SON DAKİKA

2024 dünya ekonomisini etkileyen faktörler

Dünya ekonomisini etkileyen unsurlar son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle de yeniden düzenleniyor. Küresel Büyüme ve Ekonomik Tahminler 2024 yılında küresel ekonomik büyümenin yavaşlayacağını öngörülmektedir.

Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2024 yılı için % 2,7 oranında bir büyüme tahmininde bulunurken, diğer kaynaklar bu oranın % 3,1 ile % 3,2 arasında arttığı belirtiliyor. Bu büyüme oranları, küresel ekonominin yumuşak bir çıkış sürecinde olduğunu ve büyümenin bir şekilde devam edeceğini göstermektedir.

Enflasyon ve faiz oranları gelişmiş ekonomilerde enflasyonun yavaşladığını, ancak faiz oranlarının yüksek oranlarının devam ettiği belirtiliyor. Bu durum, turistlerin güvenini ve harcamalarını etkileyerek ekonomik büyümeyi sınırlayabilir. Ayrıca enerji fiyatlarındaki düşüş ve yükseliş piyasada, enflasyonun çökmesine neden olabilir. Jeopolitik Gerilimler ve Siyasi Belirsizlikler dünya ekonomisini ziyadesiyle etkiliyor.  2024 yılında jeopolitik gerilimler ve siyasi kesintiler, dünya ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır. Özellikle Orta Doğu'daki ve Ukrayna'daki savaşlarda ekonomik kazançları artıyor. Ayrıca ABD'deki başkanlık seçimleri ve Çin'in küreseldeki rolü, ekonomik beklentiler politikası üzerinde yer alıyor.

Ticaret ve Tedarik Zinciri Sorunları Küresel ticareti % 3 oranında büyüyebilirken, ticaret savaşları ve ekonomik kutuplaşma gibi faktörlerin belirsizliği sorunları artırmaktadır. Tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar, özellikle Kızıldeniz ve Panama Kanalı gibi yerlerdeki liman bakım çalışmaları, küresel ticaret akışlarını olumsuz etkilemektedir. Teknolojik Gelişmeler ve Dijital Dönüşüm Yapay zekâ, robotik ve diğer teknolojik gelişmeler, dünya ekonomilerini yeniden dönüştürmeye devam etmektedir. Dijital dönüşüm, ülkelerin rekabet gücü artarken, düşük karbonlu döngüsel ekonomiye geçiş süreci de önemli bir etki yaratmaktadır. Ekonomik bölgesel görünümler, ABD ekonomisi için yumuşak iklim senaryoları güçlenirken, Avrupa'da ekonomik durgunluk tartışmaları devam etmektedir. Çin ekonomisi, küresel büyüme açısından kritik bir yapıya sahip olup, tüketim odaklı büyümeye dikkat çekmektedir. Endonezya gibi gelişmekte olan ülkeler ise parlak ekonomik görünümleri ile öne çıkıyor. Bu nedenle yeni yaşanacak ülkeler içinde birinci sıraya yükseliyor. Özellikle Ruslar yeni şehirler kuruyor Endonezya’da. Ülkemizden de yüklüce bir nüfus o ülkede yaşıyor. 2024 yılı, dünya ekonomileri için kazançların ve beklentilerin devam ettiği bir yıl olacaktır. Enflasyon, jeopolitik gerilimler, ticaret sorunları ve teknolojik dönüşüm gibi faktörler, ekonomik büyüme ve istikrarı desteklemektir. Bu ücretsiz serbest bırakma ve uygun politikaların geliştirilmesi, küresel ekonomik dengelerin korunmasının önemini bize sergilemekte.

Ülkemize özel olarak bakacak olursak, şubat ayında Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 2,9 büyüyeceğini tahmin eden OECD, bu tahminini yüzde 3,4 güncelledi. 2025 büyüme tahminini yüzde 3,2 olarak sürdürdü. OECD, Türkiye'de ortalama enflasyonun 2024'te yüzde 55,5 ve 2025'te yüzde 28,9 olacağını da öngördü. Çekirdek enflasyonun 2024 ve 2025'te sırasıyla ortalama yüzde 57,5 ve yüzde 28,7 olacağını tahmin etti.

Küresel ticaretin dinamik yapısından kaynaklanan baş döndürücü hızda yaşanan değişimler 2025 yılında da süratle devam edecek. Ülkemiz, 2023 yılında bölgesel iş birliği anlaşmaları, serbest ticaret anlaşmaları önemli gelişmeler kaydetti. Küresel ticarette yaşanan daralma, hemen hemen tüm dünyayı etkileyen yüksek enflasyon oranları ve küresel talepte gerçekleşen düşüş, yeni pazar arayışını mecbur kıldı. Küresel ekonomilerin pandemi etkisini hala tam olarak atlattığını söyleyebilmek şu an mümkün değil ama 2025 tüm ülkeler için gelişmeye açık olsun. Artık kötü giden şu piyasalar bir anda düzelir İnşallah.

Önümüzdeki yıllarda, 2024 ve 2025 yıllarında küresel ekonominin ılımlı bir büyüme kaydetmesi beklenmektedir. IMF, küresel ekonominin 2024 ve 2025 yıllarında % 3,2 oranında büyümesini öngörmektedir. 

Türkiye ekonomisinin ise 2024 yılında % 4 oranında büyümesi, enflasyonun % 33 ve işsizlik oranının   % 10,3 olması beklenmektedir. Ayrıca, ihracatın % 4,4 artışla 267 milyar dolara ulaşması öngörülmektedir. Orta Vadeli Programa göre, 2025 yılında ihracatın 283,6 milyar dolar, 2026 yılında ise 304 milyar dolar olması beklenmektedir.

Küresel pandemi süreci sırasında ve sonrasında küresel ticarette önemli daralmalar yaşanmıştır. Türkiye pandemi sürecini en iyi yöneten ülkelerden biri olarak bu süreçte üretimi ve tedarik zincirini aksatmayacak tedbirler geliştirmiştir. Bundan sonrası için de çabaların olumlu yönde ilerlediğini biliyorum.