SON DAKİKA
Kızılay masthead
Son Yazıları

Yarasa çorbası tarifi veriyorum

28 Þub 2020

Çin kaynaklı Korona virüsünün giderek farklı coğrafyalara yayılmasıyla sokaktaki insanın gündemi de bu yeni tür gribe kaymaya başladı.

İlk başlarda Çin’in ücra bir köşesinde ardı ardına ölümlere yol açan, çok da bizi ilgilendirmiyor gibi duran bir vakayla karşı karşıyaydık. Virüsün güya o bölgede yarasa çorbası içilmesi sebebiyle ortaya çıkmış olması gibi magazin haberleri daha çok dikkat çekiyordu. Zaten köpek yemek gibi kabul edilemez davranışları olan Çinliler bu tuhaf beslenme alışkanlıklarının bedelini ödüyordu.

Zamanla hastalık Çin içerisinde yayılırken Korona virüsü ile enfekte olan insan sayılarına, ölüm oranlarına ilişkin istatistikler daha fazla göze çarpmaya başladı. Karantinaya alınan şehirler, tatil edilen okullar ve iş yerleri üzerinden virüsün hayatlarımıza dolaylı etkisini konuşmaya koyulduk. Çin gibi dünyanın imalat merkezi olan bir ülke çalışamazsa ve birçok ürünü ve ara mallarını üretmede aksamaya başlarsa dünya ekonomileri üzerinde ciddi etkisi olacaktı. Mal tedarikinde sorun çıkması sadece ürünlerin yoka düşmesine değil aynı zamanda da fiyatlarda yukarı yönlü bir harekete de sebep olabilirdi. Finansal piyasaların da buna tepki vermesi ve paranın güvenli limanlara akması bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebilirdi. Böylece sanki sadece Çinlileri endişelendirmeliymiş gibi duran bir hastalığın bizim ceplerimize olan olası dolaylı etkilerinden bir miktar kaygılanır olduk.

Ardından mikrobun Çin sınırları dışına taşmaya başlaması, Asya’da başka ülkelerde görülür olması endişelerimizi biraz daha artırdı. Eğer Korona paniği daha fazla yayılırsa insanlar uçağa binmek, başka ülkelere gitmek konusunda isteksiz davranmaya başlayacaktı. Bunun sonucu olarak da Türkiye gibi turizm gelirleri döviz dengesi açısından çok önem taşıyan bir ülke olarak zarar görebilecektik. Gerçi virüs henüz ülkemize gelmemişti ama panik yayıldığında insanlar kolayca genellemelere başvurabilip bilinmezden kaçıyor, sadece Çin’e değil ülkelerinin dışında herhangi bir yere gitmeye isteksiz davranabiliyorlardı.

Ama bu kaygıları konuştuğumuz zamanlar yine iyi günlerimizmiş. Korona virüsü yarasa çorbasında durduğu gibi durmuyormuş, siyasi sınırlar umurunda olmadığından dünyanın bir köşesinden bir diğer köşesine sıçrayıp kapımıza dayanabilirmiş.

Bizim de kelle paça çorbamız var

Zaman ilerledikçe, virüsün üzerimize üzerimize geldiği anlaşıldıktan ve elde de tıp biliminin önerebildiği bir tedavi olmadığı görüldükten sonra kaygılarımızı giderecek bir şeyler aramaya başladık. Metrolarda, otobüslerde maskeleriyle gezen endişeli modernler Korona virüsünün suratımıza örttüğümüz kumaş parçasına takılacağını umdular. Gerçekten işe yaraması muhtemel olan daha medikal maske fiyatları patlama yaptı, hatta bulunamaz hale geldi. En iyi savunma hücumdur diyenler içinse yeme içme tarifleri yayınlamaya başladı televizyonlar, gazeteler. Ünlü diyetisyen doktorumuz bol sarımsaklı, sirkeli kelle paça çorbası önerdi. Birdenbire lokantalar menülerinde bu tür yemeklere ağırlık verir oldular. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren yiyecekler, egzersizler konuşulmaya başlandı. Ne yaparsak yapalım Korona artık bize kadar geldi ve fiyatlar, borsalar derken çok daha vahim bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu anladık. Bizim ve sevdiklerimizin sağlıkları tehdit altındaydı.

Maksadım insanların sağlıklarıyla ilgili endişelerini hafife almak değil. Daha önce deli dana, kuş gribi, Ebola, SARS, Domuz gribi gibi bir dizi salgın yine benzer etkiler yaratmıştı. Koronanın da oldukça tehlikeli bir virüs tipi olduğu anlaşılıyor. En azından tüm karantina tedbirlerine rağmen hızla yayılmasını sürdürmüş olmasından ve kısa sürede bütün dünyada görülmüş olacağı belli olduğundan karşımızdaki tehdidi küçümsememeliyiz. İyi haber, hastalığa yakalananlarda ölüm oranlarının %3’lerde seyretmesi ve özellikle gençlerin ve çocukların hastalığı atlatıyor gibi görünmeleri. Umalım ki yakın zamanlarda bir aşı da geliştirilecektir. O zamana kadar kelle paça çorbası yiyip oturmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. 

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları