SON DAKİKA

Dijital değişim ve kalkınma

Geçen gün ülkemizin ekonomi alanında Nobel alması hepimizi memnun etti. Bu yılki Nobel Ekonomi Ödülü, kurumların nasıl oluştuğu ve ekonomik büyüme ile siyasi sistemler arasındaki ilişkiye dair yaptıkları öncü çalışmalar sebebiyle Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Simon Johnson ve Prof. Dr. James A. Robinson'a verildi.

Nobel akademisinin açıklamasında, “Hukukun zayıf olduğu toplumlar ve nüfusu sömüren kurumlar, büyüme veya daha iyiye doğru değişim yaratmaz” ifadesi yer aldı. Bu çalışma, siyasi sistemlerin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini anlamamızda büyük bir katkı sağlar denmiş. Bu konularda verilen ödüller hep bir görüşün daha yaygınlaşması için destek sağlamak için veriliyor gibi geliyor. Ne demek hukukun zayıf olduğu toplumlar ve nüfus sömüren kurumlar. Ama bir şekilde Nobel aldık ya ona bak diyoruz. Yine bu hafta Bill Gates bir yazı kaleme almış. Dijital kamu altyapısı (DPI), ülkelerin insanlarına hizmet etme, krizlere yanıt verme ve ekonomilerini büyütme biçimlerini nasıl devrim niteliğinde değiştiriyor? Son yıllardaki Dijital alt yapının güçlü olması gerektiğine dikkat çekiyor. 

“Yaklaşık otuz yıl önce, internetin ve diğer yeni dijital teknolojilerin dönüştürücü potansiyeli hakkında The Road Ahead adlı bir kitap yazdım. O zamanlar, çevrimiçi ödemelerin ve e-devletin parayla, hizmetlerle ve birbirimizle etkileşimimizi değiştireceği bir dünya hayal etmiştim. Bugün, bunların çoğu, kısmen dijital kamu altyapısının gelişmesi nedeniyle gerçek oldu. Son zamanlarda dünyayı dolaşırken, DPI'ın tüm ulusların insanlarına hizmet etme, krizlere yanıt verme ve ekonomilerini büyütme biçimlerini nasıl devrim niteliğinde değiştirdiğini yakından gördüm” diyor Gates. 

Aslında dünya, yeni teknolojiler ve dijital yeniliklerin kullanılmasıyla yeniden kuruluyor. Bu durum yoksul ülkelerde hayat kurtarma ve yoksullukla mücadele çabalarının önemli bir parçası olarak görülebilir.   

21. yüzyılda, dijital kamusal altyapı, ilerleme açısından geleneksel öncülleri kadar önemli olduğunu kanıtlıyor ve benimsendiği her yerde, dünyanın her yerinde katkıları etkileyici oldu.

Hindistan'ı incelemiş Gates, Ülkenin dijital kimlik sistemi Aadhaar, her sakine kim olduğunu kanıtlama olanağı verirken, Birleşik Ödeme Arayüzü mobil telefon üzerinden anında ödeme yapmayı kolaylaştırıyor. Bu programlar bir araya geldiğinde finansal hizmetlere erişimi önemli ölçüde genişletti. Dijital banka hesabı olan yetişkinlerin oranı sadece on yılda neredeyse iki katına çıkarak yüzde 78'e ulaştı. Ve kadınların hesap sahipliği üç katına çıktı; bu da hesap sahipliğindeki cinsiyet farkını tamamen ortadan kaldırdı. Bu, ülkenin son on yılda mobil ağları hızla genişletmesiyle ortaya çıkan muazzam ölçekte bir ekonomik güçlenmedir diye yazmış mektubunda. Aslında sizin yıllardır kullandığınız yenilikler dünyanın birçok ülkesinde yeni kullanılmaya başladı. Ülkemiz bu konuda çok başarılı işlere imza atıyor. Ancak bu durum bazı dostlarımıza da korkutucu geliyor. Çünkü dijital dünyada her şeyimiz kayıt altına alınıyor. 

Çoğu gelişmekte olan ülkede en büyük endüstri ve iş kaynağı olan tarım da dijital dönüşümden faydalanıyor. Kenya'da, 6 milyon coğrafi etiketli çiftçi lokasyonuna sahip ulusal bir çiftçi sicili, mahsul ve bölgeye özgü hava durumu uyarıları içeren haftalık kısa mesajlar gönderiyor. Ruanda'da, çay endüstrisindeki işçiler için dijital bir sistem, çay yapraklarının teslimi ile ücretlerin alınması arasındaki süreyi 15 günden en fazla üç güne düşürdü. Bunlar tabii ki iyi haberler.

Diğer faydalarını da sıralamak isterim. Çünkü bu işe Bill Gates kapak açmışsa içine hemen bir şeyler konacaktır. Geri kalmış toplumlarda Dijital teknolojiler, yeni iş imkanları yaratır, üretkenliği artırır ve ekonomik büyümeyi hızlandırır. Ekonomik açıdan vaz geçilmez değeri ve önemi vardır. Örneğin, küçük işletmelerin bile global pazarlara ulaşmasını kolaylaştırarak ihracatı artırır. Bankacılık hizmetleri gibi finansal hizmetlere erişimi kolaylaştırarak daha fazla insanın ekonomik hayata katılmasını sağlar. Online eğitim platformları sayesinde herkese kaliteli eğitim imkanı sunar. Coğrafi engelleri ortadan kaldırarak öğrenme fırsatlarını artırır. Teleradyoloji gibi uzaktan sağlık hizmetleri, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan insanların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırır. Yani kısaca, İnternet sayesinde bilgiye erişim demokratikleşir ve herkesin kendini geliştirmesine olanak tanır. Bence en önemlisi de kamu hizmetlerinin şeffaflığını artırır ve yolsuzluğu önler.

Sonuç olarak, dijitalleşme, geri kalmış toplumlarda ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve daha iyi bir yaşam standardı için büyük bir potansiyel sunmaktadır. Ancak bu potansiyelin tam olarak gerçekleşmesi için sürdürülebilir bir dijital dönüşüm stratejisi ve gerekli yatırımların yapılması gerekmektedir.