Deprem gerçeği ve konut sektörü!
Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum itibari ile birçok bölgesinde deprem riskini barındırmaktadır.
Türkiye’nin coğrafik yapısı itibarı ile yüzölçümünün yaklaşık %93’ü, nüfusunun ise %98’i deprem riski taşıyan bölgelerde yaşamaktadır (Mevcut Yapıların İncelenmesi ve Yapı Denetimi Komisyonu Raporu,2004) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre 22 milyon konut içindeki 6-6,5 milyon konutun depreme dayanıksız olduğunu ifade edilmektedir. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunun bilinciyle hareket edilmelidir. Deprem gerçeği artık hayatımızın her aşamasına girmiş ve insanların kendisini güvende hissetmesi için son yıllarda daha bilinçli bir toplum yaratmak amacı ile çalışılmalara hız verilmiştir. Depremlerin yıkıcılığı ile ilgili sıkça dile getirilen bir tespit, depremlerde can kaybına yol açan asıl unsurun depremin kendisi değil, binaların olduğudur. Bu da depreme dayanıklı binalar inşa etmenin depreme karşı alınması gereken en önemli tedbirlerden biri olduğu anlamına gelmektedir. Depremi önlemek mümkün olmadığına göre deprem konusunda bilinçli ve duyarlı bireyler yetiştirmek büyük önem taşımaktadır.
Yeni projeler depreme dayanıklı inşa ediliyor!
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörü özellikle 2000 yılından sonra ülkenin deprem gerçeğini göz önüne alarak deprem yönetmeliğine uygun yeni projeleri hayata geçirdi. Ülkemizde deprem yönetmelikleri 1940 yılından itibaren uygulanıyor ancak kapsamlı uygulanmaya başlaması 1975 yönetmeliği ile oldu. Sonrasında 1998 yönetmeliği ile çağdaş ülkelerin deprem yönetmeliklerine uygun hale getirildi. 1998 yılında yenilenen bu yönetmelik ve 1999 depremlerinin ardından yapı denetimi, müteahhitlik hizmetleri ve malzeme kalitesindeki hızlı gelişmeler ile 2000 yılından sonra yapı kalitesinde kayda değer bir artış oldu. Bu tarihten sonra değişen yönetmelikle yeni konutlara getirilen 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olma zorunluluğuyla yapı malzemeleri ve teknikler de aynı doğrultuda geliştirildi. Deprem gerçeğine göre şekillendirilen yeni düzenlemeler doğrultusunda denetim firmaları inşası başlayan ve devam eden inşaatları her beton atılmadan önce demir karkasını kontrol edip, beton numunesi alıp laboratuvardan test ettirip kontrolünü sağlıyorlar. Projeye uygun olup olmadığına bakıyorlar ve inşaatın kaba yapısının sağlam ve düzgün yapılmasını sağlıyorlar.
Bugün ülkemizde gayrimenkul sektöründe yeni projelerde, kamu ve özel sektör binalarında en yaygın kullanılan betonarme taşıyıcı yapı sistemleri ile, maliyeti çok fazla yükseltmeden depremlere dayanıklı binalar inşa edilebilmektedir. Son versiyonu 2018’de yayımlanan ve 2019'da yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği bu konuyla ilgili yasal yaptırım aracı olarak mevcuttur. Söz konusu yönetmeliğin hem yeni inşa edilen hem de mevcut binalara etkin biçimde uygulanması ve kaçak yapılaşmanın olabildiğince engellenmesi depremlerde yaşanan can ve mal kaybının en aza indirgenmesi açısından büyük önem taşıyor.
Deprem güvenliği için konut alırken dikkat etmemiz gerekenler!
Deprem kuşağında yer alan bir ülkede yaşıyor olmamız ev satın alma alışkanlıklarını da büyük oranda değiştirdi. Konut satın almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken konular arasında finansman kolaylığının yanı sıra deprem gerçeği ve yaşam kalitesi de önem arz etmektedir. Son yıllarda binanın sağlamlığı, yaşı, zemini, inşaat malzemesinin kalitesi gibi unsurlarında konut tercihinde önemi arttı. Günümüzde ev satın alırken depreme dayanıklılık önemli bir kriter haline geldi. Öncelikle binanın projesine uygun yapılıp yapılmadığı kontrol edilmeli. Konutun bağlı olduğu belediyeden binanın projesine ulaşabilirsiniz. Bina yaşına dikkat edilmeli ve 2000 yılından sonra yapılan binalar ve projeler tercih edilmeli. 2000 yılından önce yapılmış binalar için varsa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onaylı kuruluşlarca yapılmış bina ‘Deprem Dayanıklılık Raporu’ incelenmeli. Tecrübeli müteahhitlik hizmeti veren firmaların, yetkin mimar ve mühendislerin görev aldığı inşaat firmaları ve projeler tercih edilmeli. Bağımsız yapı denetim hizmeti alınmış olmalı. Binada nitelikli malzeme kullanılmış, doğru uygulanmış olmalı. Binalarda korozyon ve rutubete karşı tedbirler alınmış ve uygulanmış olmalı. Bina ağırlığını azaltmak için hafif yapı elemanlarından faydalanılmış olmalı ve projesine uygun şekilde inşa edildiği kontrol edilmelidir.