Ukrayna ve Rusya'daki umudun adı barış olsun
Barış, yalnızca savaşın yokluğu değil; insanların güven içinde, huzurla yaşadığı bir düzenin adıdır.
Yeryüzünde yaşayan her birey, farklı dil, din, ırk ve kültürden olsa da aynı temel arzuyu taşır: huzur içinde bir yaşam. İnsanlık tarihi boyunca barış, savaşlardan çok daha değerli ve kalıcı bir ideal olarak var olmuştur. Bu nedenle denebilir ki barış, insanlık için en büyük kazançtır.
Rusya, Ukrayna arasında Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna ve Rusya heyetleri arasındaki görüşmelerin 2 Haziran pazartesi saat 13.00’te Çırağan Sarayı’nda yapılmasının planlandığını duyurdu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sona erdirme yönünde pazartesi İstanbul'da yapılacak barış görüşmelerine katılmak üzere Ukrayna heyetini belirlediğini ve heyete Savunma Bakanı Rüstem Umerov'un başkanlık yapacağını açıklamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'ya yeni tur müzakereleri 2 Haziran'da İstanbul’da gerçekleştirmeyi teklif ettiklerini belirterek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Müşaviri Vladimir Medinskiy'nin heyete başkanlık edeceğini ifade etmişti.
Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan değerlendirmelerde her iki tarafın da yıprandığı ve yorulduğu, bu kapsamda sıcak savaşın sonlanmasını istedikleri vurgulanıyor. ABD'de Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından tarafların savaşı sürdürme konusunda daha az istekli oldukları da yapılan değerlendirmeler arasında. Ukrayna, Rusya ile olası barış görüşmelerine başlamak için kapsamlı bir ateşkesin başlaması gerektiğini düşünüyor. Kiev'in bu pozisyonuna Avrupa'nın önde gelen ülkeleri de destek veriyor.
Ukrayna ise savaşın sürdüğü ve sivillerin yaşamlarının etkilendiği bir ortamda barışın konuşulmasının mümkün olmadığını söylüyor. Rusya'nın barış görüşmelerine samimi olarak başlamasının göstergesi olarak 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini belirtiyorlar.
Ukrayna, silahların sustuğu bir ortamda yapılacak müzakereler sonunda Rusya tarafından işgal edilen topraklarına yeniden sahip olmak ve bundan sonraki süreçte benzer olaylarla karşılaşmamak için güvenlik garantileri istiyor. Güvenlik garantileri kapsamında Ukrayna'nın AB ve NATO üyelikleri ile barışın gözlenmesi için sahaya yabancı güçlerin konuşlanması da Kiev'in beklentileri arasında. Ukrayna aynı zamanda Rusya'dan karşılanacak savaş tazminatları ile ülkenin yeniden imarının sağlanmasını istiyor.
Rusya ise Ukrayna'nın tam tersine ateşkesin müzakereler sonucunda ilan edilmesi düşüncesinde. Rusya, askeri açıdan üstünlüğün kendisinde olduğunu özellikle Kursk bölgesindeki Ukrayna birliklerinin püskürtülmesinin ardından sahada daha avantajlı olduğunu düşünüyor.
Moskova'da yapılan değerlendirmelerde, ateşkes sürecinin Ukrayna'nın yıpranan askeri birliklerinin yeniden tahkim edilmesi ve yeni bir saldırıya hazırlanması için bir fırsat olarak değerlendirileceği endişesi seslendiriliyor.
Rusya o yüzden İstanbul'daki görüşmelerin koşulsuz olarak başlaması ve taraflar arasındaki müzakerelerin gidişatına göre ateşkesin ilan edilmesi gerektiğini düşünüyor. Rusya 2014'te işgal ve ilhak ettiği Kırım'ın yanı sıra Ukrayna'nın Donbass bölgesinden de çıkmak istemiyor. Moskova, müzakereler sonunda sağlanacak anlaşmanın sonuçlarından birinin de Batı'nın uyguladığı yaptırımların kaldırılması olması gerektiğini kayda geçiriyor. Bununla birlikte Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi ve ittifakın Rusya'ya tehdit oluşturmaması da Moskova'nın
öncelikleri arasında.
Barış ortamı; gelişimin, bilimin, sanatın ve kültürel zenginliğin temelidir. Savaşların ve çatışmaların hüküm sürdüğü coğrafyalarda sadece binalar değil, umutlar, hayatlar ve gelecekler de yıkıma uğrar. Oysa barışın hakim olduğu toplumlarda insanlar fikirlerini özgürce ifade edebilir, çocuklar eğitim alabilir ve toplumlar refah içinde gelişebilir.
Tarihte barış dönemleri her zaman ilerlemenin hızlandığı zamanlar olmuştur. Örneğin, Rönesans Dönemi’nde Avrupa'da görece bir barış ortamı, sanat ve bilimin yükselmesini sağlamıştır. Günümüzde ise barışı koruyan ülkeler, teknoloji ve ekonomi alanında büyük başarılar elde etmekte; insan haklarına dayalı sistemler sayesinde halklarına daha mutlu bir yaşam sunmaktadır.
Barış yalnızca devletler arasında değil, insanlar arasında da gereklidir. Toplumun her kesiminde; ailede, okulda, iş yerinde barışçıl ilişkiler kurmak, daha sağlıklı ve üretken bir yaşamın temelini oluşturur. Birbirini anlayan, hoşgörülü bireylerin bulunduğu bir toplumda kavga yerine çözüm, nefret yerine sevgi büyür.
Barış sadece savaşın olmaması değil, adaletin, eşitliğin ve sevginin var olmasıdır. İnsanlık, ancak barış içinde bir arada yaşayarak gerçek anlamda ilerleyebilir. Kısa vadeli kazançlar uğruna sürdürülen çatışmaların bedeli ağır, getirisi geçicidir. Oysa barış; yaşamı, umudu ve geleceği içinde barındıran en büyük insani değerdir. Bu yüzden barışı korumak, insanlık için yapılabilecek en değerli yatırımdır.