Geleneksel ekonomik model olan "al, yap, at" yaklaşımı uzun yıllardır dünya ekonomisini şekillendiriyor. Ancak bu modelin sürdürülebilir olmadığı artık çok açık. Doğal kaynakların hızla tükenmesi, atık yönetimi sorunları ve çevresel tahribat, döngüsel ekonomiyi kaçınılmaz bir gereklilik haline getirdi.
Günümüzün hızla değişen pazarında, tüketiciler yalnızca ürünlerin kalitesine değil, aynı zamanda üretim süreçlerinin çevresel etkilerine de dikkat etmeye başladılar.
Dünya hızla sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüm geçiriyor ve perakende sektörü de bu değişimden en fazla etkilenen alanlardan biri.
Günümüzün dijital dünyasında tüketiciler, bir markayla ya da bir ürünle uzun uzun zaman geçirmek yerine kısa, etkili ve hızlı kararlar veriyor. Bu kararlar genellikle "mikro anlar" olarak adlandırılan, anlık etkileşimlerle şekilleniyor.
Bir müşteri ile, gerçekten bağ kurmak istiyorsanız, ürününüzün ya da hizmetinizin teknik özelliklerinden öteye bakmanız gerekiyor.
Ekonomik krizler, perakende sektöründe taşları yerinden oynatan en büyük etkenlerden biri. Tüketicilerin öncelikleri değişiyor, alışveriş alışkanlıkları dönüşüyor ve markalar bu yeni düzene uyum sağlamak zorunda kalıyor.
Tüketici davranışları, teknolojik gelişmeler ve toplumsal dönüşümler ile sürekli değişime uğruyor.
Omnichannel perakendecilik, müşterilere çevrimdışı ve çevrimiçi kanallarda kesintisiz bir deneyim sunmayı hedefliyor.