200 milyon kişi Çince öğreniyor
Dünyada ekonominin ekseninin Asya'ya kayması ile beraber İngilizcenin yanında farklı diller de bilmenin önemi artıyor. Bu diller içinde en revaçta olanlar Arapça, Rusça ve Çince
Eskiden İngilizcenin yanında Fransızca, Almanca gibi diller bilmenin önemi büyükken artık İngilizcenin yanında Rusça ve Çince bilmenin önemi daha büyük.
Yabancı dil eğitiminde trend değişti
Türkiye’de yabancı dilde eğitim veren üniversitelerde bunun farkında vardı ve lisans eğitimlerinde Çinceyi, Rusçayı ikinci veya üçüncü yabancı dil tercihi içine aldılar. Ekonomi değiştikçe küresel dünyada kültürel anlamda da değişiklikler oluyor. Dilde bunlardan en önemlisi. Bundan 25 yıl önce Çince bilmenin önemi ile bugün Çince bilmenin önemi arasında dağlar kadar fark var. Bunun en büyük nedeni tabii ki ekonomik. Yaşadığı büyük ekonomik büyümenin sonucunda dünyaya açılan Çin, Avrupa ve ABD başta olmak üzere Afrika kıtasında da yatırımlar yapmaya başladı, şirket satın almaları, doğrudan yatırımlar ve ekonomik iş birliklerinin sayısını arttırdı. Bu da doğal olarak o ülkelerde Çince bilmenin önemini etki etti.
70 ülke 200 milyondan fazla kişi
Böyle olunca ülkeler de Çin diline yatırım yapmaya ve vatandaşlarına bu dilin eğitimini sunma konusunda önemli adımlar attı. Mesela bu yıl dünyada 70’ten fazla ülke Çinceyi milli eğitim sistemine dâhil etti. Böylece dünyada Çince öğrenenlerin sayısı 200 milyonu geçti. Bu küresel bağlamda Çin adına çok büyük bir başarı.
Öte yandan 2020 Çin Uluslararası Hizmet Ticaret Fuarı kapsamında düzenlenen uluslararası eğitim hizmet ticareti forumunda Çin Eğitim Bakanlığı, ‘ChinesePlus’ dahil 4 Çince eğitim uygulamasını tanıttı. Bu dört platform Çince eğitimi veren okul ve kuruluşlara, öğretmen ve öğrencilere online destek sağlayacak.
Türkiye’de de revaçta
Eğitim Bakanlığı Uluslararası İş Birliği ve İletişim Dairesi Başkanı Liu Jin, dünyada 4 binden fazla üniversite, 20 binden fazla ilk ve orta dereceli okul, 45 binden fazla Çince okulu ve eğitim kuruluşunda Çince dersler verildiğini açıkladı. Kültürlerin çeşitliliği adına bu çok güzel bir gelişme. Dünya sadece İngilizceden ibadet değil. Farklı dillerinde küresel kültürlerde değeri var. Bu dillerin eğitiminin verilmesi dünyayı tek kültürlü bir yapıdan çıkartarak çok kültürlü bir sisteme dönüştürecek. Türkiye’de de Çince eğitim veren üniversiteler var. Buna örnek olarak İstinye Üniversitesini gösterebilirim. İstinye Üniversitesi yabancı diller bölümünde Çinceye özel bir yer ayırmış ve Çince eğitim veriyor.
İstinye Üniversitesine “Neden Çince?” diye sorduğumuzda ise: “ Çince öğrenmek, bir dil bilmekten öte Asya’nın tamamına erişim sağlamak demektir. Bu dil aynı zamanda Birleşmiş Milletler ’in resmi ortak dili, dünya iş piyasalarında yaygın olarak kullanılan dillerden biri ve dünyanın en eski ve gizemli kültürünün de anahtarıdır. Çince bilmek, Uzak Doğu kültürünün, tarihinin ve mutfağının yanı sıra dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisinin de kapılarını size açar. Sayısız avantajıyla birlikte Çince öğrenmek, bu hayatta yapacağınız en iyi yatırımlardan biridir” sözleriyle yanıtlıyor.
--------
Covid-19 aşısında 3. aşama denemelerine Türkiye de katılacak
China National Biotec Group (CNBG) ve Sinovac Biotech Ltd geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, koronavirüs aşı adaylarının geç aşama klinik testlerini yürütmek için iki ülke daha bulduklarını söyledi.
