Çin'in kurmaya çalıştığı yeni halk sistemi
Şanghay Üniversitesi'nden Çin uzmanı Türk Akademisyen Nurettin Akçay benim geçen hafta Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde anlattığım konuyu pek güzel yazmış.
Onun anlattığı bu "Geleceğin dünyasını kurgulayan ve şimdiden yaşamaya başlayan Çin..." başlıklı makaleyi öğrencilerime yolladım. Ama belki sizin de ilginizi çeker diye düşündüm ve köşemde özetleyerek anlatıyorum.
Çin’de sistem teknoloji kullanımını öyle ciddi bir şekilde teşvik ediyor ki isteseniz dahi bundan uzak kalamıyorsunuz. Mesela, karşıdan karşıya geçmeniz gerekiyor. Yolda araç yok ama bekliyorsunuz. Çünkü geçerseniz karşıdaki kamera sizi tespit edip yüzümü trafik ışığının altında bulunan ekrana yansıtacak ve ifşa olacaksınız. Bir yerlerde de sizinle ilgili tutulan karnede notunuz düşecek.
Kaspersky, bundan yaklaşık bir yıl önce "Earth 2050" isimli bir web sitesi hazırlayarak çok ünlü fütüristlere geleceğe dair bazı tahminler yaptırmıştı. Fütüristlerin aksine bu anlattıklarımız gerçek. Var olan, yaşadığımız ve muhtemelen yakın bir gelecekte tüm dünyanın yaşayacağı bir gelecek. Biz sadece istemesek de bize dayatılan yeni düzenin sadece beta sürümünü önceden deneyimliyoruz. Artık bankaya gitmeden finans işlerinizi yapıyorsunuz ya da bir kahve dükkanından telefonunuz vasıtasıyla kahve alabiliyor hatta telefon ile otobüs paranızı ödeyebiliyorsunuz. Bu anlattıklarım en basit şekliyle yaşadıklarımız. Çin dünyada bu konularda çok daha ileride. Şu günlerde Nurettin Akçay hocamızın da yazdığı ve yaşadığı gibi Çin’de uygulanan başka sistemler de açıkları giderildikten sonra, dünyanın diğer ülkelerinde çok yakında kullanılacak. Ülkeler bu teknolojileri istemeseler de kullanmaya başlayacak. Çin’de yaşanan şu anki tecrübeleri çok bilmiyoruz. Size iyi bir tablo çizmek isterdim fakat gelecek daha çok toplumun nasıl kontrol edilebileceği üzerine kurgulanıyor. Küresel salgınla birlikte Çin’de çok yeni teknolojiler kullanılmaya başlandı. Öyle ki sadece 3 aylık bu süreçte, Çin yönetimi 2000 yeni teknolojiden faydalandı.
Size yazımın başında da yazdığım gibi Çin, uzun bir süredir vatandaşlarının davranışlarını “sosyal güven” başlığı altında sıralayarak büyük bir puanlama sistemi kurmuş durumda. Sistem şahıslara sahip oldukları puanlara göre ödül veya ceza veriyor. Devletin belirlediği kurallara uyanlar ödüllendirilecek. Kurallara uymayanlar cezalandırılıp teşhir edilecek. Bizim ülkede bu teşhir olayı şana şan katıyor ama olsun. Çin öyle değil. Sistem bireylerin puanlarını belirlerken; harcama alışkanları, sosyal medya kullanımı, arkadaş çevresi gibi son derece kapsamlı unsurların dahil olduğu bir algoritmayı kullanıyor. Basitçe anlatmak gerekirse; bankaların kara listesi olduğu gibi artık devletlerin de kara listeleri olacak. Bundan sonra, Kara listeye girenler birçok ayrıcalıktan faydalanamayacak. Seyahat ve sağlık hakları dahi kısıtlanabilecek. Kırmızı ışıkta geçmek, kapalı alanda sigara içmek bile notunuzu düşürebilecek. Çin bu yılın sonuna kadar tüm vatandaşlarını puanlamayı amaçlıyor. Belki de sonra bize sıra gelecek. Ben bu yıl Çin’e bir kez daha gitmeyi hedefliyordum ama bakalım ne olacak.
Şu yapay zekâ işini icat ederken işin nereye gideceğini acaba düşündüler mi? Neredeyse artık yapay zeka ile bütünleşmiş kameralar ile anlık bir şekilde insanlara puan verecek ve bu puanlar sayesinde, Çin vatandaşları ya iyi vatandaş ya da kötü vatandaş olarak sınıflandırılacak. Hürriyetleri zaten yoktu şimdi hepten yok. Ama dünyanın neresine gitsem de onları görüyorum. İyi de para harcıyorlar.
Yapay zekânın da dâhil olduğu sistem bence çok korkutucu. Bilim kurgu gibi gelse de her şey gerçek. Sistem aynı anda yüzlerce kişiyi analiz ediyor. En önemli kısım sistemin psikolojik analizler yapabilmesi. Sakin mi sinirli mi olduğunu, yüzündeki mutluluk oranını, üstünde nasıl bir elbise olduğunu, saç rengini, cinsiyetini, adını soyadını hatta ırkını bile anında tespit edebiliyor. Sistem herkesi izliyor, tanıştıkları diğer kişileri belirliyor ve iki hafta boyunca takipte kalabiliyor. Bu iş bizim ülke için pek sevilecek bir şey değil. Kameraya “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye soracak vatandaşların kameraları kırarken çekilen fotoğraflarını şu an görür gibi oldum. Özgür dünyada Likyalıların bulduğu parayı Çinlilerin yok etmesine izin vermeden yaşamak çok güzel. Şimdilik enflasyonu bir kenara bırakın yaşadığınıza şükredin. Satırlarıma Şanghay Üniversitesi'nden Çin uzmanı Türk Akademisyen Nurettin Akçay’ın yazısını bulup okuyun. Daha neler neler olacak görün.