SON DAKİKA

Zihinle bilgisayar kontrolü

Düşünceyi satın alma, çok yakında Bir gün düşüncelerimizin bir kısmı "kullanıcı verisi" haline gelirse ne olur? Şu an Google senin hangi kelimeyi yazdığını biliyor. Ama yarın "hangi kelimeyi yazmayı düşündüğünü" bilebilir.

Reklamcılık düşünce aşamasına inebilir. Canın yemek istediğinde kafanda peynir eriyip uzayan bir görsel belirdiği anda bir pizza markası sana “sipariş hazırla” bildirimi gönderebilir.

Dijital telepati

İnsan beyninde yaklaşık 86 milyar nöron bulunur. Bu nöronlar aksiyon potansiyeli adı verilen elektriksel sinyallerle haberleşir. Bir nöron ateşlediğinde, milivolt düzeyinde elektrik dalgalanması oluşur.

İşte BCI teknolojisi, bu sinyalleri yakalayıp dijital verilere çevirmeye çalışan teknolojinin ismidir.

BCI açılımı ise; Beyin-bilgisayar arayüzleri (Brain-Computer Interface) olarak adlandırıldı.

BCI teknolojileri geniş kitlelere yayılırsa, insanlar kelime kullanmadan iletişim kurmaya başlayabilir. Düşünce mesajları (thought-messaging) denen gelecekteki bu teknoloji ile WhatsApp’ın tahtını sallayabilir. Ama işin karanlık yanı da şu olabilir! Filtrelenmemiş düşüncelerin paylaşımı. 

Peki bizler insan olarak zihninde geçen her şeyi duymaya hazır mıyız? 

Çıplak gerçeği taşıyan bir telepati toplumu sosyal ilişkileri darmadağın edebilir.

Zihin kopyalama ve ölümsüzlük

Eğer beyin sinyalleri yeterince doğru şekilde okunabilir ve yapay zekâ tarafından modellenebilirse, kişiliğimizin bir kopyası dijital ortamda saklanabilir.

Farklı bir senaryo aklıma geldi; 

Ölüyorsun ama senden geriye “düşünce modelin” kalıyor! Ve çocukların seninle hâlâ konuşabiliyor, ama aslında karşılarındaki “sinyallerden eğitilmiş bir yapay zekâsın”

Bilim insanları bu soru üstünde düşünüyorlar! 

Kopya sen misin, yoksa sadece senin çok iyi bir taklidin mi?

Olayın farklı bir yanı ise;

Bugün telefonlarımızı gözetleyen devletler, yarın beynimizi de izleyebilir olmaları.

Bir protestoya katılmayı düşündün, daha sokaklara çıkmadan Polis kapıyı çaldı. (Hayrola sende saçma düşünceler tespit ettik ve bu bir suç teşkil ediyor) Bizimle bir karakola gelebilir misiniz? 

Diyebilir. 

Bu senaryoda özgürlük kavramı yeniden tanımlanmak zorunda kalınabilir mi! Bence kalınabilir. 

İnsan + yapay zekâ: Ortak bilinç

En uç ihtimal ise şu: İnsan beynine yerleştirilen BCI’lar, yapay zekâ modelleriyle gerçek zamanlı çift yönlü bir bağ kurması 

Sen yapay zekâdan cevap almak için sormuyorsun, zaten cevabı senin zihnine fısıldayan bir teknoloji ile matematik problemini çözmeye başlamadan doğru yöntem beyninde beliriyor. Yabancı dil bilmeden başka bir dili konuşabiliyorsun çünkü beynin eş zamanlı çeviri yapabiliyor. 

Bu durumda bireysel insan kimliği bulanıklaşır. 

Biz mi yapay zekâyı kullanıyoruz, yoksa yapay zekâ bizim beynimizi mi “optimize ediyor”? 

Kimler bu işin içinde?

Neuralink (ABD): Beyne ultra ince “thread” adı verilen mikro teller yerleştirerek yüksek çözünürlüklü sinyal okuyor.

Synchron (ABD): Ameliyatsız, damar içinden elektrot yerleştirme tekniği geliştiriyor.

BrainGate (Avrupa): On yıllardır felçli hastaların robot kolları düşünceyle kontrol etmesini sağlıyor.

Çin Akademisi: Drone kontrolü gibi askeri deneylerde BCI testleri yapıyor.

Beyin-bilgisayar arayüzleri, insanlık için hem Prometheus’un ateşi kadar kurtarıcı hem de Pandora’nın kutusu kadar tehlikeli olabilir.

En iyi ihtimal ile felçliler yeniden yürüyecek, insanlar bilgiye anında ulaşacak. En kötü ihtimal ise düşüncelerimiz bile bize ait olmayacak.

Güzel bir pazar günü dileklerimle.