Fotoğraflarla Beş Asır İstanbul
"Meşher", İstiklal Caddesi'ndeki sanat duraklarımdan bir tanesidir. En özel sergilerle gezenlerin ve şehrin hafızasını tazeler.
Yıllar önce “Arter” olarak hizmet veren binada “Meşher” geleneği bozmadan kültür-sanat hayatımızı zenginleştiriyor. Arter ise Dolapdere’deki o çok özel binasında zengin sergi ve koleksiyonlarla sanatseverleri ağırlıyor.
Göz Alabildiğine İstanbul
“Meşher” tarihe kapı aralayan fotoğraflarla İstanbul’a farklı bir gözle bakmak isteyenleri “Göz Alabildiğine İstanbul” sergisi ile buluşturdu. İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer alıyor.
Ömer Koç Koleksiyonu
Beş asırdan kesitler sunan sergide yer alan fotoğrafların arasında İstanbul’un bilinen en eski panoramik fotoğrafı da yer alıyor. 19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başından kesitler sunan fotoğrafların yer aldığı Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisi Ömer Koç Koleksiyonu’ndaki nadide fotoğraflardan oluşuyor. Meşher bu seri ile hem fotoğrafın hem de İstanbul’un tarihine bir kapı aralıyor.
360 Derece İstanbul
Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisinde James Robertson, Guillaume Berggren, Sébah & Joaillier, Abdullah Biraderler, Gülmez Kardeşler fotoğraf stüdyoları gibi, fotoğraf tarihinde yer edinmiş önemli isimlerin nadir fotoğraflarını görmek mümkün. 19. yüzyıl fotoğraf sanatının uluslararası düzeyde önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilen James Robertson, bilinen en eski 360 derecelik panoramik İstanbul fotoğraflarını çekmişti. Robertson’ın Mayıs 1854’te Bayezid Kulesi’nden çektiği panorama, 12 ayrı fotoğraftan oluşuyor.1857’de aynı yerden ikinci defa çektiği ve kayınbiraderi Felice Beato’yla ortak imzalarını taşıyan panoramik görüntü ise ilkine nazaran daha başarılıdır. Fotoğraf tarihinden bu iki nadide örneği sergide görmeniz mümkün.
Galata ve Bayezid Kuleleri
19. yüzyıl manzara fotoğrafçılığının İstanbul’daki en önemli isimlerinden biri de İsveç asıllı Guillaume Berggren. Sanatçının manzara fotoğrafçılığının yanı sıra, Anadolu’da yaptığı kapsamlı çekimler belgesel açıdan büyük önem taşır. Sergide, Berggren’in Galata ve Bayezid Kulelerinden çekilmiş iki ayrı İstanbul panoraması yer alıyor.
Sultanın Fotoğrafçısı
Sultan II. Abdülhamid’in Mecidi Nişanı’yla ödüllendirdiği Sébah & Joaillier, “Sultanın Fotoğrafçısı” unvanının kullanılmasına izin verilen Gülmez Kardeşler ve Osmanlı Sarayı Fotoğrafçıları unvanını alan Abdullah Biraderler’in panoramik İstanbul fotoğrafları, sergide görülebilecek diğer nadir fotoğraflar arasında yer alıyor.
Başta Küratörler Şeyda Çetin &Ebru Esra Satıcı’ya, danışman Bahattin Öztuncay’a ve sergiye emeği geçen herkese teşekkür ederim. Şehrin zengin bir görsel kaydını gözler önüne seren sergiyi gezmek için son günün 29 Eylül olduğunu da hatırlatmak isterim.