Türkiye Afrika'ya daha fazla hakim olmalı
Dumanlı kıta yer altı kaynakları ve tarım açısından oldkça zengin topraklara sahiptir fakat ne yazık ki, oralarda istismari durum söz konusudur. Oralara gittiğimde, halkın açlık ve sefalet içinde olduğunu görmüştüm. İnanır mısınız? Şeker kamışı var, kakao, çay var ama insanlar şekerin, kahvenin, çayın tadını bilmiyor. 3-5 kuruşa çalıştırılıyorlar.
İnanılır gibi değil fakat dünyadaki birçok tarım ve maden ihtiyacının çok büyük oranını Afrika tek başına yükleniyor. Yanlış duymadınız. Ham maddelerin anavatanı büyük oranda Afrika ülkeleridir. Orada inanılmaz bir potansiyel var, ülkemizin orada daha hakim olması çok faydamıza olacaktır. TİKA sayesinde Türkiye yakın yıllarda kıtada hâkimiyetini arttırmaya başladı; fakat bu yeterli değil daha fazla hakim olmalıyız. Oralarda misyoner durum var, hatta öyle ki bazı ülkeler yerel halk ile evlenip çocuklara öğrettikleri dilleri sayesinde gelecek nesillere de kendi dillerini aşılıyorlar ve böylece bölgedeki hakimiyetleri de güçlü oluyor.
Oralardaki insanların Türkiye'ye ihtiyacı var.
İnsanlık orada perperişan halde...
İnsanın en temel ihtiyacı su bile oralarda öyle bir bir tekel ki...
Yürek dayanmaz bu duruma...
Afrika'da su sektöründe sadece bir avuç firma var ve her şey onların belirlediği fiyatlara göre oluyor. Orada en pahalı şeylerden birisi de su. 0.5 litre su 4-5 eurodan başlıyor, şaka gibi! Orada su içerken halkın içinde içmemeye çok özen gösteriyordum çünkü durum misliyle içler acısı. Afrika'ya giden dünyanın birçok sivil toplum kuruluşu maalesef derin sondaj kazmak yerine kolay olsun ve kimselerin damarına basılmasın diye ağaçların altına düşük derinlikte kuyu kazıyor ve fotoğraf çekilip ülkelerine dönüyorlar. Yağmur yağdığında ağaçlar suyu emdiği için kuyuları ağacın dibine kurup o çamurlu yağmur suyunu içiriyorlar!.. Onlar için fotoğraf önemli(!) halk umurlarında değil, nasılsa ülkelerinde reklamlarını yapacak ve göz boyanacak fotoğraflar hazır! Aslında çare var, kuyu açmak yerine sondaj makineleri götürüp her yere kuyu kazacaksın bak o zaman nasıl da koca kıtanın susuzluk sorunu çözülür. Ama! Birilerinin işine gelmez! Müsaade etmezler!
Şimdi dersiniz dünyanın her tarafından para gidiyor halk faydalanmıyor mu? Hayır, halka hiçbir şey verilmiyor paralar genellikle yetkili birileri tarafından cebe indiriliyor! Halk açlık içinde. İnsanların kıyafetleri yırtık, çoğunun ayağında ayakkabı bile yok. Durumu biraz daha iyi olanlar bile 10 M2 evlerde yaşıyorlar, dışarısı hep toz olduğundan evin içinde yemek yapıyorlar, duvarlar dumandan siyah; kap kacak, yiyecekler, yataklar, eşyalar hepsi 10 M2 evde bir arada. Hepinize gidip oraları görmenizi tavsiye ederim. Bu ayın sonunda yine Afrika'ya gitmeyi planlıyorum. İnşallah oradaki gözlemlerimi yine burada sizlerle paylaşacağım.
Çin, Fransa, İngiltere, İtalya, Hindistan, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri bölgede aktif, Türkiye'nin de bazı ülkelerde önemli oranda hakimiyeti var lakin bunu tüm Afrika'ya yaymak gerekiyor. Afrika'dayken birçok kişiye "Hangi ülkelerle iş yapmayı tercih ediyorsunuz?" diye sormuştum. Aldığım cevaplar şu şekildeydi; "Çin, Hindistan ve Türkiye en cazip ülkelerdir. Çin ve Hindistan daha uygun olsa da biz Türkiye'yi tercih ediyoruz fakat bazı Türk iş insanları olayı fırsatçılığa menfaate çevirdi." diyorlar.
Afrika'ya 2022 yılında ihracatımız 21,8 dolar miktarında olmuş. Bunu bu 2 yılda 100 milyar dolara çıkarabilmek mümkün. Bu konuda yetkililerin daha aktif şekilde çalışmalar yürütmesi ülke olarak faydamıza olur. İlginç bir veri paylaşacağım. Afrika, dünyadaki ekilmemiş ekilebilir arazinin %60'ına ev sahipliği yapıyor ve bu da Afrika'nın tarımda ne kadar da muazzam potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Dünya genelinde ekilebilir arazilerin de %65'i Afrika'dadır. Yeryüzünde muzun %64'ünü, yer elmasının %97'sini, yer fıstığının %34'ünü, mısırın %48'ini, patatesin %30'unu, çayın %40'ını, kakaonun %60'ı Afrika tek başına karşılıyor. Manyok pek bilinmese de dünyada milyarlarca insanın beslenmesine aracı oluyor onun da %63'ünü Afrika karşılıyor.
Dünya madenlerinin de %30'una ev sahipliği yapıyor. Dünyadaki altının yüzde 40'ına ve krom ve platininin yüzde 90'ına kadar sahiptir. Dünyadaki en büyük kobalt, elmas, platin ve uranyum rezervleri de Afrika'dadır.
Sözün kısası, madenciliğin ve tarımın kalbi büyük oranda Afrika'da atıyor, oraya can suyu olmamız lazım. Acı çeken Afrika'yı karanlıktan çıkarıp hem oradaki halkın hem de ülkemizin geleceği için stratejik adımlar atmalıyız.