Türkiye'nin ABD'ye ihracatında değişim rüzgarları
ABD'de 47'inci ve ikinci döneminde Oval masanın patronu olan Donald Trump küresel kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor.
Gözler ise 2 Nisan’a çevrildi.
Çünkü Trump yeni vergiler için bu tarihi işaret etti.
O tarih de geldi çattı.
Yeni düzenleme hem kapsamlı karşılıklı vergiler hem de sektöre özel ek vergiler uygulayacak.
Kuşkusuz ki, Türkiye’nin ABD’ye yönelik ihracatı ise merak konusu…
"Onlar bize ücret ödüyor, biz onlara ödüyoruz. Sonra buna ek olarak otomobillere, çeliklere, alüminyumlara ek vergiler uygulayacağız" bu ifadelerle Trump gemileri adeta yakmıştı.
Trump’ın bu restiyle Türkiye’nin de bulunduğu 200 ülkede ihracata yönelik değişimler kaçınılmaz.
Sözü fazla uzatmadan, peki hangi kalemde ABD ile ihracatta değişiklik yaşanabilir? Bu soruya yanıt verelim.
Yanıt verirken de rakamlarla ifade etmekte yarar var.
Türkiye- ABD arasındaki ticari hacim 2024'te yaklaşık 33 milyar doları buldu.
Joe Biden döneminde durum buydu.
Trump dönemi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan bu rakamın 100 milyar dolar olması konusunda anlaşmışlardı.
Bunu da hatırlatalım elbette…
Birçok ekonomist Türkiye'den ABD'ye her ihracat kalemine ilave tarife uygulanma riskinin olduğu konusunda ise hem fikir.
Hatta Türkiye’nin uyguladığı yüzde 7.5'luk dijital servis vergisi ve yüzde 20'lik KDV sebebiyle benzer orandaki vergileri ABD'ye ihracat kalemlerinde göreceğini ifade eden ekonomistler de var.
Ekonomistler, Türkiye'den ABD'ye her ihracat kalemine %42.5'a (%15+%7.5+%20) varan ilave tarife uygulanma riskini de konuşuyor.
Sonuç olarak Trump ile ABD'ye mal sat ihracat yap dönemi artık bitiyor desek yeridir.
Peki ABD’de yatırım yapmak isteyen Türk iş insanları ne yapacak?
Görünen o ki, Türk iş insanları yatırım yapacak fakat bununla sınırlı kalmayacaklar…
İş geliştirecek, yerel ortak bulacak, şirket evlilikleri birleşmelerini takip edecek gibi gözüküyor.
Trump’ın vergi kararı Türk ekonomisindeki değişime yönelik yansımaları görmek için bekleyip görelim.
Ancak Trump’ın da unuttuğu bir şey var.
Türkiye’nin de her daim karşı bir hamlesi olduğu gerçeği…
Ne yani biz de oturup Trump’ın kararına karşı elimiz boş durmayız öyle değil mi?