Rekabet!
Sevgili okuyucularım merhaba. Bugün sizlere iş hayatlarımızda hepimizin bizzat yaşadığı ya da çevremizde şahit olduğu ve "modası" hiç geçmeyecek bir konuya değinmek istiyorum: Rekabet!
Rekabet dediğimiz zaman hemen aklımıza yıkıcı olarak tanımlayabileceğimiz ve kimseye faydası dokunmayan bir durum gelir. Peki rekabetin olmaması gibi bir durum söz konusu olabilir mi diye düşündüğümüzde; Buna cevabımız hepimizin eminim ki hayırdır. Buradaki en kritik husus bence rekabetin zarar verici değil geliştirici ve motive edici olmasıdır. İşte tam da bu sebeple bugün ki yazımda rekabetin yıkıcı olduğu kadar yapıcı olduğu noktalara da değineceğim.
Kabul etmeliyiz ki iş dünyasında rekabet her zaman
önemli bir faktördür. Ancak bu durumun yapıcı bir şekilde yönetilmesi kurumların
ve çalışanların gelişimine katkı sağlayabilir, inovasyonu teşvik edebilir ve iş
verimliliğini artırabilir. Buradaki inovasyonu, kişisel inovasyon olarak
tanımladığımı ifade etmekte fayda görüyorum. Çünkü kişisel inovasyon, bireyin
hem kendi kendine hem de içinde yer aldığı ekip ile uyumlu, yenilikçi ve çözüm
odaklı davranmasını kapsamaktadır. İnovatif çalışmalar rakipleri geçmek ve öne
çıkmak için sürekli olarak yeni fikirler ve çözümler geliştirilmesini teşvik eder.
Bu da hem bireysel hem de içinde yer aldığımız kurumlarımızın ilerlemesini ve
gelişmesini hızlandırabilir.
Yapıcı rekabetin, motive edici ve iyi performans ortaya
koymaya teşvik edici özelliği vardır. Rekabet ortamında, bireyler kendi
potansiyellerini keşfetme ve geliştirme fırsatı bulabilirler. Bu da hem
çalışanların kişisel büyümesine hem de kurumun genel performansına olumlu
şekilde yansır; Aynı zamanda takım çalışmasını destekleyebilir. Ekip üyeleri
arasındaki sağlıklı rekabet, takımın iş birliğini artırabilir ve ortak
hedeflere ulaşma yolunda motivasyonu artırabilir. Bu da kurumun başarısına ve
etkinliğine pozitif katkı sağlayabilir. Dolayısıyla, çalışanlar arasındaki yapıcı rekabet, kurumun pozitif
bir imaj oluşturmasına katkıda bulunabilir. Sonuç olarak rekabeti
bir fırsat olarak görmek, yenilikçi düşüncenin ve iş verimliliğinin artmasına
yardımcı olabilir. Yapıcı rekabetin ön planda tutulması, iş dünyasında
sürdürülebilir başarıya ulaşmada önemli bir rol oynayabilir.
Son yıllarda özellikle iş dünyasında çalışanlar
arasında rekabet giderek artmakta ve bu rekabetin yıkıcı boyutlara ulaştığı
sıkça gözlemlenmektedir. İş hayatında rekabetin olumlu etkileri olduğu gibi,
bazen de yıkıcı sonuçlara yol açabilmektedir. Rekabetin sağlıklı bir şekilde
yönetilmediği durumlarda, kurumlarda olumsuz koşullar ortaya çıkabilir.
Kurum
içindeki rekabetin negatif etkisi ve rekabetin kızışması, çalışanların stres
seviyelerini artırabilir ve iş yerindeki atmosferi olumsuz etkileyebilir.
Yıkıcı rekabet, çalışanların birbirleriyle sürekli olarak yarış içinde
olmalarına ve takım ruhunun zayıflamasına neden olabilir. Bunun sonucunda iş
verimliliği düşer ve çalışan memnuniyeti azalır. Sonuç mu hem kurumsal hem
bireysel imaj zedelenmesi.
Ayrıca, yıkıcı rekabetin getirdiği bir diğer sorun da etik olmayan
davranışların artmasıdır. Bunlar arasında rakiplerini alt etmek adına haksız ve
rekabet kurallarına aykırı başvurulan yolları görebiliriz. Bu durum hem kurumların
itibarını zedeler hem de çalışanların motivasyonunu olumsuz etkiler.
İş hayatında yıkıcı rekabetin önüne geçmek için kurumların ve yöneticilerin
sağlıklı rekabet ortamları oluşturmaları büyük önem taşımaktadır. Takım
çalışmasını teşvik etmek, belirsizlik ortamlarını ortadan kaldırmak, adil
rekabeti desteklemek ve çalışanların gelişimini ön planda tutmak, yıkıcı
rekabetin engellenmesinde etkili olabilir. Aynı zamanda etik değerlere bağlı
kalarak rekabetin sağlıklı sınırlar içinde kalmasını sağlamak da önemlidir.
Elbette burada çalışanların da üzerine düşen profesyonel yaşam koşullarında var
olabilmeyi ve bu şartlara uygun davranabilmeyi öğrenmektir.
Sağlıklı bir iş ortamı ve rekabetin olumlu yönleriyle, başarılı ve
sürdürülebilir sonuçlar elde etmek mümkün olacaktır.
Unutmamak
gerekir ki rekabetin doğası, hem bireysel hem kurum imajını inşa etmede veya
zarar vermede belirleyici bir rol oynayabilir.
Bir sonraki yazımızda, bilginin ışığında güzel
günlerde görüşmek üzere…