Türkiye ekonomisi faiz, enflasyon ve döviz kıskacında
Türkiye ekonomisi, enflasyon, döviz kuru ve faiz oranları arasında kritik bir denge kurma çabasında. Artan enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve faiz politikaları, ekonomiyi yönetmeyi her geçen gün zorlaştırıyor.
Alım gücü giderek düşerken, yatırımcıların da güvenini sarsan bu süreç, toplumsal yaşamı da derinden etkiliyor. Bugün artık halk, markette ve pazarda eski bütçesiyle geçinemiyor; satın alma gücü düşen her kesim, çareyi tasarrufta arıyor. Döviz sabit denecek kadar aynı. TL’yi korumanın yollarını aramaktayız.
Enflasyonun kontrol altına alınması şart
Son yıllarda gıda ve enerji fiyatlarındaki artış, enflasyonu adeta körüklüyor. Halk marketlerde sürekli artan fiyatlarla karşılaşıyor, yaşam maliyeti günbegün yükseliyor. Ekonomiyi rahatlatacak adımlar atılmazsa, artan enflasyon sadece alım gücünü değil, toplumsal huzuru da zedeleyecek. Enflasyonu dizginlemek, kısa vadeli tedbirlerden çok daha fazlasını gerektiriyor: Yapısal reformlar artık ertelenemez bir ihtiyaç haline geldi.
Faiz oranları ve kredi maliyeti
Merkez Bankası’nın faiz politikası, enflasyonu kontrol altına almak için başvurulan önemli bir araç. Ancak faiz oranlarının yüksek olması, kredi maliyetlerini artırarak özellikle KOBİ’lerin finansman bulmasını zorlaştırıyor. Ekonominin canlı kalabilmesi için uzun vadeli ve istikrarlı bir faiz politikası şart. İş dünyasının bu belirsizlikten uzak bir ortamda, güvenle adım atabileceği bir iklim yaratmak gerekiyor.2 milyon TL’nin 32 günlük faiz kazancı bazı bankalarda 75 bin TL ye yaklaştı. Doğal olarak insanlar faize yöneliyor.
Döviz kuru ve ithalat bağımlılığı
Döviz kuru, ithal malların maliyetini doğrudan etkiliyor. Dolar ve Euro’daki yükseliş, halkın cebine zam olarak yansıyor ve bu durum piyasaların geleceğe dair güvenini azaltıyor. Dövizdeki dalgalanmalar, aynı zamanda Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yabancı sermaye için de önemli bir caydırıcı faktör. Ekonominin sağlam bir temel üzerinde yükselmesi için döviz piyasasında istikrar sağlanmalı.
Ekonomik istikrar, halkın refahını ve iş dünyasının güvenini sağlamak için kritik. Ekonomik dengelerin öngörülebilir bir zemine çekilmesi ve istikrarlı büyüme hedefiyle ilerlenmesi şart. Aksi takdirde, uzun vadeli bir ekonomik iyileşme pek de mümkün görünmüyor.
2024’ün sonuna doğru yaklaştıkça bütün vatandaşların aklında döviz kuru altın, faiz, enflasyon ve asgari ücret.