SON DAKİKA

Türkmenistan-AB ortaklığı 1. bölüm

Alparslan Güler 22 Nis 2025

AB ile stratejik ortaklık anlaşması imzalayan beş ülkeden biri olan yedi milyon nüfuslu Türkmenistan, Orta Asya'daki en zengin doğalgaz yataklarına sahip. Türkmenistan'daki gaz rezervleri, yeryüzündeki toplam rezervlerin %7'sini oluşturuyor. Tespit edilen toplam doğalgaz rezervleri 4,4 trilyon m3 civarındadır. Sürekli yeni sahalar tespit edildiğinden, 32 yıldır gaz üretilmesine ve ihraç edilmesine rağmen rezervler azalmamış bilakis artmıştır.

Bağımsızlığın kazanılmasından sonraki ilk yıllarda üretim, ihracatın düşmesi nedeniyle yarı yarıya azaldı. Bu azalmanın nedeni; petrol ve doğalgazın nasıl ihraç edileceği, sorunuydu. Karalarla ve açık denizlere ulaşımı olmayan Hazarla çevrili olan Türkmenistan, petrol ve gazını, deniz yoluyla global pazarlara ulaştıramıyordu. 

Dolayısıyla Türkmenistan bağımsızlığını kazandığında, petrol ve gazını sadece eski SSCB ülkelerine satabiliyordu. Tüm nakil hatları Rusya’dan geçiyordu. Rusya, Türkmen gazını piyasa fiyatının %35’ine alıyordu. Başta Ukrayna olmak üzere müşteriler ödeme güçlüğü yaşıyordu. Dolayısıyla Türkmenistan hem kaynaklarını çok ucuza satıyor hem de alacaklarını tahsil edemiyordu. Bu nedenle yeni arayışlar girildi. 

Devlet, yatırımcı firmalara, risklerini en aza indirmek için, garantör olmayı vaat etti. Ancak Türkmenistan’ın uyguladığı kapalı ekonomi politikaları nedeniyle beklenen yatırımlar gelmedi. Bağımsızlığın ikinci yılında, doğalgaz ve petrol sektörlerinin hareketlendirilmesini hedefleyen, 2020 yılına dek sürecek bir plan hazırlandı. Bu planda, sektörlerin dış yatırımlarla güçlendirilerek, siyasi bağımsızlıktan sonra ekonomik bağımsızlığın da sağlaması hedeflendi.  

Devlet bu amaçla, yabancı yatırımcıları garanti altına almayı amaçlayan “Açık kapılar”, “10 yılda İstikrar”, “Ağız birliği” ve “Daimi Tarafsızlık” politikalarını ileriye sürdü.   Bu teşvikler neticesinde beklenen tutarlarda olmasa da doğalgaz ve petrol sektörlerinde dış yatırım sağlandı. Bu sektörlerde sırasıyla Alman, Amerikan ve Rus yatırımcılar büyük pay sahibi oldular. Bu ülkeleri İngiltere ve Türkiye takip etti.

Yabancı yatırımcıları ülkeye çekmeye çalışan Türkmenistan, yatırımcıların kazançlarını kendi ülkelerine serbestçe transfer etmelerini kolaylaştıran yasal düzenlemeler yaptı. Hukuki sorunlar giderildi. Önce enerji üretiminde sonra pazarlanmasında Rusya’ya bağımlı olmaktan kurtulmak hedeflendi. Çünkü Rusya’ya bağımlı kalmak sektörün gelişmesine engel teşkil ediyordu.

İlk başlarda BDT devletleriyle ekonomik ilişkilere ağılık veren Türkmenistan, tedrici olarak bu politikadan vazgeçerek, diğer ülkelerle de ekonomik ilişkilerini geliştirdi. Türkmenbaşı, öncelikle Türkiye ile entegrasyona gitmek istediğini açıkladı. Bu çerçevede Türkmen gazını Hazarın altından, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak olan NABUCCO projesi geliştirildi. Avrupa’nın enerji bağımsızlığını sağlayacak olan proje Yunanistan engeline takıldı. 

Doğalgazını sadece Rusya üzerinden (dolayısıyla düşük fiyatlarla) pazarlamaktan rahatsız olan ve Avrupa ile iş birliği tesis edemeyen Türkmenistan; Kazakistan ve Özbekistan’la birlikte Şangay’a ulaşan dünyanın en uzun doğalgaz hatlarından birini yaptı.  Nakil hattının devreye girmesinden sonra gazının ortalama %80’ini, Çin’e, piyasa fiyatından satmaya başladı. Nakil hattına, Kazaklarla, Özbekler de gaz veriyor. 

Üç Türk ülkesinden geçerek Çin’e ulaşan, birbirine paralel dört hattan oluşan nakil hattı üç ülkeyi doğalgaz naklinde Rusya’ya bağımlı olmaktan kurtardı. Doğalgazı düşük fiyattan değil piyasa fiyatından satma imkanı sağladı. Daha da mühimi üç Türk ülkesi devasa büyüklükte ve komplike bir projede sorunsuz iş birliği yapabildi. 

Türkmenler, İran’a da iki kısa gaz nakil hattı yaptılar. Hatlar, İran sınırında bittiğinden, ambargo kapsamına girmiyor. İran bu hatlar vasıtasıyla aldığı gazı, doğu ve kuzeydoğu eyaletlerinde tüketmekte ve aynı miktarda gazı Basra Körfezinde Türkmenistan’a teslim etmektedir. Böylece iki ülkede nakliye masrafından kurtuluyor. 

Aşkabat uyguladığı başarılı politikalarla doğalgazda hem Rusya’ya bağımlı olmaktan kurtuldu hem de gelirlerini katlayarak arttırdı. Fakat gelirlerini verimli alanlara yönlendirerek ekonomiyi çeşitlendiremedi. Sanayileşemedi. Geliri tabana yayamadı. Kaynaklarını alt yapı yanında, saraylar, yollar, meydanlar, caddeler ve sanat eserleri yapmaya, yani genelde verimsiz olan alanlara harcadı. 

Sınırlı nüfusu olmasına rağmen, yeterli iş üretilemediğinden, yarım milyon dolayında Türkmen, yurt dışında çalışıyor.  Her sene binlerce genç yurtdışına gidiyor. SSCB’den miras kalan ağır bürokrasi, yabancı yatırım gelmesini engelliyor. Çöllerle kaplı olan Türkmenistan’ın tarıma müsait arazileri oldukça az. 

2015 yılında, Türkmenistan’da, yeryüzünün bilinen en zengin gaz rezervlerinden biri bulundu. Hem bu rezerv hem Hazar’ın hukuki sorunlarının çözülmesi hem de Türkmenistan’la Azerbaycan’ın, otuz yıldır ihtilaf halinde oldukları için aktif hale getirilemeyen sahaları, beraber işletmek konusunda anlaşmaları, Türkistan’ı Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak olan Trans Hazar koridorunun AB için en cazip alternatif olmasını sağladı. Stratejik ortaklık bu koridorun hayata geçirilmesi için atılan ilk adım.

ajet 160x600