Trump, kararı "ekonomik bağımsızlık" hamlesi olarak nitelendirdi. Trump, yabancı ticaret engellerini ortadan kaldıracaklarını belirterek, nihayetinde bunun yurt içinde daha fazla üretim, daha güçlü rekabet ve tüketiciler için daha düşük fiyatlar anlamına geleceğini ifade etti. Tarafsız olarak olaya bakarsak ülkesi için iyi olanı, üretimi ülkesine çekmeye çalışan bir lider olarak görüyorum, diğer ülkelerin ABD’yi soymasını engellemeye yardımcı olacağını söyledi ayrıca böyle başkanlar görmek şaşırtmıyor değil beni de.

Bu politikaların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri değerlendirmek, gelecekteki fırsat ve riskleri anlamak açısından kritik öneme sahip. İthal edilen tüm ürünlere %10’luk bir taban vergisi getirildi, buna ek olarak Çin’den ithal edilen mallara %34, Avrupa Birliği’nden gelen ürünlere ise %20 oranında ek vergiler getirildi. Bu adımların amacı ABD’nin ticaret açığını azaltmak ve yerli üretime teşvik etmektir ama bunun bir ekonomi savaşına döneceği de aşikardır ki Çin’den hemen bir misilleme ile aynı vergiyi ABD’den gelen mallara uygulayacak.

Biz olayın neresindeyiz, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı, özellikle demir-çelik ve alüminyum sektörlerinde yoğunlaşmaktadır. Geçmişte bu sektörlerde oranlar %25’di.Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu durumun Türk ihracatçıları için avantajlı olabileceğini belirtmiştir. Yalnız ABD’nin genel olarak ithalat vergilerini arttırması, küresel ticaret hacminde daralmaya yol açabilir.

Trump geri adım atmayacağını söylerken ABD borsalarına 2 günde 3 trilyon USD’den fazla değer kaybettirdi, dünya devi markaları insanlar borsada gözü kapalı satmaya başladı, hiçbir şey önemsemeyip kendi bildiğini okuyan diktatörlere benzetilen Trump’ın istifasını isteyen halk sokaklara döküldü.

Sonuç olarak ABD’nin yeni gümrük vergileri, Türkiye’nin bazı sektörlerine fırsatlar sunarken, diğerlerini zorlayabilir. Türk ihracatçıları, bu değişen ticaret dinamiklerine uyum sağlamak için stratejilerini gözden geçirmeli ve alternatif pazar arayışlarını sürdürmeliler.