Kavramın Kundalini adıyla net ve sistematik olarak işlenmesi, M.S. 5. yüzyıl Tanotrik metinleri ile başlar. 

Eski Hint spiritüel geleneklerinin, özellikle Tantra ve Yoga ustalarının kolektif bilgeliği ve deneyimleri sonucu ortaya çıkmıştır.

Kundalini felsefesinin asıl amacı, yalnızca bir enerji akışını sağlamak değil, bilincin nihai dönüşümünü ve kendini gerçekleştirmeyi sağlamaktır. Bu, felsefi ve mistik bir terminoloji ile açıklanır:

Nihai Amaç: Aydınlanmadır.

Kundalini felsefesinin temelindeki kozmik dualite, evrensel bilinci iki kutupta tanımlar: 

Asıl amaç: Kundalini'nin uyanıp en üst çakra olan Taç Çakra’ya ulaşması ve burada (saf bilinç) ile birleşmesidir.

Bu birleşme, bireysel bilincin, evrensel bilinçle bütünleştiği anı temsil eder. Bu duruma Hint felsefesinde (Kurtuluş) veya Nirvana denir.

Nihai amaca ulaşmak için Kundalini'nin izlediği süreç, aynı zamanda bir dizi alt amaca hizmet eder.

Çakraların Arınması; enerji, (Kundalini) yükselirken, omurilikteki merkezi kanal boyunca yer alan altı çakranın her birini "delip geçer" ve aktive eder. Her bir çakra, belirli karmik izleri, korkuları ve kısıtlayıcı inançları barındırır. Uyanış, bu merkezlerdeki düğümleri çözerek bireyi arındırır.

Bilinç alanının genişlemesi: Her çakra aktivasyonu, insanın yeni bir bilinç katmanını deneyimlemesini sağlar. Örneğin, alt çakralar hayatta kalma ve duygu odaklıyken, üst çakralar sezgi ve evrensel sevgiye dair farkındalık getirir.

Bedenin dönüşümü: Kundalini uyanışı, bedenin en yüksek titreşimlere hazırlanmasını sağlar. Bu, sinir sistemini yeniden düzenleyerek bireyi daha yüksek frekanslı bir algıya ve enerjiye hazırlar.

Bu felsefeye göre, insan potansiyelinin en üst noktasına ulaşmadan, sınırlı bir yaşam sürmektedir.

Kundalini'nin amacı, bireyin kendi içinde barındırdığı sınırsız yaratıcı gücü ve ilahi özü deneyimlemesini sağlayarak, onu Kozmik Varlık haline getirmektir. 

Bu, "ben kimim?" sorusunun nihai, pratik cevabıdır.

Kundalini uyanışı, derin ve dönüştürücü bir süreçtir; rastgele veya aceleyle başlanması önerilmez. Kadim geleneklere göre bu, öncelikle zihinsel ve bedensel hazırlık gerektiren, uzun soluklu bir yoldur.

Güvenli ve kadim yöntemlere göre Kundalini uyanışına başlamanın temel adımları ve ilkeleri şunlardır:

Temel hazırlık ve arınma (vücut ve zihin)

Kundalini enerjisinin güvenli bir şekilde yükselmesi için enerji kanallarının ve çakraların temizlenmiş olması gerekir.

Ahlaki temizlenme: Yoga felsefesinin ilk aşamasıdır. Dürüstlük, şiddetsizlik, basitlik gibi evrensel etik kurallara ve öz-disiplin, okuma, teslimiyet gibi kişisel disiplinlere uymak, zihni ve enerjiyi arındırmanın ilk adımıdır.

Sağlıklı Yaşam ve Diyet: Vücudu ağırlaştıran, uyuşturan veya aşırı uyarıcı yiyeceklerden kaçınmak (saf, vejetaryen veya hafif bir beslenme şekli) enerji akışını kolaylaştırır.

Vücudu güçlendirmek ve esnetmek, enerji akışının önündeki fiziksel blokajları çözer. Omurgayı sağlıklı tutmak, Kundalini'nin ana kanalının açılması için kritik öneme sahiptir.

Kundalini aşamalarından başarıyla geçen ve enerjiyi kalıcı olarak Taç Çakrada sabitleyen bir insan, geleneksel olarak aydınlanmış bir varlık olarak kabul edilir. Bu dönüşüm, kişinin hem içsel gerçekliğini hem de dış dünyayla olan etkileşimini kökten değiştirir.

Kundalini aşamalarından geçen bir insan, çevresindekiler için yaşayan bir ilham ve öğretmen haline gelir. Onların varlığı bile etrafa huzur, berraklık ve dönüşüm enerjisi yayar. Artık dünyaya, "yapılması gereken" bir şey olarak değil, yaşanması gereken bir oyun ve tezahür alanı olarak bakarlar.

Kıymetli okurlarım, yaklaşık 45 gündür yazılarıma ara verdim çünkü yazmak içimden gelmedi. Dünya hiçte iyi bir yere doğru gitmiyor. Her şey bu kadar kötü iken kendi içinizde kıvrılmış halde uyuyan ve ciddi bir potansiyel enerjiye sahip olan bir yılan gücü olduğunu ve hayatınızı iyi yönde değiştirmeniz için hala vaktiniz olduğunu hatırlatmak istedim size, umarım kendi uyanış ve aydınlanma sürecinizi en kısa sürede başlatırsınız…