SON DAKİKA

Tesla'nın deprem silahı gerçek olabilir mi?

Öncelikle ünlü ama bir o kadarda talihsiz kahramanımızı tanıyalım.

Nikola Tesla, 9 Temmuz 1856’ da bugünkü Hırvatistan’ın Smiljan köyünde doğdu. 1875’te Gratz (Avusturya)’da Politeknik’te okuduktan sonra Prag üniversitesini bitirdi. Üniversite eğitimi sırasında, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı da öğrendi. 1880’de Budapeşte’de lisansüstü eğitimi sırasında alternatif akım ile ilgili ilk çalışmalarını yapmaya başladı.

1888’de Westinghouse Şirketi Tesla’nın 40 önemli patentini satın aldı; icat ettiği jeneratörler Niagara şelalelerinde kullanılarak alternatif akım üreten ilk hidroelektrik santral kurulmuş oldu. Bugünkü Westinghouse imparatorluğu Tesla’nın buluşları üzerinde inşa edilmiş ve firma alternatif akım sistemini günlük yaşama sokan ilk şirket olmuştur.

1904’te Amerikan Patent Ofisi radyoyu keşfinden dolayı Marconi’yi ödüllendirdi. Marconi’den önce radyo iletişimini sağlayan Tesla reddedilince konuyu mahkemeye taşıdı. Mahkeme 1944 yılında Tesla’nın ölümünden bir yıl sonra radyonun patent hakkının Tesla’da olması gerektiği yönünde karar verdi.

1910’lardan sonra Tesla adı kanıtlanmamış, kabul edilmemiş, açıklanmamış gizli projelerle anılmıştır. Görünmezlik, deprem silahı,  birleşik alan kuramının tamamlanmış ve uygulanmış olması,  mikrodalga silâh,  ölüm ışını deneyleri, tsunami silahını bunlardan bazıları olarak sayabiliriz. 8 Ocak 1943’te kalp krizi sebebiyle New York’da kaldığı otel odasında hayata veda etti. Tesla’nın öldüğünün anlaşıldığı gece, Pentagon'dan Albay Erskine FBI'yı arayarak harekete geçirir ve Tesla'nın öldüğünü haber verir. FBI yetkilileri, Yabancılar Dairesi Komiseri Fitzgerald ile birlikte otel odasına girerler ve Tesla'nın tüm eşyaları, el yazması bütün araştırma kağıtları ve makaleleri, "Manhattan Storage and Warehouse 39 Co." adlı New York'taki bir depo şirketine gönderilir. Bu depoyu Tesla 1934 yılından beri kullanmaktadır. Aynı gece FBI, Tesla’nın 1932 yılında Grosvenor Clinton Oteli’nin emanetine depozitini peşin ödeyerek bir kutu bıraktığını öğrenir. ABD Devlet Başkanı Bilim Danışmanlığı FBI'a kutunun içindeki dokümanların derhal alınması talimatını gönderir. Kutunun içinde Tesla'nın kablosuz enerji aktarımı projesi, yeni bir torpido silahının planları ve çalışma modeli ile Tesla'nın "Ölüm Işını" adını verdiği yüksek dalga frekans silahının projesi olduğu söylentiler arasındadır. FBI'ın toparladığı tüm belge ve projeler, "Çok Gizli" olarak mühürlenir. Böylece Nikola Tesla ve araştırmaları kendisiyle birlikte kaybolmuştur.

HAARP projesi ve kapsamı nedir?

HAARP “High Frequency Active Auroral Research Program” (Yüksek Frekans Aktif Auroral Araştırma Programı), 2,8 ile 10 MHz frekans aralığında, 3,6 megawattlık sürekli olmayan fakat vuruşlu enerji çıkışları ile iyonosferin ısıtılması ve burada birtakım değişimler yapılarak etkilerinin incelenmesi maksatlı başlatılmış, amacı askeri ve sivil haberleşme ile yön bulma sistemlerini etkileyen iyonosferin fiziksel ve elektriksel sahip olduğu güçle ilgili olarak insanlığın bilgi seviyesini artırmayı amaç edinmiş bir projedir. Çıkış gücünün bu denli yüksek olması dünyanın en büyük radyo vericisi olmasını sağlamıştır. Bunun yanı sıra antenlerinin yönlendirilebilmesi ve belli noktaya odaklanabilir olması dalgaların sıradan radyo dalgaları gibi her yöne değil, belli bir ışın demeti içerisinde hareket etmesini sağlamaktadır.

HAARP’ın temel işlevi iyonosferdeki belli bir alanı ısıtıp ( 50 km çapında ) burada lens ayna işlevi görecek bir bölge yaratmak ve bu lensi kontrollü bir şekilde kullanarak ELF (Extremely Low Frequency) yayılımı ile belirtilen amaçlara ulaşmak olarak açıklanabilir.

17 Ağustos 1999’da yaşadığımız deprem ve sonrasında “Ateş Topu” diye tabir edilen bazı doğa olaylarının görüldüğü iddia edilmişti.  Çin’in Tanghan bölgesinde 28 Temmuz 1976 tarihinde meydana gelen depremden önce de gökyüzünün aydınlandığı, beyaz ve kırmızı ışıklardan oluşan bir ateş topunun oluştuğu ve ışığının 300 kilometre uzaktan bile görülecek kadar parlak olduğu bilinmektedir. Dünyada büyüklüğü 7 ve üzerinde meydana gelen deprem sayısı yetmişli yıllarda 5, seksenli yıllarda 5 ve doksanlı yıllarda 9’dur. Bu artış oranının nedenini ise ABD ve Rusya’nın iyonosfer çalışmalarını artırmalarında arayabiliriz. Ne iddia edilirse edilsin, sismik hareketlerde gerek sayı gerekse büyüklük olarak ciddi bir artış vardır.

Ve maalesef Amerika, güçlü ve etkili silah deneme konusunda sabıkalıdır. Rusya ise kendi çıkarları konusunda pire için yorgan yakacak bir ülkedir. Elbette ki bu ülkeler böyle bir silah teknolojisinin kendilerinde olmadığını iddia edecekler ancak bende Tesla’nın çalışmalarını sonuçlandırıp dünyayı ellerinde tutmak isteyen bu sabıkalı ülkelerin depremi bir silah olarak kullanma fırsatını asla kaçırmayacaklarını düşünüyorum…

O zaman kendimize şu soruyu soralım: Orta Marmara çukurundaki kilitlenme zonu, deprem silahı ile mercek altına alınsa ve ısıtılsa, oluşabilecek felaketin gerçek nedenini kanıtlayabilir miyiz?