CHP, maalesef Suriye sınavından da sınıfta kaldı. Esad Şam'dan Rus askeri üssüne hareket etmek üzereyken Özgür Bey, hükümeti Esad ile görüşmeye ve diktatöre destek vermeye davet ediyordu. Bu kadar aymazlık olur mu? Bir taraftan demokrasiyi savunacaksınız diğer yandan halkının üzerine bombalar atmış, yüzbinlerce insanı öldürmüş bir diktatörü sahipleneceksiniz.
Bugün itibariyle, ''Türk Dünyası ekonomik olarak entegre oldu'' diyemeyiz. Hazar'ın batısındaki cumhuriyetler kendi aralarında, doğusundaki cumhuriyetler kendi aralarında entegreler diyebiliriz.'' Zira, 2023 rakamlarını baz aldığımızda, Azerbaycan en çok ithalatı, Rusya, Türkiye ve Çin'den yapıyor.
Ülkemizde ne kadar Suriyeli olduğu konusunda ihtilaf var. Aslında bu çok normal. Zira devletin verdiği üç milyon rakamı, Türkiye'den ''geçici koruma statüsü'' alanları gösteriyor.
ABD Dışişleri Bakanı Bilinken bugün Ankara'ya geliyor. Amacı Türkiye'nin kontrolündeki Suriye Milli Ordusu (SM0) tarafından PYD-YPG' ye karşı yürütülen askeri operasyonun sonlandırılması. Zira bu operasyon sürerse, on günde kontrol ettiği toprakların %30'unu, yönetimindeki yedi kentten üçünü ve Deyrizor'daki enerji sahalarını kaybeden PYD, yok olur. Morallerin çöktüğü örgüt zaten dağılma sürecine girmiş durumda. Özellikle Arap gençleri silahlarını bırakıp kaçıyorlar. Her fırsatta ayaklanarak PYD ile çatışan Arap aşiretleri SMO'ya davet üzerine davet çıkarıyor.
Gazetemizin kıymetli yazarlarından Alparslan Güler'in https://analizgazetesi.com.tr/yazarlar/abd-cin-ticaret-savaslari-ve-turkiye-riskler-firsatlar/ yazısından ilham alarak ABD'nin rakiplerini nasıl egale ettiğini ele almaya karar verdim.
Rusya-Ukrayna savaşı başladığından beri Kremlin sürekli nükleer silah kullanacağı tehdidinde bulunuyor. Ne zaman Ukrayna ve Batı etkili bir hamle yapmayı planlasa Kremlin ''Bu hamleyi yaparsanız nükleer silah kullanabiliriz'' diyor. Bahse konu hamle yapılınca hem sessiz kalınıyor hem de nükleer silah kullanılmıyor. Bu süreç defalarca tekrarlandığından Rusya artık ciddiye alınmıyor. Aslında ciddiye alınmaması çok tehlikeli çünkü Rusya'yı tahrik ediyor.
Ülkelerin eğitim kalitesini ölçen ve diğer ülkelerle karşılaştıran uluslararası değerlendirme kuruluşlarının hazırladığı raporlarda, olmamız gereken yerden daha aşağılardayız. Bunun en önemli nedenlerinden biri, öğretmen kalitesinin düşüklüğü. Reforme ederek, "Öğretmen Okulları" modeline geri dönmeliyiz. Diğer bir önemli neden, ezberci eğitim sistemi ve müfredat.
Mevcut teşvik sistemimizde Türkiye, şehirlerin kalkınma seviyelerine göre bölgelere bölünmüş durumda. En geri kalmış şehirleri içeren bölgeye en yüksek, en gelişmiş şehirlerin yer aldığı bölgeye en düşük teşvik veriliyor. İlk bakışta makul gibi gözüken bu sistemin hiçbir cazibesi yok. Zira artık global bir dünyada yaşıyoruz. Yatırımcılar nereye yatırım yapacaklarına, alternatif ülkeleri karşılaştırarak karar veriyorlar. Bizim sistemimiz yatırım çekmeyi değil, zaten Türkiye'ye yatırım yapmaya karar veren şirketleri geri kalmış şehirlere yönlendirerek, bölgeler arasındaki kalkınma farkını azaltmayı ve sosyal adaleti sağlamayı hedefliyor.