SON DAKİKA

Hayatımız Film

1970'li yılların ilk yarısı. Sağ sol mevzularından dolayı sokağa çıkılamaz, sinemaya, tiyatroya gidilemez olmuştu.

Oysa sinema en ucuz halk eğlencesiydi. Hal böyle olunca sinemada kendisine yeni yeni seyirciler arar olmuştu. O yıllarda Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de erotik film furyası başlamıştı. Aileler sinema salonlarını boşaltmış yerine tamamen erkek izleyici doldurmuştu.

Ayıkla Beni Hüsnü

Aydemir Akbaş, Ali Poyrazoğlu, Hadi Çaman gibi gerçek anlamda iyi oyuncular bu filmlerde birer star olmuştu. İşte bu filmlerde Arzu Okay, Mine Mutlu, Alev Altın gibi kadın oyuncular bikinileriyle ortalıkta gezer, erkek oyuncular ise mayolarını ayaklarından çıkarmazlardı. Genellikle de kaba saba güldürü filmleri olurdu bunlar. Bütün ucuzluklarına rağmen sinema sektörünü canlı tutar, salonlara seyirci gelirdi. Adı üstüne erotik filmlerdi bular. Bir yere kadar da masumdular. O terör olaylarının insanları bezdirdiği yıllarda insanlara mutluluk veren filmlerdi.  

Bu erotik filmler İstiklal Caddesi’nde “Rüya”, “Alkazar”, “Elhamra” gibi sinemalar da gösterilirdi. Afişlerin olduğu vitrinlerde bazen “ Arasında parça var” yazısı olurdu. Bu şu anlama gelirdi: Film oynamaya devam ederken araya yurt dışından getirtilmiş olan bir porno film eklenir. Porno biitince film kaldığı yerden devam ederdi. Hatta ışıkçı porno bitince fenerini yakıp söndürerek “Parça bitti beyler” der, salonun yarısı boşalırdı. 

Sinema krizde

2025 bitmek üzere ve Türk Sineması yine ağır bir krizle baş başa. Pandemi sonrasında salonlarda inanılmaz bir seyirci sayısında düşme oldu. Ne yerli ve milli ne de yabancı filmler gişe yapamaz oldu. Hatta Çarşamba günleri 120 TL olmasına rağmen salonlar yeteri kadar ilgi görmüyor. Geçen hafta büyük iddialarla vizyona giren “Bak Postacı Geliyor” ve “Adile” filmleri gişede çakıldı. Hatta “Adile” filmi ikinci haftasında essiz sedasız salonlardan kaldırıldı. Şimdi       bu krize ne panzehir olacak? 

Gündem çok renkli

Seyirci sinemaya gitmiyor. Gitmez tabii ki, gündem o kadar renkli, o kadar eğlenceli ki... Baksanıza Koskoca bir medyanın genel yayın yönetmeni uyuşturucu kullanmak, grup seks yapmak gibi konulardan dolayı göz altına alınıp, tutuklanıyor. O medyanın tanınmış ekran yüzlerinden olan bir hanım spikerin cep telefonundan bu konuyla ilgili inanılmaz isimlerle, inanılmaz mesajlaşmalar çıkıyor. Yaptıkları partiler sosyal medyada gündem oluyor. Türkiye’nin en büyük futbol takımlarından bir tanesinin genel başkanı spikerin hanımın mesajlarından dolayı apar topar ifadeye çağrılıyor. İnanın bunu bugün değil bizim sinemamızda ne Hollywood’da ne Bollywood’da hiçbir senarist hayal edip, yazamaz. Hiçbir prodüktör böyle bir film imza atamaz.

Merak ettiğim şu : Bu Beş yıldızlı porno hikayeleri gündemi ne kadar unutturabilir? Asgari ücret konuşulurken, otellerde günlük 200 TL’ye kalan emeklilerin hali yürek burkarken, pahalılıktan yarı aç yarı tok yaşanırken, işyerleri bir bir kapanırken bu servis edilen hikayeler gündemi daha ne kadar unutturabilir. Suriye meselesini, barış sürecini sormuyorum bile.

2025’in yıldızları

Her dönemin yıldızları oluyor... Demek ki 2025’in yıldızları da “Mehmet Akif Ersoy”, “Ela Rümeysa Cebeci” ve son dakika golüyle “Sadettin Saran” oldu. Bakalım ışıkçı ne zaman fenerini yakıp söndürecek ve “Parça bitti beyler” diyecek.