Dolar $
32.6
%0.22 0.07
Euro €
34.74
%-0.01 -0
Sterlin £
40.59
%-0.03 -0.01
Çeyrek Altın
4078.12
%0.27 10.67
SON DAKİKA
FİNANS Pazar 07 Şubat 2021 04:27

DÖVİZ SIKINTISI ÇEKEN ÜLKELERE PARA YAĞIYOR

Gelişmiş ülke piyasaları, küresel merkez bankalarının genişleme politikalarıyla oluşan bol likiditeye karşılık düşük faiz ortamı sebebiyle yeni bir çıkış ararken, kazancı Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde buldu. Türkiye'de de 7 liranın altına düşmesi beklenen dolardaki erimenin, TCMB'nin TL karşılığı döviz alımını başlatmasıyla hızlanacağı ve döviz rezervlerini yükselteceği tahmin ediliyor.

Döviz sıkıntısı çeken  ülkelere para yağıyor

Sedat YILMAZ

Pandemi sürecinde küresel merkez bankalarının genişleme politikaları sonucu oluşan bol likidite, gelişmiş ülkelerde daha uzun süre faizlerin düşük kalması öngörüsüyle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere akın etmeye başladı.

Gelişen ülkelerde hisse senedi ve tahvil piyasalarına giren uluslararası yatırımcı, salgında döviz ihtiyacı olan devletlerin imdadına yetişti. Salgın sürecinde swap yoluyla yeterince döviz elde edemeyen ve cari açık riskiyle karşı karşıya kalan ülkeler, yürüttükleri yüksek faiz – düşük kur politikasıyla döviz rezervlerini kapatırken ekonomilerini pandemi sonrası dönem için tahkim ediyor.

Gelişen ülkeler endeksi olarak bilinen MSCI’in son yukarı yönlü hareketi de, aşılamayla birlikte küresel ekonomide oluşan iyimserlik neticesinde risk iştahının artacağını gösteriyor. Bu hafta ABD’de koronavirüse karşı yeni hazırlanan ekonomik paketin Senato’dan geçmesi olumlu haberi ve ülkede işsizlik rakamlarındaki olumsuzluğu fırsat bilen uluslararası yatırımcı, zayıflayan dolar ile batıdaki düşük faiz ortamından kurtulup elde ettiği bol parayı faizi yüksek gelişen ülke pazarlarına aktarıyor.

Türkiye’de de Türk Lirası ve varlıklarına yapılan yabancı yatırımcının etkisiyle 7 liranın altına düşmesi beklenen dolar fiyatlarındaki erimenin, Merkez Bankası’nın (TCMB) Türk Lirası (TL) karşılığı döviz alımını başlatmasıyla hızlanacağı tahmin ediliyor.

Hisse senedi ve tahvil tercihi

Düşük enflasyon ve faiz ortamında sıkışan, altın ile kripto paralara karşı temkinli duran küresel yatırımcı, elinde bulundurduğu bol likiditeyi başta hisse senedi ve tahvil olmak üzere gelişen ülke piyasalarına yönlendirerek yüksek kazançlar arıyor.

ABD – Çin arasında süren ticaret savaşları sonucunda 2019 yılı ortalarında belirginleşen istikrarsızlığı fırsata çevirmek isteyen yatırımcı, bu defa da merkez bankalarının 2020 yılındaki pandemiye karşı ekonomilerini korumak için başlattıkları genişleme politikaları sonucu bollaşan likiditeyi kazanca dönüştürme peşinde.

2019 Temmuz’unda yaklaşık 41 milyar dolar sermaye girişi yaşayan gelişmekte olan ülkeler (GOÜ), aynı performansı salgın sebebiyle 2020 yılında bulamadı ve döviz darlığı çekmeye başladı. Küresel ve bölgesel merkez bankalarıyla swap anlaşmaları yapamayan gelişmekte olan ülkeler yerel paralarla ticaret yapmayı denese de başarı sağlayamadı. GOÜ’den fon çıkışları da işin tuzu biberi oldu.