Reuters'in haberine göre Sırbistan ve Pakistan, CNBG'nin aşı adaylarının 3. aşama denemelerine katılmayı kabul ederken, Sinovac Türkiye ve Bangladeş'ten onay aldı.
İki şirket, Çin'deki yeni vakalar azaldıkça diğer ülkelerden daha fazla veri arayışına girdi.
Şirket Reuters'e verdiği demeçte, Sırbistan'ın CNBG'nin Wuhan ve Beijing birimleri tarafından geliştirilen iki aşıyı test edeceğini ve Pakistan'ın Beijing biriminin adayını test edeceğini söyledi.
CNBG başkan yardımcısı Zhang Yuntao, CNBG'nin 3. aşama denemelerinin yaklaşık 10 ülkede 50.000 kişiyi kapsamasının beklendiğini söyledi. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Peru, Fas, Arjantin ve Ürdün'de denemeler şimdiden başladı.
Üretim hedefi yılda 300 milyon doz
Zhang, yabancı ülkelerin aşılarından toplam 500 milyon doz sipariş etmeyi planladıklarını açıkladı.
Zhang, CNBG'nin üretim tekniklerini yükselttikten sonra yılda 300 milyon doz aşı üretimi beklendiğini ve yıllık kapasitesiyi 1 milyar doza çıkaracak bir plan üzerinde çalıştığını söyledi.
Türkiye’den onay geldi
Sinovac CEO'su Yin Weidong Pazar günü Reuters'e verdiği demeçte, Sinovac'ın Brezilya ve Endonezya'da test edilen aşı adayı CoronaVac'ın 3. aşama denemeleri için Türkiye ve Bangladeş'ten onay aldığını söyledi.
Aşıların güvenli ve etkili olduğunu kanıtlamak için denemelerin son aşaması hala devam ederken, Çin, Sinovac ve CNBG'den aşı adaylarına tıp çalışanları gibi yüksek riskli gruplarda bulunanlar için acil kullanım yetkisi verdi.
-----------
Chartmetric raporundan şaşırtan TikTok açıklaması
Müzik dünyasının analiz servisi olan Chartmetric, müzik endüstrisi eğilimleri üzerine altı ayda bir hazırladığı raporunu yayınladı. Dünyanın korona salgını ile boğuştuğu 2020 yılının birinci yarısında müzik dinleme eğilimleri ile ilgili açıklama yapan Chartmetric müzik endüstrisini şaşırtan bir veri paylaştı.
Sosyal medya ve genel bilinirlik ve izlenilirlik değerlendirmeleri yapan raporda müzik sanatçılarının performanslarının analitik araçlarla değerlendirilmesii, sosyal medya araçlarının işlevi, kullanıcı demografisi gibi konuları araştırıyor.
Chartmetric dünya genelinde 2,4 milyon müzik sanatçısınu takip ederek hazırladığı kapsamlı raporunda bu yıl en çok TikTok ile ilgili verileri dikkat çekti. TikTok her ne kadar bir kısa video paylaşım platformu olsa da rapora yeni müziklerin keşfinde çok önemli bir almaya başlamış.
TikTok’un müzik yıldızı kim?
Müzikanaliz kaynaklı Chartmetric’in araştırma bulgularına göre TikTok bir keşif ve yaygınlaşma noktası olarak trend şarkıların başka platformlarda uzun süreli tüketimine destek veriyor. Örneğin en çok trend olan TikTok şarkısı, Conkarah’ın Banana adlı şarkısı (feat. Shaggy) [DJ Fle – Minisiren Remix] 2020’nin ilk altı ayında TikTok’tan 25 milyon gönderi aldı. Bunun sonucunda Spotify’da 87 milyon dinlemeye, YouTube’da ise toplam 31 milyon görüntülemeye ulaştı. Şarkının Spotify ve YouTube’da yakaladığı bu başarının altında şarkının daha çok TikTok’ta keşfedilmesi ve bu platformdaki yüksek kullanımı sonrasında diğer dijital müzik platformlarına gitmesi yer alıyor. Yani özellikle Z Kuşağı TikTok’u kullanırken bir yandan da yeni şarkıları keşfediyor, onların orada popüler olmasını sağlıyor ve şarkılar Spotify ve Youtube’da daha fazla dinleniyor. TikTok’un müzik endüstrisine olan bu etkisi özellikle Z kuşağını etkilemede çok önemli bir faktör olduğu ise bir gerçek.