Trump Rusya Ukrayna ekseninde dünyayı nereye sürükler?
Dünya sancılı bir dönemden geçiyor. Hem de öyle böyle değil. Ekonomi ve küresel siyasetteki belirsizlik daha da artıyor. Aslında geçmişte de bu sıkıntı içerisinde döndü dünya... Vietnam savaşı... Sovyetler Birliği'nin dağılışı... Paris ayaklanmaları gibi...
Yukarıda belirttiğim gibi dünya köklü ve sarsıcı bir değişimden geçtiğimiz yılın tam da içerisindeyiz.
Sarsıcı geçişin kaptanı kim?
Elbette ABD'nin 47.Başkanı Donald Trump.
Küresel ölçekte sınır tanımayan politikalara soyunan Trump 2025 yılında ticaretten ekonomiye küresel politikaları değiştirmeye niyetli...
Özellikle ikinci Dünya savaşından sonra ABD'de politika hiç değişmedi.
Amerika'nın kendi güvenliği, Avrupa'yı Rusya'dan ve Asya ülkelerini Çin'den koruma gibi temel prensipler hep var oldu.
Trump ise söylemlerinde hep Amerikan çıkarlarını ön planda tutuyor.
Ne kadar başarılı olacağı ise bilinmez.
3 yıldır süren Rusya-Ukrayna savaşı için taraflar milyar dolarlar harcadı.
Binlerce sivilin can kaybı da cabası...
Şimdi ise Trump kral olarak vitrine çıktı.
Ukrayna ile Rusya'yı barıştırma kararını aldı.
Zelenskiy'e yüklenip, Putin'e zeytin dalı uzatan Trump'ın elinde çeşitli kozlar da var.
İlki elbette Rusya'nın izole edilmiş olması...
Bakıldığında Rus lider Putin, ABD ile görüşmek için pek çok taviz verebilirdi.
Fakat Trump için tam tersi... Trump hiçbir tavizde ısrar etmedi. Yalnızca Putin'in oturmasına ve konuşmaya başlamasına izin verdi.
İkinci koz da şu ki, Trump Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına izin verilmesi gerektiği konusunda ısrar etmesi.
İstediğini almak isteyen Trump elbette ki Kiev'in NATO ya katılımı konusunda Putin'i sıkıştırabilir, ondan her türlü anlaşmayı koparabilir.
İstediğini aldıktan sonra da Ukrayna NATO'ya katılmayacak diyebilir.
Sonuç olarak Ukrayna savaşında Rusya'nın istediği koşullarda barışı kabul etmek ABD için tamamen yeni bir ilk olacak. Bu rüzgarı arkasına alan Trump Çin ile gireceği ticaret ve diplomatik savaşta moral bulmak istiyor.
ABD bunu isterken dünyada 2025 unutulmaz yıllar arasına altın harflerle yazılacak.
Nedeni ise dünya tarihinin değiştiği ve hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olmadığı bir yıl olarak tarihin sayfalarına kaybedilecek. Öyle ya dış politikadaki gelişmeler elbette küresel ekonomideki seyri de değiştirecek. Kim bilir dünya enflasyon canavarından daha mı çok çeker hale gelir bilinmez.