Normal şartlar altında ekonominin talep yasasına göre diğer tüm faktörler eşit olduğu zaman, bir malın fiyatı ne kadar yüksek olursa, insanların o malı daha az talep edeceğini belirtir. Başka bir deyişle, fiyat ne kadar yüksek olursa, mala olan talep de bir o kadar düşük olması beklenmektedir. Ancak gayrimenkul piyasalarında konut fiyatları artışı devem etmesine rağmen konut talebi düşmemekte aksine artmaktadır. Son bir yıla baktığımızda ise hızla artan inşaat maliyetleri ve azalan konut stokları yeni üretilen konut fiyatlarında yüksek oranlarda fiyat artışlarına neden olmaktadır.  Buna rağmen pandemi ile birlikte geçtiğimiz yıl ortaya çıkan konut satış adetlerinde düşme olmadığı talebin halen yüksek olduğu görüldü. 

Gayrimenkul sektörüne olan ilginin devam etmesinde en önemli etken konutun yatırım aracı olarak ülkemizde enflasyonist ortamda paranın değerini koruyan en önemli yatırım enstrümanı olmasıdır. Türk Lirasının yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesi, inşaat maliyetlerinde ithal girdilerin yükselmesi konut fiyatlarını yukarı yönlü çekmektedir. Bu duruma rağmen insanlar mevduat yaparak ya da paralarını devlet tahviline yatırarak zarara uğramaktansa fiyatı sürekli artan konutlara yönelmeyi tercih ediyorlar. Elinde parası olanlara ek olarak parası olmayanlar da yine aynı şekilde artan fiyatlardan ileride yarar elde etmeyi hedefleyerek kredi kullanıp konut almayı seçiyorlar. İnsanlar kazançlarını korumak ve kendilerine ek gelir sağlamak için birçok yatırım aracını tercih ederler. Geçtiğimiz yıl konut, dükkân, ofis, arsa gibi gayrimenkul yatırım araçlarının orta vade de döviz, vadeli hesap, altın gibi menkul değerler üzerine de kazanç sağladı. Özellikle 2.el piyasaların daha hareketli olduğu sektörde, yükselen inşaat maliyetleri ile yeni konut arzının azalması sonucunda tüketicilerin 2.el konut pazarına yöneldiği görüldü. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen toplam satışın %70 nin 2.el satış olarak gerçekleştiği yüksek faiz oranları nedeniyle konut kredili satışların ise %20 seviyelerine gerilediği görüldü. Başta İstanbul, Ankara, Antalya olmak üzere büyük kentlerde birinci elden projeden konut satışları ağırlıklı olarak yabancı yatırımcılar tarafından tercih edildi.

Diğer taraftan 2018’den sonra yeni yapı ruhsat sayısının azalması, yaşanan yoğun konut talebi mevcut konut stoklarını azalttı. Türkiye'nin yıllık 500 bin yeni konut ihtiyacına istinaden azalan yeni yapı ruhsatı sonucunda stok düşerken, mevcut konutların daha değerli hale gelmesine neden oldu. Yükselen inşaat maliyetleri nedeniyle konut fiyatlarının geri gelmesinin beklenmediği sektörde tüketici tarafında ise konut fiyatları daha da artmadan ve tamamlanan projelerde değer artışı yaşanmadan önce karar verilerek alım yapılmasında fayda vardır.