Sağlık ve sağlığın unsurlarının özellikle teknoloji, ancak teknoloji denildiğinde illa ki bilgisayarlı sistemler gelmesin akıllarınıza mesela steteskop (hani göğsümüzü ve sırtımızı dinledikleri soğuk yuvarlak kısmı olan ve doktorların boyunlarında gezdirdikleri cihaz) gibi cihazların hayatımıza girişi keza yüksek teknolojik ürünlerin hayatımıza girişleri gibi nedenlerini ve de kalıtsal etkilerini konuşalım isteyeceğiz.

Türkiye Sağlık Vakfı Genel Sekreteri olarak, sağlık alanındaki dönüşümleri ve bu dönüşümlerin hayatımıza etkilerini sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Türkiye Sağlık Vakfı olarak, sağlığa bütüncül bir yaklaşımla, multidisipliner bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Bu yaklaşımın temelinde, sürdürülebilir bir sağlık yatırım ekosistemi oluşturma vizyonumuz yatıyor. Bu ekosistem, yenilikçi fikirlerin desteklenmesi, sağlık teknolojilerine yatırım yapılması ve nihayetinde toplum sağlığının iyileştirilmesi üzerine kurulu. Sağlık, artık sadece hastalıkların tedavisiyle sınırlı bir kavram olmaktan çıktı. Bireyin ve toplumun iyilik halini, çevresel faktörlerden teknolojik gelişmelere kadar pek çok etken belirliyor. Bu nedenle, Türkiye Sağlık Vakfı olarak, sadece tıbbi çözümlere değil, aynı zamanda çevresel, teknolojik ve sosyal faktörlere de odaklanıyoruz.

Türkiye Sağlık Vakfı’nın sağlık yatırım ekosistemi, sadece finansal yatırımlarla sınırlı değil. Biz, aynı zamanda bilgi birikimini, deneyimi ve network’ü de bir araya getirerek, gerçek bir değer yaratmayı hedefliyoruz. Bu ekosistemin önemli bir parçasını, yurt dışı fonlarla kurduğumuz ve kurmakta olduğumuz iş birlikleri oluşturuyor. Bu iş birlikleri sayesinde, ülkemize önemli miktarda yatırım çekmeyi ve bu yatırımları doğru alanlara yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Yurt dışı fonlarla gerçekleştireceğimiz ortaklıklar, sadece finansal destek sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası deneyimi ve en iyi uygulamaları da ülkemize taşıyacak. Bu sayede, hem yerel girişimcilerimizin küresel pazarlara açılmasına yardımcı olacak hem de ülkemizin sağlık alanındaki rekabet gücünü artıracağız.

Bu ekosistemde, akademisyenlerimizin ve araştırmacılarımızın önemli bir rolü var. Üniversitelerimizde yapılan değerli çalışmaların reel sektörle buluşturulması, yenilikçi çözümlerin hayata geçirilmesi için kritik öneme sahip. Türkiye Sağlık Vakfı olarak, akademisyenlerimizle yakın iş birliği içinde çalışıyor, onların araştırma sonuçlarını ticarileştirmek ve topluma fayda sağlayacak ürünlere dönüştürmek için destek veriyoruz. Bu sayede, bilimsel bilginin toplumsal faydaya dönüşümünü hızlandırıyor ve ülkemizin bilimsel gelişimine katkıda bulunuyoruz.

Geleceğimizin teminatı olan öğrenci kardeşlerimizin de bu ekosistemde önemli bir yeri var. Onların hayallerini gerçekleştirmelerine destek olmak, Türkiye Sağlık Vakfı’nın öncelikleri arasında. Bu amaçla, çeşitli organizasyonlar ve yapılar aracılığıyla öğrencilere mentorluk, eğitim, staj ve burs imkanları sunuyoruz. Öğrencilerin yenilikçi fikirlerini destekliyor, girişimcilik ekosistemine katılmalarını teşvik ediyoruz. Onların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ve ülkemizin geleceğine katkıda bulunmalarına yardımcı olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bir sonra ki yazıda derin teknolojik bilgileri irdelemeye ve tarihsel gezinmeye başlayabiliriz ancak buraya gelmeden önce İklim konusunu bir öğrenelim;

İklim değişikliğinin insan sağlığına etkileri

İklim değişikliği, insan sağlığı üzerinde çok çeşitli ve ciddi etkilere sahip küresel bir tehdit. Artan sıcaklıklar, aşırı hava olayları, değişen yağış düzenleri ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi faktörler, insan sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkiliyor.

Sıcaklık Artışları: Sıcak hava dalgaları, özellikle yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar ve açık havada çalışanlar için ölümcül olabilir. Sıcak çarpması, dehidratasyon, kalp ve solunum problemleri sıcaklık artışlarıyla ilişkilendirilen başlıca sağlık sorunlarıdır.

Hava Kirliliği: İklim değişikliği, hava kirliliğini artırarak solunum yolu hastalıkları (astım, KOAH gibi), kalp hastalıkları ve akciğer kanseri riskini artırır. Orman yangınları ve artan ozon seviyeleri de hava kalitesini olumsuz etkiler.

Aşırı Hava Olayları: Seller, kuraklıklar, fırtınalar ve orman yangınları gibi aşırı hava olayları, yaralanmalara, can kayıplarına, su ve gıda kaynaklarının kirlenmesine, bulaşıcı hastalıkların yayılmasına ve psikolojik sorunlara yol açabilir.

Bulaşıcı Hastalıklar: İklim değişikliği, vektörlerin (sivrisinekler, keneler vb.) yaşam alanlarını ve üreme hızlarını etkileyerek sıtma, dang humması, Zika virüsü ve Lyme hastalığı gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırabilir.

Beslenme ve Gıda Güvenliği: İklim değişikliği, tarım verimliliğini etkileyerek gıda kıtlığına ve yetersiz beslenmeye yol açabilir. Kuraklıklar, seller ve aşırı hava olayları gıda üretimini olumsuz etkileyebilir.

Su Kaynakları: İklim değişikliği, su kaynaklarının azalmasına ve kirlenmesine yol açarak su kaynaklı hastalıkların (kolera, tifo vb.) yayılma riskini artırabilir.

Türkiye Sağlık Vakfı olarak, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki bu olumsuz etkilerinin farkındayız ve bu konuda farkındalık yaratmak, araştırmalar yapmak ve çözüm önerileri geliştirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Sürdürülebilir ve çevre dostu sağlık çözümlerini destekleyerek, bu sorunun etkilerini azaltmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz.