ABD Seçimleri başta Trump ve Cumhuriyetçi Parti için zaferle bitti. Amerika'da analizler "kırmızı dalga" olmadığını filan söylese de seçim haritasının kırmızıya boyandığı, Cumhuriyetçi Parti'nin Senato'nun kontrolünü ele geçirdiği, Temsilciler Meclisi'nin de büyük ihtimalle alınacağı, yani yasama ve yürütmede iktidara Cumhuriyetçilerin geldiği çok açık bir kazanma halinden bahsediyoruz.
Çarşamba günü TUSAŞ'a yönelik terör saldırısı gerçekleşmemiş olsaydı ana gündemimiz Kazan'da yapılan 16. BRİCS Zirvesi ve Zirve marjında yapılan ikili temaslar, örneğin Putin-Erdoğan görüşmesi olacaktı.
İran'ın İsrail'e yönelik misillemesinden ve İsrail'in İran'ı doğrudan hedef alacağına dair Netanyahu ve Gallant'ın açıklamalarından itibaren ortalıkta bir belirsizlik var.
İsrail-Hizbullah çatışmasının ikinci sahnesin perdeleri henüz açılmadı ama gong çalındı, seyirciler yerlerinde, heyecan dorukta. Perde kımıldayıp, sahnenin ayrıntıları ucundan bucağından göründüğünde seyircilerden heyecan nidaları yükseliyor.
ABD Başkanlık seçimleri açısından tarihin en sıkıcı ama aynı zamanda da en heyecanlı seçimlerinden biri yaklaşıyor. Heyecanın nedenini biliyoruz, Biden'ın Demokrat Parti başkan adaylığından çekilmesinden sonra Kamala Harris, Demokrat Parti'yi Trump-karşıtlığı çevresinde konsolide etmeyi başardı.