SON DAKİKA

EKK'dan kira krizine kapsamlı çözüm

Türkiye'nin en yakıcı ekonomik sorunlarından biri haline gelen kira krizi, sadece hane halklarının bütçelerini zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda ülke ekonomisinin genel dinamiklerini de olumsuz etkiliyor.

Yükselen kira fiyatları, enflasyonun yükselmesinde doğrudan rol oynarken, vatandaşların temel ihtiyaçlarına erişimini de sınırlandırıyor. Bu çerçevede, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) kira krizine karşı yeni bir sosyal konut kiralama modeli geliştirerek kalıcı çözümler üretme yoluna gidiyor.

Kirada krizin özü ve enflasyona etkisi

Kira fiyatlarının artış hızının, enflasyonun genel gerileme hızını geçmesi, piyasalarda ciddi bir maliyet baskısı oluşturuyor. Daha önce uygulanan yüzde 25 kira artış sınırı, ev sahiplerinin artan maliyetlerini karşılamada yetersiz kalınca, bu baskı kiralara yansıyor. Ev sahipleri, kayıplarını telafi etmek için kira fiyatlarını yüksek tutmaya devam ediyor ve bu da piyasalarda fiyatların dengelenmesini engelliyor. Kira baskısının ekonomik yaşamı bu denli zorlaması hem bireylerin yaşam kalitesini düşürüyor hem de hükümetin enflasyonla mücadele hedeflerine zarar veriyor.

Sosyal konut seferberliğinde kiralık modelin öne çıkması

Türkiye’de sosyal konut üretimi, uzun süredir özellikle satışa yönelik projelerle yürütülüyordu. Ancak kira piyasasındaki sorunların artması, sosyal konut politikalarının da yeniden şekillenmesini zorunlu kıldı. EKK’nın gündeme aldığı kiralık sosyal konut modeli, bu açıdan önemli bir kırılma noktası olarak değerlendirilebilir. Çünkü sosyal konutların belli bir bölümünün uygun koşullarda kiraya verilmesi, piyasa dinamiklerine müdahale etmeden doğrudan talebi karşılamaya yönelik etkili bir yol olarak öne çıkıyor.

2026’da büyükşehirlerde yaygınlaşacak sosyal konut atağı

Kahramanmaraş depremleri sonrası afet bölgelerine öncelik verilmiş olan kamu kaynaklarının, 2026 itibarıyla daha dengeli bir şekilde sosyal konut projelerine kaydırılması planlanıyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi büyükşehirler, bu yeni sosyal konut seferberliğinin öncü merkezleri olacak. Bu şehirlerde yapılacak projelerde, toplam konutların yüzde 30’una yakın kısmının uygun kira bedelleriyle kiraya verilmesi hedefleniyor. Örneğin, 500 konutluk bir projede yaklaşık 150 konutun düşük kiralı sosyal konut olarak ayrılması bekleniyor.

Kiralık sosyal konut modelinin sosyal ve ekonomik etkileri

Yeni evli çiftler, engelliler ve kamu çalışanları gibi öncelikli gruplara yönelik bu model, sadece kira yükünü hafifletmekle kalmayacak, sosyal politikalara da güçlü bir destek sağlayacak. Özellikle genç çiftlerin evlilik kararlarını olumlu yönde etkilemesi ve böylece doğurganlık oranlarının artması beklenen etkiler arasında. Ayrıca, dar ve orta gelirli vatandaşların uygun koşullarda konut erişimi sağlaması, sosyal adalet açısından da önemli bir gelişme.

Kiralık sosyal konutların piyasaya sunulması, arzı artırarak kira piyasasındaki talep fazlasını azaltacak ve kiralarda aşırı yükselişi frenleyecek. Bu durum, enflasyonla mücadelede de somut bir katkı olarak ortaya çıkacak. Yani, kira fiyatlarının kontrol altına alınması, sadece hane halklarının değil, ekonominin tümünün rahatlamasına zemin hazırlayacak.

Karşılaşılabilecek zorluklar ve izlenmesi gereken yol

Elbette, sosyal konutlarda kiralık modelin başarıya ulaşması için bazı önemli noktalar var. Öncelikle, kira bedellerinin piyasa fiyatlarının altında tutulması ev sahiplerinin taleplerini dengeleyecek bir mekanizmanın geliştirilmesini gerektiriyor. Ayrıca, kura sistemiyle hak sahiplerinin adil bir şekilde belirlenmesi, modelin güvenilirliği ve sürdürülebilirliği açısından kritik. Kamu kaynaklarının etkin ve şeffaf kullanımı da başarıyı doğrudan etkileyecek unsurlar arasında.

Sonuç olarak

EKK’nın kiralık sosyal konut modelini gündeme alması, Türkiye’nin kira krizine karşı uzun vadeli ve kapsamlı bir çözüm arayışında önemli bir adım. Bu yeni model, sosyal devletin sorumluluklarını güçlendirirken, ekonomik dengelerin sağlanmasına da destek verecek. 2026 yılında başlayacak sosyal konut seferberliği ile kira yükünün hafiflemesi, enflasyonun kontrol altına alınması ve sosyal adaletin güçlendirilmesi hedefleniyor. Kira krizinin çözümünde bu tür yenilikçi yaklaşımlar, Türkiye’nin geleceği için umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

garanti sol
garanti sağ