Çocuklar silaha sarılıyor: Yasa açıkları, can Kaybı
ABD'de ruhsatsız silahlanma, toplumsal şiddeti yıllardır büyütüyor. Okul baskınları, çete hesaplaşmaları, sokak ortasında işlenen cinayetler sıradan hale geldi.
Bugün Türkiye de benzer bir tehlikenin eşiğinde. Artık çocukların elinde bıçak değil, tabanca var. Daha da vahimi, adaleti kendi sağlamak isteyen gençler silaha sarılıyor. Geçtiğimiz gün İstanbul’da iki polisimizin, 17 yaşındaki bir gencin kurşunlarıyla hayatını kaybetmesi, bu tablonun en ağır örneklerinden biri oldu.
TÜİK verilerine göre 2024 yılında güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olay sayısı yüzde 9,8 artarak 612 bini aştı. Bunların 202 bini doğrudan suça sürüklendi. Yaralama, hırsızlık, uyuşturucu ve adam öldürme, artık çocuk yaşların suç karnesinde yer alıyor. Sokak ortasında çocukların birbirini bıçakladığı ya da silahla vurduğu haberler neredeyse her gün ekranlara yansıyor.
Bu artışın en önemli nedenlerinden biri yasadaki açıklar. Özellikle 15-18 yaş grubunda verilen indirimli cezalar, gençler arasında caydırıcılıktan çok bir cesaret haline geldi. “Nasıl olsa cezam hafif olacak” düşüncesi, suçun tekrarını adeta garanti altına alıyor. Ne yazık ki bu boşluk, kimi zaman canımızla ödeniyor. Bir çocuğun öldürdüğü başka bir çocuk, bir gencin öldürdüğü polis… Her iki taraf da geri dönüşü olmayan bir yola girmiş oluyor.
Kitap yerine bıçak, kalem yerine tabanca
Ama mesele yalnızca hukuk değil. Çocukların suça sürüklenmesinin arkasında aile içi şiddet, ilgisizlik, ekonomik çıkmazlar, sosyal medya üzerinden yayılan şiddet kültürü ve mahalle çetelerinin cazibesi var. Ellerine kitap yerine bıçak, kalem yerine tabanca verilen çocuklar, aslında toplumsal bir ihmâlin kurbanları.
Yine de çözüm, yalnızca vicdanlara bırakılmamalı. Yasal düzenlemeler bir an önce gözden geçirilmeli, ceza indirimleri yeniden ele alınmalı, ruhsatsız silahların dolaşımına ağır yaptırımlar getirilmelidir. Gençler için psikolojik destek ve sosyal projeler güçlendirilmeli, ailelerin ve okulların çocuklarla bağı yeniden kurulmalıdır.
Bugün tedbir alınmazsa, Türkiye de ABD’nin sokaklarında olduğu gibi gençlerin elinde silah gördüğümüz bir ülke haline gelecek. Geleceğimizi ya suç batağına terk edeceğiz ya da bu çocukları yeniden hayata kazandıracağız. Seçim bizim.
"Geleceğimiz, bir çocuğun eline silah yerine umut ve eğitim verildiğinde güvenle inşa edilecek."