şehirde yaşıyorsanız iyi durumda olduğunuz söylenirdi. Ancak artık pek çok insan büyük şehirlere sırtını dönüp mutluluğu küçük yerlerde arıyor. Ama bu bizdeki gibi bu kadar da kolay değil.  Komünist devlet ve parti liderliği, nüfusu kırsal ve kentsel sakinler olarak bölüyor. Metropole dışarıdan gelenler, yerli kent sakinleriyle aynı haklara sahip olamıyor. Daha az sosyal yardıma ve daha kötü sağlık hizmetlerine sahip. Bazı çocuklar standartların altındaki okullara gitmek zorunda kalıyor ya da ülkede büyükanne ve büyükbabalarının yanına bırakılıyor. Şehir sakini olarak vatandaşlığa kabul edilme veya bir daire satın alma hedefi yalnızca birkaç kişi için ulaşılabilir. Bu yüzden Çinliler küçük şehirlere gitmeyi iyi düşünmeliler. 

Artık kızarmış tavuk satan eski iletişim mühendisi Liu da döndüğü Ana evinde yani memleketinde kendini daha özgür hissediyor. 31 yaşındaki oyuncu, küçük şehirlerdeki yaşam standartlarının da artık büyük şehirlerdekine yakın olduğunu söylüyor: "Artık burada hayat gerçekten güzel. Alışveriş, restoranlar, yaşam ve trafik, her şey yolunda." Lunapark, hayvanat bahçesi ve sinemalar bile var. Daha ne olsun değil mi?

Şimdi de Amerika Birleşik Devletleri’ne gidiyoruz. ABD resesyon riskiyle karşı karşıya mı? Acaba ekonomik bir gerileme, merkezi bir seçim konusu haline gelebileceği için siyasi sonuçlara da yol açabilir mi? Genellikle beklenen bu. Bir de Kamala Harris mi yoksa Donald Trump mı Kasım ayındaki yarışı kim kazanacak? Yakın gelecekte ABD ekonomisinin gelişmesinin bu karar üzerinde etkisi olması muhtemeldir. Çünkü mülteci meselesinin yanı sıra Amerikalıları en çok ilgilendiren konuların başında ekonomi geliyor.

ABD'de daha önce güçlü olan işgücü piyasası zayıflık belirtileri gösteriyor. ABD'de işsizlik Temmuz ayında iki buçuk yıldan fazla bir sürenin en yüksek seviyesine çıktı. Washington Çalışma Bakanlığı'nın geçen hafta açıkladığı gibi, sonuçta yalnızca 114.000 yeni iş yaratıldı; bu da işsizlik oranının önceki aya göre 0,2 puan artarak yüzde 4,3'e yükseldiği anlamına geliyor. 

ABD endüstrisi şaşırtıcı bir şekilde Haziran ayında üst üste ikinci ay daha az sipariş aldı. Siparişler bir önceki aya göre yüzde 3,3 düştü. ABD'de imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi de Haziran ayında 48,5 puandan 46,8 puana geriledi. Ekonomistler barometrenin 48,8 puana yükselmesini bekliyordu. Amerika böyle gelelim ülkemize. 

Güzel haber şu, Türkiye'de tüketici fiyatları artık eskisi kadar hızlı yükselmiyor. Geçtiğimiz haftayı kapatırken Maliye Bakanımız böyle dedi.  Enflasyon oranı Temmuz ayında yüzde 62 seviyesinde gerçekleşti; bu oran bir önceki aya göre yaklaşık yüzde on daha düşüktü. Türkiye İstatistik Ofisi'nin açıklamasına göre tüketici fiyatları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 61,78 arttı. Bu, yıllık enflasyon oranının yaklaşık yüzde on puan düştüğü anlamına geliyor ki bu, uzmanlara göre büyük ölçüde istatistiksel baz etkilerinden kaynaklanıyor.

Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla Haziran 2023'ten bu yana faiz oranını 41,50 puan artırdı. 

İşte sizin için bu hafta derlediğim haberlerinden bazıları böyle... Bana ayrılan bölümün sonuna geldim. Tekstil şirketleri Çin Malı yerine Afrika Malına mı dönecek?  Sorusuna geniş cevap veremedim. Ama çevremdeki tekstilcilerden öğrendiğim kadarıyla Afrikaya dönmüş bile. Alman moda endüstrisindeki yaklaşık 350 şirketi temsil eden Alman Moda derneğine göre, birçok şirket Avrupa'ya daha yakın üretim yapmak istiyor. Avrupa Birliği, Mısır'a milyarlarca dolarlık yardımı onayladı. Keşke ülkemiz bu alandaki boşluğu Türkiye yararına doldursaydı. 250 bin  kişiden fazla tekstilde sektöründe işsiz var ülkemizde.