Büyüme öngörüyü destekliyor

Küresel ekonominin 2020’de yüzde 4,4 küçüleceğini tahmin eden Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bu yılki tahminini yüzde 5,2 yükseltti. IMF gelişmekte olan ülkelerin 2020’deki yüzde 3,3’lük küçülmesini yine bu yıl için yüzde 6’ya çıkardı. Türkiye’nin de 2020’de pozitif büyüyeceğini raporlayan IMF, bu yılki büyümeyi de yine yüzde 6’ların üzerinde gösterdi.

Gelişen ülkeler endeksi olarak bilinen MSCI’in sürekli yukarı yönlü hareketini değerlendiren ekonomistler, “2006 Ocak ayından bu yana yükselişini sürdüren ve 2021 Ocak ayı sonunda 385,25 seviyesine çıkan MSCI endeksi gelişmekte olan ülkeler için portföy yatırımları konusunda olumlu mesajlar veriyor” açıklamasını yapıyor. Ekonomistler, portföy yatırımlarının ABD’de yeni yönetimin tavrının netleşmesi, yaklaşık 1,9 trilyon dolarlık pandemi ekonomik paketinin yasalaşmasıyla gelişen ülkelere daha fazla akacağını öngörüyor.

Küresel bazda gıda ve emtia fiyatlarındaki artışların portföy yatırımlarına yön vereceğini dile getiren ekonomistler, pandemiyle artan küresel belirsizlikler sebebiyle söz konusu ülkelerde yüksek derecede seyreden fon çıkışlarının aşı ve diğer olumlu gelişmelerle yeniden geri döndüğünü ve bu dönüşün artarak devam edeceğini belirtiyorlar. Ekonomistler, gelişmekte olan ülkelere portföy akımlarına ait endekslerin olumlu göstergeler sunduklarını dile getiriyor.

Sistem değişikliği ile nefes aldı

Olay Türkiye üzerinden incelenirse, ilk etapta İngiltere, Japonya, Katar ve Çin ile swap anlaşmaları yapılmaya çalışılsa da Katar ile 15 milyar dolar civarında ciddi bir para takasına gidildi. Bu dönemde Türkiye ile ne ABD Merkez Bankası (FED), ne Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve diğer gelişmiş ülke merkez bankaları swap ilişkisine girmek istemedi. Bu durum döviz fiyatlarını yükseltti, enflasyonu artırdı. Ülkede giderek borçlanma ve cari açıkta sıkıntılar oluşmaya başladı.

Döviz ihtiyacı artan Türkiye, risk primi CDS’lerindeki yükseklik sebebiyle yurt dışı borçlanmaya temkinli yaklaştı. Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) ise kaynak kullanmaya hiç yanaşmadı. Yaklaşan dış borç ödemelerini ise öteleme yolunda adım atmasına karşılık, Katar ile yapılan swapın da desteğiyle bir sorun olmadan Türkiye borçlarını çevirmeyi başardı. Hem kamu hem de özel sektör genel anlamda borçlarını azalttı.

Türkiye’nin son dönemde CDS’lerini 568’lerden 290’lara kadar çektiğine işaret eden ekonomistler de ülkenin ekonomik performansına olumlu yaklaşıyor. Reel sektörün pandemi ve finans sıkıntılarına karşılık üretmeye devam ettiğini, ihracatın arttığını ve ithalatın da giderek gerilediğine vurgu yapan ekonomistler, “Dolar endeksindeki 91 direncine karşılık Türkiye CDS’leri son olarak 8,86 puan daha düşerek 295,65’e geriledi. Para politikasındaki sıkı duruş ve artan TCMB rezervleri sebebiyle CDS’ler daha da düşecek. 200 puanın altına gelmesiyle portföy yatırımlarının yanında doğrudan yatırımlar da artacak” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye krizi fırsata çevirdi

Kasım 2020’den bu yana uygulanan “yüksek faiz – düşük kur” politikasıyla yurt dışındaki yatırımcı davranışlarını lehine çevirmeye çalışan Türkiye, enflasyondaki yükselişe rağmen kurda sağlanan düşüşleri avantajlı kullandı ve eurobond ihraçları dahi yaptı.

Dönemi yorumlayan Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) ekonomisti Robin Brooks, Türkiye’nin yeni ekonomi yönetimi ve para politikasının değişmesiyle önemli bir adım attığını ve gelişmekte olan ülkeler arasından önemli derecede pozitif ayrıştığını söyledi. Brooks, “Türkiye ciddi bir fırsat yakaladı. Şimdi döviz rezervlerini yeniden yükseltebilir ve TL’deki değer kaybını rahatlıkla önleyebilir. TL’nin gücünü görmekten şimdiden heyecan duyuyorum” diyerek Türkiye’nin küresel para bolluğunu lehine nasıl çevirdiğinin analizini yaptı.

Türkiye’nin politika başarısını değerlendiren uluslararası analist ekonomist Tim Ash da, TCMB Başkanı Naci Ağbal’ı överek, yeni politikayı iyi yöneten Merkez Bankası’nın ileriye dönük yatırımcı için önemli bir rehber niteliği taşıdığını belirtiyor.  Ash, ABD ile ilişkiler, siyasi gerilimler ve yurt içinde gerçekleşen öğrenci olaylarının ekonomi için bir risk olarak algılansa da, yolun açık olduğuna dair izlenimlerin daha açık olduğunu kaydediyor. Ash, yorumunda Ağbal’ın “2023 yılına kadar sıkı duruşun korunacağına ve gerekirse ilave tedbirler alınacağına” dair vurgusuna atıfta bulunuyor.

Gelişen piyasalarda bayram havası

Yurt dışında düşük faiz ve düşük getiri sebebiyle sıkışan küresel yatırımcının bol likiditeyi gelişmekte olan ülke piyasalarına yönlendirmesi GOÜ’lerde bayram havası estiriyor. GOÜ para birimleri içerisinde üst sıralarda yer alan Türk Lirası da, Türkiye’ye gelen para akışının en büyük göstergesi niteliğinde.

Haftalık bazda Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri ortalama yüzde 3,65 değer kazanırken, Türk Lirası karşısında dolar yüzde 3,30, euro yüzde 4,44 değer kaybetti. Altının gram fiyatı da yüzde 6,65 oranında geriledi. Türkiye piyasalarında 1000 TL’lik yatırım borsada 1036,5 lira, dolarda 967 lira, euroda 955,6 lira ve altında 933,5 lira oldu.

Piyasalar bu hafta dolardaki düşüşe paralel Merkez Bankası’ndan (TCMB) Türk Lirası karşılığı döviz alım hamlesi bekliyor ve dolarla birlikte döviz fiyatlarındaki düşüşün hızlanacağını tahmin ediyor.

Piyasalar 8-12 Şubat haftasında Türkiye’de işsizlik oranı, TCMB beklenti anketi, cari denge ve sanayi üretimini, ABD’de enflasyon, Michigan tüketici güven endeksi ve Çin’de enflasyonu takip edecek.

BIST 100… Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi en düşük 1.471,54, en yüksek 1.549,51 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 3,65 artarak 1.527,17 puandan tamamladı. Küresel bazda düşük faiz sebebiyle dolar ve eurodan kaçış, gelişmekte olan ülke piyasalara girişin hızlanması Borsa İstanbul’a da yaradı. Global ölçekte yüksek seyreden risk iştahı hisse senedi piyasalarına rekor seviyelerde yansıyor. Borsalardaki iyimser havanın gelecek haftaya yayılması öngörülüyor. Borsa İstanbul’a ilginin CDS’lerin 300 altına düşmesiyle daha arttığı ifade ediliyor. BIST 100 endeksinde 1530’un üzerindeki her kapanış yukarı gidiş anlamına geliyor. Borsada direnç 1580, destek ise 1510 ve 1500 puanın altı rakamlar satış baskısı ve kâr satışlarına sebep olabilir.

