Tayland Başbakanı Srettha Thavisin, kısa süre önce Çin Medya Grubu’na (CMG) özel açıklamalarda bulundu.

Çin ile Tayland arasında 1 Mart’ta yürürlüğe giren karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını değerlendiren Thavisin, “Eski tarihlerden beri Tayland ile Çin halkları uyum içinde bir arada yaşıyor. Taylandlılar dış seyahat için Çin’i, özellikle başkent Beijing ve Shanghai’yi tercih ediyor.” ifadelerini kullandı.

Çinli turistlerin, son 10 yılda Tayland’ı ziyaret eden yabancı turistler arasında ilk sıradaki yerini koruduğunu hatırlatan Thavisin, yeni hükümetin göreve başladıktan sonra turizmi canlandırmak için vize muafiyeti uygulamasını başlattığını ifade etti.

Söz konusu politikanın yerel ekonomiyi canlandıracağına inandıklarını kaydeden Thavisin, Çin’in Tayland ile sıkı ilişkilere sahip ülkelerden biri olduğunu ve Çin ile ilişkilerine büyük önem verdiğini dile getirdi.

Thavisin, ikili ilişkilerle ilgili yaptığı değerlendirmede, “İki ülke halkları arasındaki dostluk, Tayland Kraliyet Ailesi’nden başlıyor. Kraliyet ailesi Çin’i sıklıkla ziyaret ediyor. Çin’in birçok kentine ayak bastılar. Son Çin ziyaretimde Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’e kraliyet ailesine gösterdiği samimiyet dolayısıyla teşekkür ettim. Xi’ye gururla şunu söyledim: ‘Tayland, Çin’i büyük ağabey olarak görüyor, aramızda kan bağı var.’ Tayland ile Çin arasında yoğun ekonomik temaslar sürdürülüyor. İkili ticaret hacmi çok büyük. Çin, son yıllarda Tayland’a en fazla doğrudan yatırım yapan ülke. Bunu özellikle elektrikli araç sektöründe görebiliyoruz. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki bağlanırlık tedbirleri, bölgesel kalkınmayı büyük ölçüde hızlandırıyor.” diye konuştu.

Thavisin, iki ülkenin yeni enerjili araçlar konusunda avantajlara sahip olduğunu, tek taraflı bir avantajın yeterli olmadığını belirtti.

Çin’in elektrik araçlarda teknolojik üstünlüğe sahip olduğunu, Çinli girişimcilerin karar verme, proje uygulama ve yatırım yapma konularında çok hızlı olduğunu dile getiren Thavisin, Tayland’ın ise vergi ayrıcalığı politikası çıkardığını hatırlattı.

Thavisin, “Geçen yılın sonunda düzenlenen otomobil fuarında sipariş verilen araçların yüzde 40’ı yeni enerjili otomobiller. Çin menşeli araçlar bu yeni enerjili araçların yüzde 80’ini oluşturuyor.” dedi.

Thavisin, Çin firmalarının yapay zekâ alanındaki yatırımlarını da beklediklerinin altını çizdi.

Thavisin, Huawei’nin Tayland’daki faaliyetlerini genişletmesi için verimli görüşmeler yürütüldüğünü ifade etti.

Thavisin, 68 milyon nüfuslu Tayland’ın Çin malları için üretim merkezi olmaya hazır olduğuna dikkat çekti.