Apple Vision Pro ve yapay zekâ destekli cihazlar, artık fiziksel dünyayı dijital katmanlarla örüyor. Sizler için “mekânsal bilişim” olarak bilinen yeni devrimin detaylarını yazdım.

Fizik ve Dijital Arasındaki Görünmez Köprü İnşa Ediliyor

Dijital dünya artık ekranlara sığmıyor. “Spatial Computing” (mekânsal bilişim) kavramına hazırlıklı olalım. Fiziksel ortamı dijital bilgiyle harmanlayarak kullanıcıyı tamamen yeni bir deneyime taşıyan bu teknoloji Artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) ve yapay zekânın birleşimi, cihazlarla değil, mekânlarla etkileşimi mümkün kılıyor.

Yeni nesil teknolojilerin kalbi: Apple vision pro ve ötesi

Apple’ın Vision Pro cihazı bu dönüşümün öncüsü. Ancak Meta, Samsung ve HTC gibi devler de boş durmuyor. Mekânsal bilişim sadece bir gözlük meselesi değil. Sensörler, kameralar ve yapay zekâ birlikte çalışarak “mekân farkındalığı” yaratıyor.

Turizm ve iş dünyasında yeni olanaklar

Bu teknoloji sadece eğlence için değil, turizm, gayrimenkul, mimari ve eğitim sektörlerinde devrim yaratma potansiyeline sahip.

Bir otel, örneğin müşterisine odaları “mekânsal” olarak gezdirebilecek. Bir emlak şirketi, sanal turlarla fiziksel mekânı dijitalde birebir deneyimleneyecek. 

Türkiye’de özellikle turizm odaklı işletmeler için bu, pazarlama ve müşteri deneyimini dönüştürecek fırsatlar sunacak. 

Tabii ki sistem daha yeni ve zor tarafları var. 

Öncelikle cihaz fiyatları hâlâ yüksek diyebilirim. 

Altyapı (yüksek hız, düşük gecikme — Wi-Fi 7 ve 5G) her yerde hazır değil. Kullanıcılar henüz bu yeni deneyime tamamen adapte olamadı. Ancak 2026’dan itibaren bu bariyerlerin hızla düşmesi bekleniyor.

Mekânı Yeniden Tanımlıyoruz

Spatial computing, ekranların ötesine geçerek bizi “mekânın kendisine” bağlıyor.

Bundan sonra dijital dünya sadece sanal değil, fizikselin uzantısı olacak.

Gelecek artık cebimizde değil, etrafımızda olacak. 

Güzel bir pazar günü diliyorum.