Yaşlı hakları – IV
Yaşlılara yönelik bütün yasal düzenlemeler ve politikalar, yaşam kalitesini artırma, onurlu yaşama ve genel sağlığı artırma eksenli olmalıdır.
Başarılı yaşlanmanın ölçütü onurlu yaşam, bedensel ve fiziksel sağlık, psikolojik ve sosyal koşullarda iyilik halini gerektirir. Nüfusun yaşlanması, toplam nüfusa oranla tüketen sayısını çoğaltan, çalışan nüfusun gelirini azaltan, sosyal güvenlik sistemine ekonomik yük getiren sonuçlar doğurmaktadır. Ekonomik ve sosyal sistemin işleyişi ile yaşlı yaşam kalitesinin sağlanması arasındaki dengenin kurulması gerekmektedir. Dengeyi bozan yoksulluk, ayrımcılık, politik güç eksikliği, haklara erişimdeki zorluklar gibi köklü ve güçlü sorunlara çözüm ihtiyacı da artmaktadır. İnsan onuru, devletin güvencesindeki yaşam, sağlık, eğitim ve güvenlik unsurlarına ilişkin yasal düzenlemeler ve devletin saygı yaklaşımıyla mümkündür.
Yaşlıların onurlu yaşam hakları, sosyal ve ekonomik sistemde yük getirmesi nedeniyle görünür değildir. Bu bağlamda da haklara erişimde zorluklar yaşamaktadırlar. Yaşlıları sistemin içinde ve yaşamın içinde görünür kılmadan, yaşlı haklarından bahsetmek mümkün olamamaktadır. Kaliteli ve başarılı yaşlanma; yaşlının beklentileriyle yaşam koşulları arasındaki çelişkilerin giderilmesiyle mümkündür. Ülkemizde yaşlı nüfusu artarken, genel nüfusun da artması nedeniyle, yaşlılara ilişkin önlemlerin alınmasını geciktirmektedir.
Genç nüfusla övünürken yaşlı nüfusla ne yapılacağı konusu ortada kalmaktadır. Yaşamsal fonksiyonları azalan, organizma verimliliği düşen, çevresel faktörlere uyum yeteneği azalan yaşlı bireylerin sorunlarına da odaklanmanın zamanı gelmiştir. Aslında yaşlılara yönelik bu çalışmaların temeli 1982 yılında BM tarafından gerçekleştirilen Dünya Yaşlanma Asamblesi ve 2002 yılında gerçekleştirilen Madrit Yaşlanma Asamblesi yaşlılığa vurgu yaşan asamblelerdir. 2012 yılında Viyana’da UNECE tarafından düzenlenen toplantıda; yaşlı sorunları, aktif yaşlanma, yaşlı yaşam kalitesini artırma konuları ele alınmıştır. 2012 yılı Avrupa Yaşlanma ve Nesiller Arası Dayanışma Yılı kapsamında, AB Bakanlığı tarafından çalışmalar yapılmıştır. Türkiye’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Genel Müdürlüğü, Huzurevleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü, STK’lar tarafından yaşlılara ilişkin çözümler üretilmeye çalışılmaktadır. Ülkemizin ilk 5 yıllık kalkınma planından itibaren yaşlılık olgusu ele alınmış 9,10 ve 11’nci Kalkınma Planı ve Ulusal Eylem Planlarıyla birlikte; 2014 yılında Engelli ve Yaşlı Genel Müdürlüğü kurulmuş, 2019 yılı “Yaşlılar Yılı” ilan edilmiş ve Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından I. Yaşlılık Şurası, “Aktif yaşlanmanın desteklenmesi” ve “Yaşlı haklarının güçlendirilmesi” temalarıyla gerçekleştirilmiştir.
2022 yılında TBMM, yaşlıların hayatın çeşitli alanlarında yaşadıkları sorunların araştırılarak, alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurduğu meclis araştırması komisyonu raporu yayınlanmıştır. Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Eylem Planı; aktif ve sağlıklı yaşlanma, toplumsal hayata katılım, kent ve yerel yönetimlerde yaşlı dostu alanlar, yaşlı bakım hizmetleri, yaşlılık ekonomisi, bakım ekonomisi, yaşlı hakları, çok taraflı iş birliği ve koordinasyon ile yaşa dayalı ayrıştırılmış veri ve izleme konularının altı çizilmiştir. Nesiller arası ilişkilerin artırılması, yaş almış bireyler ile genç ve çocuk bireyler arasındaki ilişkinin ülkemizin kültürel değerlerine, etik ve sosyal yapısına uygun kurulabilmesi için çalışmalar ve projeler de üretilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; “Uluslararası Yaşlı Hakları Sözleşmesi”nin hazırlanması ve Ankara’da imzalanmasını sağlayacak çalışmaları yapmaya en çok hakkı olan devlettir. Anadolu topraklarının son 5000 yılını da kapsayan kadim tarihi ve kültürü ile yasal düzenlemelerinden gelen bir haktır bu. Anadolu topraklarında yaşlılara ilişkin ilk düzenlemelerin M.Ö 1500’e kadar varan Orta Asur ve M.Ö. 1660’lara varan Hitit kurallarıyla korunduğu, Keykavüs-Mercimek Ahmet’in 1083 Yılında Yazmış Olduğu Kabusname’de yaşlı haklarına saygının dile getirdiği, Sümbülzade Vehbi Tarafından 1791 Yılında Yayınlanan Lütfiyye’de yaşlı bakımının altının çizildiği ve cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han’ın Vasiyetnamesi’nde yaşlının evinde kurumsal bakımın vasiyet edildiğini, yaş alan bireylerin ülkemizin yaş almış bilgeleri olduğu gerçeğini her gün tekrar tekrar hatırlayalım.