Akdeniz tipi beslenme
Sürdürülebilir insanlık neslinin teminatı, sağlıklı gıdaya erişim, yeterli ve dengeli beslenme, hastalıkların önlenmesi ile mümkündür. Yirmibirinci yüzyıl, bütün dünyayı derinden etkileyen bulaşıcı bir hastalık olan coronavirüs ve giderek artan obezite, tip2 diyabet, kanser, alzheimer, parkinson ve kanser gibi hastalıklardaki artışla anılacak hale gelmiştir.
Sağlıklı yaşam hakkı taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve Anayasamız tarafından da korunan bir haktır. Anayasamız devlete, sağlık hizmetlerini herkesin beden ve ruh sağlığını koruyarak hayatını sürdürebileceği şartları sağlamak, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yapmak görevini ve yetkisini vermektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Yaşam Programı” kapsamında “Ulusal Beslenme Konseyi” kurulmuştur. Konseyin kuruluş amacı, sağlıklı beslenme, beslenme ile ilişkili hastalıkların önlenmesi ve kontrolü ile ilgili mevcut şartların iyileştirilmesi, sağlıklı beslenme kültürünün ülke genelinde yaygınlaştırılması, ülke genelinde doğrudan veya dolaylı olarak beslenme ve yiyecek içeceklerden kaynaklı sağlık durumu ve hastalıklarla ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmaktır. Konsey, çalışmalarında ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve ülke koşullarını göz önünde bulunduracak, toplum ve bireylerin sağlıklı beslenme ile ilgili mevcut şartlarının iyileştirilmesi, ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla üyelerin işbirliği içinde çalışmasını esas alacaktır. Sağlıklı beslenme alanında ülke politikalarını oluşturmada tarafların görüş ve düşüncelerinin alınmasını sağlayacaktır. Toplumun sağlıklı beslenme ve sağlıklı beslenme davranışı kazanma, sağlıklı beslenme davranışlarını geliştirmek için önerilerde bulunacak, ihtiyaç ve öncelikleri dikkate alarak hazırlanan ulusal program ile hedef ve eylem planları kapsamında geliştirilen çalışma programlarını desteleyip uygulamaları izleyecek ve araştırma geliştirmeye yönelik proje önerilerinde bulunacaktır. Her bireyin yeterli ve sağlıklı gıdaya erişim hakkının gerçekleştirilmesi konusunda ekonomik ve sosyal önlemlerin alınması için görüş ve öneriler oluşturduğu gibi, doğrudan veya dolaylı olarak beslenme biçimi ve alışkanlıkları ile gıda maddelerinden kaynaklı hastalıklarla ilgili faaliyet raporu oluşturabilmektedir. Elbette tüketicinin ve özellikle kırılgan grupları yanlış yönlendiren, aldatıcı veya yanıltıcı reklamlar ve tanıtımların önlenmesine yönelik önerilerde bulunacaktır.
Akdeniz havzasında yaşayan insanların sağlıklı insanlar olduğu düşüncesi 1960’larda popüler hale gelmiştir. İlerleyen süreçte yapılan bilimsel çalışmalarla sağlıklı beslenme tipi olduğu doğrulanmış, yaşam biçimi olarak uygulanması kolay olduğu için tercih edilmiştir. Akdeniz tipi beslenme aile sofralarında tercih edilen tencere yemekleri ve mevsiminde tüketilen sebze meyve üzerine kurulu olduğu için kültürel uyumu doğrulanmıştır.
Hazır paketli ve katkı maddeli veya işlenmiş gıdalar ile hayvansal veya trans yağlar veya şeker içeren gıdaların tüketilmemesine dikkat edilmelidir. Tahıllar ve baklagiller, sebze ve meyveler, kabuklu yemiş, zeytin ve zeytinyağının her gün, balık, deniz ürünleri ve kanatlılar ile yumurta, peynir, yoğurdun haftada 1-2 kez, kırmızı et ve tatlıların çok seyret tüketilmelidir. Akdeniz tipi beslenme, giderek artan obezite, tip 2 diyabet, kalp-damar, alzheimer, parkinson, kronik hastalıklar ve kanser hastalıklarının önlenmesi ve tedavisinde tercih edilmektedir.
Sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi, endüstriyel gıdaların tüketilmemesi, gıdaların kızartma dışında usullerle pişirilmesi gibi nedenlerin hücre hasarını azaltıcı etkilerinin gözlendiğini ve bu etkilerin, kalıtsal yapımızdaki bütünlüğün korunması, sağlıklı yaşlanma, uzun ömür ve hastalıklardan korunma arasında anlamlı ilişki olduğu bilimsel çalışmalarla doğrulanmıştır. Bu yönleriyle de sağlıklı beslenme tipi olarak bilimsel araştırmalar tarafından doğrulandığından, yaşam ve beslenme biçimi olarak bütün hayatımızda tercih edilebilirliğinin yüksek olduğunu kişisel deneyimlerimizle de gözlemleyebilmekteyiz.
Kırılgan gruplara özen gösteren bilinçli tüketici olmak vatandaşın görevi, vatandaşın sağlıklı, yeterli, dengeli beslenme hakkını korumak, geliştirmek, denetlemek de devletin asli görevidir.