Jeotermal kaynakların sosyal yararı
Enerji insanoğlunun temel gereksinimlerindendir. Fosil yakıtlar; atmosfer, çevre ve su kirliliğine, küresel ısınma ve iklim değişikliğine, asit yağmuru ve biyolojik çeşitliliğe olumsuz etkiler yapmaktadır, Birey ve toplum sağlığını, bitki ve hayvan yaşamını tehdit etmektedir.
Sağlık ve beslenme giderlerini artırıp cari açığa sebep olmaktadır. Fosil yakıtların aktarımlarının zorluğu ve çevreye verdikleri zararların giderek artması, yenilenebilir-temiz-çevre dostu-tükenmeyen enerji kaynaklarına yönelmeyi zorunlu hale getirmiştir.
Güneş, rüzgar, hidro, biyokütle, termal enerji kaynakları yenilenebilir enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Yer kürenin derinliklerinde kayaçların altında toplanan basınç altındaki gaz ve su buharı termal enerjiyi oluşturmaktadır. Antik dönemlerden itibaren doğal haliyle kullanılan jeotermal kaynaklar, teknolojik gelişmelere paralel olarak kullanım alanlarını genişletmiştir.
Türkiye’nin enerji gereksinimini ulusal ve iç pazardaki yer altı kaynaklarıyla karşılayamadığı ve dışarıya bağımlı olduğu, enerji arzını ithalat yoluyla gerçekleştirdiği gerçeği hepimizin malumudur. Yüzleştiğimiz bu gerçeği ve bu gerçekten kaynaklanan sosyal ve ekonomik sorunların çözüm yollarından birinin termal enerji olduğunun farkındalığında olmamız gerekmektedir.
Jeotermal kaynaklardan doğrudan yararlanma ve elektrik üretiminde ABD ilk sıradadır. Türkiye’nin öngörülen toplam jeotermal ısı potansiyeli 31.500 MWt’dir. Ancak potansiyelinin yaklaşık %7’sini kullandığında bile ilk beşte yer almaktadır. Türkiye termal enerjiden sadece elektrik üretiminde yararlanmamaktadır. Son yıllarda tarım, balıkçılık, turizm, sağlık, ulaşım alanlarındaki uygulamalarda kullanmaktadır. Kereste ve çimento kurutulması, çiftlik ve balıkçılık ürünlerinin kurutulması, organik malzemeler, gıdalar, deniz yosunları ve çimenlerin kurutulması, damıtmayla su eldesi, konserve, şeker ve tuz endüstrisi, yün ve deri yıkanması ve kurutulması, kümes, ahır, konut, işyeri ve sera ısıtması, balık ve mantar yetiştirme çiftlikleri, toprak ve kent ısıtma, termal banyolar, yüzme havuzları, termal sağlık ve turizm tesisleri alanlarında yoğun ve verimli olarak kullanan işletmelerin sayıları giderek artmaktadır.
Termal enerjinin gıda, beslenme ve sağlık alanındaki katkılarının yanı sıra turizm ve ulaşım alanlarında da yaygınlaşması termal enerjiden sosyal yarar elde edebilen ülkelerin başında gelmemizi sağlamaktadır. Sosyal yarar; herhangi bir olay veya etkinlik veya politika değişikliğinin bütün halinde topluma yarar sağlaması demektir. Yalnızca devletin değil, bireylerin, toplulukların, üretici veya tüketicilerin aldığı kararlar veya ekonomik faaliyetlerle refah düzeyindeki artışlar da sosyal yarar kavramının içinde yer almaktadır.
Jeotermal kaynaklardan sektörel yararlanma sosyal yarar sağlamakta ve yaşam kalitesini artırmaktadır. Karbon ve su ayak izi yaşanabilir Dünya standartlarına taşınabilmektedir. Hava-su-çevre kirliliği en aza inmekte, bireysel ve toplumsal sağlığa katkı sağlanmaktadır. Yerelde kalkınmaya ve maliye politikası araçlarına olumlu etkisi toplumsal refahı yükseltme yeteneğini ortaya koymaktadır. Sürdürülebilir temiz enerji niteliğine ek olarak cari açık ve işsizliğin önünde bariyer, istihdam artırıp yatırım ve işletme maliyetlerine olumlu etkisiyle tercih edilebilirliğini artırmaktadır. Toplumun ve bireylerin iyi olma haline yaptığı olumlu etki, sağladığı sosyal yarar, toplumsal refaha ve ekonomiye katkısı, milli ekonomideki olumlu yüzdeleri ölçülmemiş ise de; sürdürülebilir geleceğe ulaşma ve sosyal faydayı yükseltme yeteneği yadsınamaz.
Jeotermal kaynak kullanımında yerel işgücü istihdamının artışı söz konusudur. Jeotermal danışmanlığı, arama ve işletme ruhsat işlemleri, kaynak, arama, sondaj, santral projelendirmesi, kurulumu, enerji üretim süreci, bakım ve onarımı, Ar-Ge gibi aşamalarda ve her kademede işgücü gereksinimi bulunmaktadır. İş gücünün istihdamı yerel göçün önünde engel olacağı gibi, işsizlikten kaynaklanan dışlanmalar, kültürel etkinliklerden soyutlanmalar, zorunlu barınma, beslenme, sağlık ve eğitim harcamalarında kısıtlamalar, birikim ve yatırım yapılamaması, psikolojik ve bedensel sorunlara da engel olacaktır.
Kamunun jeotermal kaynak kullanımını artıracak yasal düzenlemeler ve uygulamalarla, özel sektörün yaptığı yatırımlarla bireysel ve toplumsal iyi olma halimize yaptığı katkı takdire şayandır.