İBB'ye kocaman alkış!
Son yıllarda birçok mekan Beyoğlu'na peş peşe veda etti. Bu mekanların büyük çoğunluğu şehrin hafızasında iz bırakmış mekanlardı.
İlk aklıma gelenler; Tünel’in klasiği Lale Plak, Asmalı’nın gözdesi Refik ve İmroz Meyhaneleri, vejeterjanların gözde restoranı ( son yıllarında ateş pahasıydı) Zencefil, İstanbul’un entelleküel dünyasına katkılarıyla bilinen Pandora Kitabevi, Kaktüs Cafe ( şimdi Cihangir’de), Urban Cafe, Lebon Pastanesi, Rebul Eczanesi... ve tabii yüksek kiralarla baş edemeyen adı sanı duyulmamış olan bir sürü küçük esnaf. Yerlerini yeni cafeler, yeni restoranlar aldı demek ise çok zor. Maalesef yerlerini turiste hizmet vermek için açılmış olan ( özellikle Araplara) restoran ve kıyafet mağazaları açıldı. Beyoğlu kültürün – sanataın merkezi kimliğini kaybedip tüketim odaklı bir yer haline geldi.
Bir devrin sonu mu?
Kuşkusuz Beyoğlu’ndaki bu dönüşümden en büyük zararı entellektüel dünyamız gördü. Geçen yılın sonbaharında kapılarını kapatan Grand Pera Sinemasını FİTAŞ’ın kapanışı izledi. Beyoğlu Sineması’nın kapanmasıyla da bir tarih sona erdi. Oysa Osmanlı’dan beri kültür sanat dünyasının merkezi olan Beyoğlu, birçok tiyatro, sinema, gece kulubü ile İstanbul’a zenginlik katmıştır.
Beyoğlu’nda neler oluyor?
Beyoğlu’ndaki bu değişimine, sanat mekanlarının tek tek yok olup gidişine (özellikle sinemaların) kederlenirken duyduğumuz güzel haber ile sevindik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beyoğlu Sineması’nın işletmesini devralmıştı. Daha öncede kapanma krizi atlatan Beyoğlu Sineması sinemaseverlerin desteği ile ayakta kalmıştı. Ancak pandemi sonrasındaki süreçte yaşanan ekonomik krize ve Beyoğlu’nun değişen insan kitlesine daha fazla dayanamamış ağustosta “Bir mucize olmazsa” kapanacağını duyurmuştu.
Yine yeniden Beyoğlu Sineması
İstanbul Büyükşehir Belediyesi kültür sanat dünyamızın can damarlarından bir tanesi olan bu mekana sahip çıkarak kasım ayında sinemanın işletmesini devraldı. Ve “Sinema dünyasının sanatçılarının, yaratıcılarının, sanat severlerin ihtiyaçları “doğrultusunda, kimliğini ve dokusunu kaybetmeden” Beyoğlu Sineması’nı yenileyeceklerini duyurdu. Birkaç ay içinde Beyoğlu Sineması yeniden ticari herhangi bir kaygı gütmeden sinema-kültür-sanat alanı olarak İstanbulluların hizmetinde olacak.
Tarihi birçok mekan
Güzel haberler sadece Beyoğlu Sineması ile sınırlı değil. Tarihi Maksem yapısı, Muammer Karaca Tiyatrosu, Botter Apartmanı ( İsveç Konsolosluğunun yanı), Tünel Metrohan, Ferhan Şensoy’un Ses Tiyatrosu İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirilip yeniden İstanbul’a, İstanbullulara kazandırılıyor. Belediyemize bu güzel çalışmaları için minnetarız. Bir şehir hafızası ile var olur. Ve o hafıza ki, bizi biz yapar.
Bu projelerin Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılını kutlayacağımız ve ülkemizi daha ileriye taşıyacağımız bir yıl olan 2023’de sonuçlanacak olması da çok anlamlı. Bu mekanlar yeniden hayata kazandırıldığında bize düşen kültür-sanat dünyamızı desteklemek ve İBB’sine kocaman bir teşekkür etmek olacaktır.
Sanatla dolu bir yıl olması dileğiyle...