SON DAKİKA

Turizmde devrim yapmalıyız

Alparslan Güler 17 Haz 2025

5 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan https://www.analizgazetesi.com.tr/yazarlar/turkiye-turizmde-paradigmayi-degistirmeli-1-bolum/ yazımda turizm de kısır döngü içinde olduğumuzu ve farklı açılımlar yapmazsak her yılın ufak artışlarla ve azalışlarla bir önceki yılın tekrarı olacağını vurgulamıştık.

Deniz-kum-güneş turizmine ve Antalya-Muğla sahillerine sıkışmış durumdayız. Deniz turizminde Pazar payımız çok yüksek olduğundan bu payı arttırmak hatta korumak için yüksek tutarda reklam harcamaları yapmak zorunda kalıyoruz. Eğer stratejimizi değiştirmezsek cirolarımız ve turist başına gelirimiz her yıl mütevazi artışlarla benzer rakamlar olur.

Nitekim 2024 yılında turizm gelirlerimiz bir önceki yılın %8, hedefimizin %1,5 üstünde gerçekleşti. Turist başına gecelik harcama 97 dolardı. 2025 yılının ilk dört ayında ise turist sayısı %06 azalırken gecelik harcama 99 dolar oldu. Ya yılda 60 milyon civarında turist ağırlayıp 60-65 milyar dolara razı olacağız. Ve bu rakamları yakalamak için her sene daha fazla reklam harcaması yapacağız (2024 yılında yaptığımız reklam harcaması gelir artışının üstünde) ya da pay almadığımız turizm türlerine yöneleceğiz.

Yıllık harcama tutarının 600 milyar dolardan fazla olduğu Casino turizminden pay almalıyız. Ülkemizde Casinolar yasak olduğu için bu segmentte yokuz. Kumarın yasaklanması vatandaşlarımız için ne kadar doğru ise turizmimiz açısından o kadar yanlış. Öyle bir formül oluşturmalıyız ki vatandaşlarımızı kumarın şerrinden korurken casino turizminden pay alabilelim.

Sadece havalimanlarına, tatil köylerine ve beş yıldızlı otellere, ödeyecekleri yüklü başlangıç ve yıllık harçlar karşılığında, casino açma hakkı vermeliyiz. Casinolara sadece yabancılar girebilmeli. Casinoların girişinde, hava limanlarının yurt dışı uçuşlar bölümünde olduğu gibi, pasaport kontrolü yapan noktalar olmalı. Türk vatandaşlarını kabul ettiği tespit edilen otellerin ve havalimanlarının ruhsatları iptal edilmeli. Doğal olarak ödedikleri harçlar yanmalı. Bu formülle vatandaşlarımızı kumardan korurken casino turizminden pay alacağız.

Pay deyince küçümsemeyin. Casino turizminde payımızı beş yılda rahatlıkla %10’a çıkarabiliriz ki bu 60 milyar dolar eder. Bu tutar yılık turizm gelirimize denk gelir. Yani casino turizmine girdiğimizde gelirlerimizi %100 arttırabiliriz. Aynı sürede başta turizm, inşaat, yeme-içme, güvenlik ve kamu sektörleri olmak üzere beş yüz binden fazla istihdam yaratılır ki bu işsizlik oranımızın düşmesi ve bütün sektörlerin hareketlenmesi demek. %10 pazar payı uçuk değil. Zira nüfusu bir milyonun altında olan Makao’nun turizm geliri bu civarda.

Deniz turizminde rakibimiz olan İspanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Mısır, Tayland ve Dubai’de casinolar serbest. Kumar hassasiyeti olan ülkeler bu sorunu geliştirdikleri formüllerle çözmüşler. Mesela Mısırda sadece turizm bölgelerinde casino açılabiliyor. Dubai’de casino açılacak otelin, havalimanının ya da tesisin ismi din büyüklerinden birinin adı olmamalı. Bu ülkelerin tamamının uzak doğulu turist sayıları bizim çok üstümüzde. Neden? Çünkü zengin Çinliler, Japonlar, Koreliler ve Hintliler kumar oynamadan duramazlar.

Suudi Arabistan turizm sektörüne hızlı giriş yapmayı planlıyor. Kızıl deniz kenarına turizmi merkeze koyan NEOM isimli bir şehir inşa ediyorlar. Bu şehirde de casinolar serbest olacak. Suudiler de pazara girdiklerinde doğal olarak en büyük payı bizden alacaklar. Zira en büyük pazar payı bizim. Bizde pay vermemek ya da daha az vermek için reklam harcamalarını arttırarak karlılığımızı azaltacağız.

Casinolara izin vermemiz turistlerin gece başına bırakacakları tutarı arttıracağından karlılığımızda artacak. Otellerimiz, hava limanlarımız, tatil köylerimiz, havayolu şirketlerimiz ve turizm firmalarımız daha fazla kar edecekler, yani değerleri artacak. Bunun doğal sonucu sektöre daha fazla yatırım yapılmasıdır.

Casino segmentinde olmadığımız gibi tema parklarla yapılan eğlence turizminde de yokuz. Türkiye’ye gelen turist kadar misafir ağırlayan tema park zincirleri var. Golf turizminde de yok gibiyiz. Pazar payımız %1’in altında. Alışveriş turizminde gidecek çok yolumuz var. Zira birer şehir devletleri olan Dubai, Singapur ve Hong Kong alışveriş turizminde bizden kat be kat öndeler.  Olmadığımız segmentlerin hepsine zenginler teveccüh ediyor. Yani bu sektörler şu an yaptığımız paket tur turizminden çok daha karlı.

Bu segmentlere girersek deniz turizmine, kültür turizmine gelen turist sayıları da turist başına elde edilen gelirde artacaktır. Paris’e gelen turistlerin %60’ından fazlası Walt Disney’in tema parklarını ziyaret ediyor. Türkiye’ye alışveriş için gelen turistler de tema parklara, casinolara ve golf oynamaya gidecektir. Ya da denize gelenler casinoları ve tema parkları ziyaret edecektir. Ailenin bazı fertleri denizi, bazısı alışverişi ve eğlenceyi tercih edecektir.

Turizmde de aynı savunma sanayinde olduğu gibi bir devrim yapmalıyız. Türkiye’nin büyük devlet olması savunma sanayinin yanında turizmde, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde, sanayide, yüksek teknolojide, sağlıkta ve eğitimde devrim niteliğinde hamleler yapmasına bağlı.