DOLAR/TL… Haftayı yüzde 3,30 değer kaybederek 7,0540 liradan kapatan dolarda CDS’lerin 300’ün altına inmesiyle düşüş sürüyor. ABD’de tarım dışı istihdamın beklentilerden olumsuz gelmesi de doların düşüşünü etkiledi. Çok önemli olan 7,0550 desteğini kapanışta 7,0540 ile kıran kurun gelecek hafta 6,95 ve 6,85’li rakamları denemesi bekleniyor. Farklı bir gelişme olması durumunda, 2,20’li rakamlar gündeme gelebilir.

EURO/DOLAR… Avrupa Birliği parası euro da Türk Lirası karşısında haftalık bazda yüzde 4,44 oranında değer kaybetti ve haftayı 8,4720 liradan kapattı. Türkiye’de risk primi CDS’in 300 puanın altına inmesiyle 1 yılın en düşük seviyesine inmesi euro/TL paritesinde de aşağı yönlü hareketi hızlandırdı. Paritede kritik olarak görülen 8,52’nin 8,47 ile kırılarak kapanmasından sonra 8,35’leri deneyeceği tahmin edilen kurun 7,77’lere kadar düşmesi öngörüler içinde. Kurun yeniden kendini 8,55’lerin atması durumunda 8,76’lar gündeme gelebilir.

ALTIN… Haftanın en fazla kaybeden yatırım aracı gram altın oldu. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 6,65 kayıpla 405,70 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 6,59 azalışla 2.694,00 liraya geriledi. Geçen hafta 705,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı ise 658,00 liraya düştü. Küresel bazda pandemiye yönelik endişelerin azalması, Türkiye’de TCMB’nin para politikasında sıkı duruşu doların değer kaybetmesiyle gram altın fiyatları da düşüyor. Haftanın son günü 405 liraya kadar düşen gram altın dün biraz hareketlenerek alımların etkisiyle 411 liraya yeniden yükseldi. Gram altında 405 lira kuvvetli destek. Buranın aşağı kırılması 400 lirayı gündeme getirebilir. Ancak yukarıda da 420 lira direnci hâlâ korunuyor. Türkiye’de ve Dünya’da Corona’ya ve siyasete ilişkin endişelerin azalması ve TCMB’nin sıkı duruşunu bir süre sürdüreceğine ilişkin beklentilerle Gr Altın TL Temmuz 2020’dan bu yana gördüğü en düşük seviye olan 407.25’e kadar düştü. Düşüşün devamında 400.50 ve 387.15 destek olarak izlenebilir. Yukarı yönlü işlemlerde ise 424.30 ve 435.00 direnç oluşturabilir.

PETROL… Uluslararası piyasalarda üreticilerin üretim kesintisini sürdürmeyi kabul etmesi ve haftalık stoklardaki azalış sebebiyle fiyatları yükseltti. Küresel aşı çalışmalarının yaygınlaşması, teşvik paketleriyle ilgili olumlu gelişmelere bağlı ekonomilerdeki iyimserlik petrol fiyatlarını yukarı yönlü destekliyor. Brent petrol söz konusu gelişmelerle haftayı 59,34 dolardan kapattı. Brentte direnç noktası 61 dolar. Destekler ise 57,5 doları gösteriyor. Hafta içinde yüzde 8,5 yükselen ABD tipi ham petrolün (WTI) fiyatı 56 doları aştı. WTI’da 58 dolar direnç, 55 dolar ise destek olarak alınıyor.

KRİPTO PARALAR… Dolar ve altındaki küresel zayıflık kripto pazara destek veriyor. Piyasanın en popüler yatırım aracı Bitcoin yeniden zirveleri denemeye çalışıyor. Haftalık bazda yüzde 19,11 prim yapan ve 40502,72’yi gören Bitcoin önceki rekorunu tazelemek için ataklar yapıyor. Piyasanın ikinci yatırım aracı Ethereum (ETH) de 1695,53’e çıkarak yüzde 25 kazançla haftayı kârlı kapattı. Ripple da 0,44 dolar ile haftalık bazda yüzde 35 kazandırarak dikkat çekti. Piyasada haftalık en fazla kazandıran 187 artan NuCypher, yüzde 175 ile UMA ve yüzde 103 ile PancakeSwap oldu.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR