SON DAKİKA

Putin nükleer silah kullanır mı?

Rusya-Ukrayna savaşı başladığından beri Kremlin sürekli nükleer silah kullanacağı tehdidinde bulunuyor. Ne zaman Ukrayna ve Batı etkili bir hamle yapmayı planlasa Kremlin ''Bu hamleyi yaparsanız nükleer silah kullanabiliriz'' diyor. Bahse konu hamle yapılınca hem sessiz kalınıyor hem de nükleer silah kullanılmıyor. Bu süreç defalarca tekrarlandığından Rusya artık ciddiye alınmıyor. Aslında ciddiye alınmaması çok tehlikeli çünkü Rusya'yı tahrik ediyor.

Nükleer bombalar patladığında nükleer atıklar hava vasıtasıyla etrafa yayılırlar. Rüzgar ne tarafa esiyorsa o tarafa giderler. Bombanın gücüne göre yakınlardaki insanlar ölür. Daha uzaktakiler mesafeye ve muhatap oldukları atık miktarına göre farklı hastalıklara yakalanırlar. Çernobil Nükleer Santrali patladığında binlerce insan anında öldü. On binler sakat kaldı. Yüz binler başta kanser olmak üzere ölümcül hastalıklara yakalanarak zaman içinde öldü. Civardaki tarlalarda yetişen ürünleri on yıl, on beş yıl sonra yiyenler bile kronik hastalıklara yakalandılar. Çernobil, Karadeniz sahillerimizdeki şehirlere 1500-2000 kilometre uzaklıkta. Patlama nedeniyle on binlerce vatandaşımız kansere yakalandı. 

Ukrayna’nın Rusya’yla 2295, Beyaz Rusya’yla 1084 kilometre sınırı var. Rusya, kara savaşının fiilen devam ettiği Ukrayna’nın doğusuna ve kuzeydoğusuna nükleer saldırı yapsa hem orada konuşlanmış askerleri hem sınırın Rusya tarafındaki Ruslar hem de bölgede hala yaşamaya devam eden Ruslar etkilenir. Ukrayna’nın kuzeyine nükleer bomba atsa sınırın kuzeyindeki Ruslar ve Beyaz Ruslar zarar görür. 

Ukrayna’nın güneyine bomba atsa Kırım ve kağıt üzerinde Moldovya’ya ama fiilen Rusya’ya bağlı olan Transdinyester’deki Ruslar etkilenir. Ukrayna’nın batısına saldırsa Beyaz Rusya etkilenir. Batıya atılacak bir bomba tahrip gücüne göre Almanya’yı bile etkileyebilir. Ayrıca bombaların atılacağı yere göre, Rusya’nın başta Türkiye, Romanya, Polonya ve Moldovya olmak üzere Ukrayna’nın komşularıyla ilişkileri bozulur. ABD’nin yoğun baskılarına rağmen BRİCS’ in Kazan zirvesine 36 devlet katıldı. Rusya bu ülkelere Ukrayna’yı konvansiyonel silahlarla yenemediği için nükleer bomba attığını izah edebilir mi? 

Hal buyken Rusya, Ukrayna’ya nükleer bomba atabilir mi? Rus yetkililer üç yıldır her fırsatta ya alenen nükleer bomba kullanırız diyorlar ya da kullanabileceklerini ima ediyorlar. Sizce ABD ve İngiltere, Ukrayna’ya nükleer silah vermemiş midir? Belki vermemiştir ama kendilerinin kontrolünde ki bölgelere yerleştirmiştir. Ukrayna elindeki füzelerle Rusya’nın bütün metropollerini vurabiliyor. Eğer nükleer saldırıya maruz kalırsa Ukrayna elindeki ya da topraklarındaki nükleer silahlarla Rusya’ya yanıt vermez mi? Rusya bu riski göze alır mı?

Rusya’nın Polonya ve Baltık ülkeleri gibi Ukrayna’ya destek veren ülkelere saldırabileceği iddiası da akla yatkın değil. Zira bu devletler NATO üyesi. Rusya bu ülkelere saldırdığında karşılık saldırdığı ülkelerden değil NATO’dan gelecek. NATO’nun nükleer silah stokları Ruslardan hem daha fazla hem de tahrip gücü daha yüksek. Yani Rusya, rejimin devrilmesi ve/veya ülkenin bölünmesi söz konusu olmadıkça nükleer silah kullanmaz.

Trump’ın iktidara gelmesi Moskova’nın elini güçlendirirken Kiev’in elini zayıflattı. Trump görevi devraldıktan sonra Ukrayna’ya yardımı kesecek. ABD’nin boşluğunu, İngiltere öncülüğündeki Avrupa devletleri geçici bir süre için doldursalar bile, ekonomik krizde olduklarından, bu süreci sürdüremezler. Dolayısıyla Ukrayna muhtemelen 2025 yılının ilk yarısının sonuna doğru savaşı sürdüremez noktaya gelir. O tarihe kadar Rusya’nın amacı masaya güçlü oturabilmek için işgal ettiği coğrafyayı genişletmek olacak. Bunu sağlamak için muhakkak portföyündeki en güçlü konvansiyonel silahları kullanacak. 

Eğer Putin, Trump’ın savaş karşıtı yaklaşımından faydalanmak için kabul edilemeyecek talepler ileri sürerse büyük hata yapar. Zira İngiltere savaşı Rusya çok zayıflayana mümkünse bölünene kadar sürdürmek istiyor. Londra, Putin’in bu tavrını ABD’yi ikna etmek için kullanacaktır.

Bu savaştan en büyük zararı gören ülkelerin başında Türkiye geliyor. En çok turist ağırladığımız, yurtdışı müteahhitlik hizmeti verdiğimiz ve yüksek tutarlarda ihracat yaptığımız ülkelerin arasında Rusya ve Ukrayna’da var. Yıllık kaybımızın on milyar doların üstünde olduğu ve her yıl daha da arttığı muhakkak. 

Yakın zamana kadar iki ülkeyle olan ilişkilerini dengeli götürmeyi başaran birkaç ülkeden biriydik. Fakat 2023 yılından itibaren Batı blokuna yönelmemiz nedeniyle, Rusya’ya uygulanan ambargoya daha fazla uymaya başladık. Doğalgaz alımlarımızı azalttık. Ukrayna’ya silah satışlarımızı arttırdık. Bunlarda doğal olarak Rusya’nın tepkisini çekti. Artık çok büyük bir aksilik olmazsa savaşın sonu gözüktüğünden Rusya ile ilişkilerimizi en kısa sürede eski seviyesine getirmeliyiz.