SON DAKİKA

Yeni trafik cezaları ve ekonomiye yansımaları

Fatih Sorhun 10 Haz 2025

2025 yılı itibari ile Türkiye'de trafik cezalarında önemli artışlar yapıldı. Hız limitini aşmadan emniyet kemeri kullanımına, alkollü araç kullanımından park ihlallerine kadar birçok başlıkta ceza tutarları neredeyse iki katına çıkarıldı.

Hükümet, bu artışların temel amacının “caydırıcılık” olduğunu belirtse de, bu durumun hem bireysel bütçelere hem de genel ekonomik dengelere olan etkisi dikkat çekici.

Artan cezalar ilk etapta vatandaşların cebini yakıyor. Asgari ücretle geçinen bir kişinin birkaç trafik cezası ödemesi, ay sonunu getirmesini neredeyse imkansız hale getirebilir. Bu da tüketim harcamalarını kısmasına, dolayısıyla iç piyasada talep daralmasına neden olabilir. Özellikle büyük şehirlerde araç kullanımının yaygın olduğu düşünülürse, trafik cezalarının doğrudan hane halkı harcamaları üzerinde ciddi bir baskı yarattığı söylenebilir.

Öte yandan devlet açısından bakıldığında, bu cezalar önemli bir gelir kalemi haline gelmiş durumda. 2025’in ilk çeyreğinde sadece trafik cezalarından elde edilen gelir, geçen yılın aynı dönemine göre %65 artmış durumda. Bu durum, bütçe açığını kapatma çabalarında kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da uzun vadede halkın alım gücünü düşürdüğü için ekonomiyi olumsuz etkileyebilir.

Elbette trafik kurallarına uymak bir vatandaşlık görevidir ve can güvenliği açısından hayati önemdedir. Ancak cezaların ölçülü, adil ve gelir düzeyleri gözetilerek belirlenmesi gerekir. Aksi takdirde, caydırıcılıktan çok cezalandırıcı bir sistem doğar ki bu da toplumsal huzuru ve ekonomik dengeyi zedeler. Uzmanlar cezalara itiraz için her araç sahibinin kamera kullanmasını şiddetler tavsiye ediyor. Görevini, yetkisini kötüye kullananlara karşı kanıt sunmak ve mahkemeye itirazda delil niteliği taşıyor.

Sonuç olarak, yeni trafik cezaları sadece yollardaki değil, ekonomideki dengeyi de etkileyen önemli bir gelişme. Politikaların oluşturulmasında yalnızca mali değil, sosyal etkilerde göz önünde bulundurulmaktadır.