SON DAKİKA

Büyük metropol ve köy yaşamında gerçekler

Şakir Akça 23 Nis 2025

Dünya insanoğlunun kendini geliştirmesiyle, zaman içinde belirli dönemler sıkıntılar yaşamasına, belirsizlik içinde, neden ve niçinlerle dolu sorularla ilerlemiştir.

İnsandaki merak ve araştırma, içindeki şüphe onu daima ileriye taşımış. İnsanlık tarihi eski taş devrinden başlayıp, cilalı taş devri takip ettiği, tarih öncesine dayanmaktaydı. Yazının keşfiyle tarihi kayıtlar belgelenmiş, tarihin derinliklerinden günümüze kayıt düşmüştür.

Sanayileşmenin yaygınlaşmasıyla şehir hayatının merak uyandırması, yaşam standardının köylere göre daha konforlu ve rahat oluşu şehir nüfusunun hızla artmasına, köy nüfusunun azalmasına sebep olmuştur. Şehirlerin yoğun nüfusuna hitap edecek, beslenme ve pazar payı iyice daralmış ve çözüm bulunmazsa gelecek yıllarda büyük sıkıntılar meydana gelecektir, Dengeli bir şekilde şehir ve köy hayatını düzenlememiz gerekmektedir.

Her şeyden önce, köyden şehre göç eden insanlar, şehir hayatına uyum sağlamakta zorlanabilirler. Köydeki sakin ve doğal yaşamdan sonra şehirdeki kalabalık, gürültü ve hızlı tempo, insanlar üzerinde stres ve yabancılık duygusu yaratabilir. Alışık olmadıkları bir çevrede yaşamak, psikolojik sorunlara da yol açabilir.

Ayrıca, şehirlerdeki konut sıkıntısı, göç eden insanların sağlıksız, kalabalık ve alt yapıdan yoksun gecekondu mahallelerinde yaşamasına neden olabilir. Bu durum hem bireylerin yaşam kalitesini düşürür hem de şehirlerde plansız yapılaşma sorununu ortaya çıkarır.

İşsizlik de önemli bir sorundur. Köyden gelen insanlar genellikle şehirde iş bulmakta zorlanırlar çünkü yeterli eğitim ve mesleki beceriye sahip olmayabilirler. Bu da geçim sıkıntısını beraberinde getirir. Özellikle büyük şehirlerde hayat pahalıdır ve geçinmek zorlaşır.

Şehir hayatının zorlukları ve yoğun nüfusun, gürültünün bıraktığı stres her geçen gün insanı sakin köy hayatı özlem arayışına sokmaktadır. Köyde yaşayanlarda da şehre merak ve oradaki yaşam standartlarının şehre göre daha refah ve rahat oluşu gibi gelmektedir. Şehir ve köy yaşam standartları arasındaki bu ikilem sosyolojik olarak toplumlar arasında dengesiz ve dağınık yerleşik düzen oluşturmaktadır.

Köylerde ve kasabalarda hayat standartlarının artırılması için çaba sarfetmeli. Eğitim olanakları artırılmalı, köylerdeki okulların fiziki koşulları iyileştirilmeli, öğretmen sayısı artırılmalı ve teknolojik imkânlar sunulmalıdır. Taşımalı eğitim yerine yerinde, kaliteli eğitim sistemi kurulmalıdır.

Sağlık hizmetleri genişletilmeli, sağlık ocaklarının sayısı artırılmalı, doktor ve hemşire eksikliği giderilmelidir. Gezici sağlık hizmetleri yaygınlaştırılarak temel sağlık hizmetleri herkese ulaştırılmalıdır.

Altyapı ve ulaşım iyileştirilmeli, yollar asfaltlanmalı, köyler arası ulaşım kolaylaştırılmalı, su, elektrik ve internet gibi temel ihtiyaçlara sürekli ve kaliteli erişim sağlanmalıdır. Tarım ve hayvancılığa destek verilmeli, köylülerin üretime devam edebilmesi için devlet destekli krediler, modern tarım ekipmanları ve eğitimler sağlanmalıdır. Ürünlerin pazarlanması için kooperatifler kurulmalıdır.

İstihdam olanakları artırılmalı, köylerde tarım dışı sektörlerde de iş olanakları yaratılmalıdır. El sanatları, turizm, küçük sanayi ve e-ticaret gibi alanlarda teşvikler verilebilir. Şehir ve köy arasında dengeyi sağlamak yaşam kalitesini artıracağı gibi, iki kültür arasında eşit ve refah hayat standardını sağlayacaktır. Gelir seviyesinin yükselmesi, maalesef insanı tembelliğe ve tüketime zorlamakta, sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir.

Üretim ve hayvancılığın modern bir şekilde köy hayatına entegre edilmesi yaşam kalitemizi artıracağı gibi şehre merakımızı da azaltacaktır. Doğanın mis kokuları içinde, organik beslenme ve hayat standardımızı doğanın akışında düzenleme sağlık problemlerini de ortadan kaldıracaktır.

Şehir ve köy arasında dengeyi sağlamak, ekonomik ve sosyolojik açıdan ülkenin kalkınmasına ve ilerlemesine katkı sağlayacağı gibi, insanımızın yaşam standardını en iyi seviyede artıracaktır.

Bir ülkenin sağlıklı gelişimi, şehirler ile köyler arasında kurulan dengeli bir ilişkiye bağlıdır. Günümüzde şehirler, eğitim, sağlık, iş ve sosyal yaşam açısından birçok imkân sunarken; köyler ise tarım, hayvancılık ve doğal yaşamın merkezi olmaya devam etmektedir. Ancak bu iki yaşam alanı arasındaki dengesizlik, özellikle köyden şehre göçle birlikte artmaktadır.

Köylerde yeterli hizmetlerin olmaması, insanların şehirlerde yaşamak istemesine neden olur. Bu da şehirlerde nüfusun aşırı artmasına, trafik, konut sıkıntısı ve çevre kirliliği gibi sorunlara yol açar. Öte yandan köylerin boşalması, tarımsal üretimin azalmasına ve kırsal alanların terk edilmesine neden olur.

Bu dengesizliği ortadan kaldırmak için köylerin kalkındırılması gerekir. Köylerde eğitim, sağlık, ulaşım ve internet gibi temel hizmetler geliştirilmelidir. Tarım ve hayvancılığa verilen destekler artırılarak köylerde yaşayanların geçim kaynakları güçlendirilmelidir. Aynı zamanda şehirlerdeki plansız büyümenin önüne geçilerek, yaşam kalitesi korunmalıdır.

Kısacası, şehirler ile köyler arasında kurulacak denge, hem bireylerin huzurlu bir yaşam sürmesini sağlar hem de ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunur.

ajet 160x600