SON DAKİKA
sabancı holding mobil alt

Orta Asya devletlerinin en büyük sorunu

Alparslan Güler 15 Eki 2024

İnsanoğlu denizleri verimli kullanmaya başladığı günden itibaren karasal ticaret yolları önemini yitirdi. Deniz kenarlarındaki ülkeler avantajlı hale geldi. Hele deniz kenarlarında olan ve seyrüsefere müsait nehirler vasıtasıyla geniş coğrafyalara ulaşabilen ülkelerle rekabet etmek, diğer ülkeler açısından imkansızlaştı.

Teknoloji devriminin ada olan ve sahilde olmayan kentlerine nehirlerle ulaşılan İngiltere’de başlamasının başlıca nedenlerinden biri, bu rekabet üstünlüğüdür. Teknoloji devriminin ikinci ve üçüncü ülkelerinin deniz kenarlarında olan ABD ve Almanya olmasının sebebi de aynı. 

Neden ilk sömürge imparatorlukları olan İspanya ve Portekiz değil de o tarihlerde bu ülkelerden çok daha zayıf olan İngiltere ve Hollanda hızla zenginleşerek birer ticaret imparatorluğuna dönüştü? Çünkü İngiltere ülkenin her tarafına ulaşan nehirlerin olduğu bir ada devletiydi. Hollanda’nın hem uzun sahilinde doğal limanları vardı hem de Avrupa’nın neredeyse her tarafına nehirlerle ulaşabiliyordu. 

ABD’nin en gelişmiş şehirleri ya deniz kenarındadır ya da nehir üzerindedir. Uzak Doğunun en kalkınan ülkelerinin ada olan Japonya ve yarımada olan Kore olması, Asya Kaplanlarının tamamının deniz kenarında yer alması sebepsiz değil. Çin, ithalat ve ihracatının %90’dan fazlasını denizyoluyla yapıyor. Petro bu yalın gerçek nedeniyle yani rekabet avantajına sahip olmak için, ‘’sıcak denizlere inmeyi’’ Rusya’nın ulusal stratejisi olarak belirlemekle yetinmeyerek torunlarına vasiyet etti.

Avrupalılar, zenginliklerini nehirler ve denizler üzerinden dönen ticarete borçlu olduklarını bildiklerinden barajlar, regülatörler ve su dağıtım kanalları inşa ederken nehirlerdeki seyrüseferlerin devam etmesini ana kriter olarak belirlediler. Hatta daha ileriye giderek Avrupa’daki nehirleri birbirlerine kanallarla bağladılar. Avrupa’nın içinden nehir geçen bütün şehirleri; nehirler ve kanallar vasıtasıyla birbirlerine ve Akdeniz’e, Atlantik’e ve Karadeniz’e ulaşabiliyor.

Denizyolu yoğun olarak kullanılmaya başlandıktan sonra, kervanlar, denizlere yakın olan üretim merkezlerini limanlara bağlamak için düzenlenmeye başladı. Tren ve otomobil icat edildikten sonra inşa edilen demir ve karayolları kervanları işlevsizleştirdi ve üretim merkezlerini limanlara daha düşük maliyetlerle bağlayarak üretim hacimlerinin katlanarak artmasını sağladı. Yani demiryolları ve karayolları hiçbir zaman denizyolunun alternatifi olmadılar. Nitekim 2024 itibariyle, üründen ürüne değişmekle birlikte denizyolu ortalama olarak karayolundan on bir, demiryolundan beş kat daha ucuzdur.

Moğolistan’la birlikte, denizlere en uzak coğrafya olan Orta Asya ülkeleri, bu dezavantajlarına ilaveten kendilerine en yakın limanların yer aldığı Basra Körfezini İran’a uygulanan ambargo nedeniyle kullanamıyorlar. Gerçi kullanabilselerdi dahi bu onları rekabetçi yapmazdı, dezavantaj biraz azalırdı. Orta Asya’ya Basra Körfezinden sonra en yakın limanlar sırasıyla Rusya’nın Karadeniz ve Türkiye’nin Akdeniz limanları. Rusya’nın limanları petrol ve gaz sevkine tahsis edilmiş durumda. Türkiye limanları ise çok uzak yani ulaşmak zor ve pahalı, dolayısıyla kullanışlı değil.

Kısaca ifade etmemiz gerekirse Orta Asya ülkeleri coğrafi konumları nedeniyle rekabetçi değiller ve bu sorunlarını çözmeden kaynaklarıyla orantılı şekilde kalkınmaları ve zenginleşmeleri mümkün değil. Zangezur koridoru, Türkiye ile Azerbaycan’ın ekonomik entegrasyonunu güçlendirir ve Türkiye ile Orta Asya ülkelerinin ticaret hacminin artmasını sağlar. Hazar denizinin üzerine köprü yapılması nakliye maliyetlerini düşüreceğinden ticaret hacmi biraz daha artar. Ama Orta Asya ülkeleri gerçek anlamda rekabetçi olamazlar ve Türkiye ile Azerbaycan’la ekonomik entegrasyon sağlayamazlar. 

Son yirmi yılda Vietnam, Kamboçya ve Bangladeş tekstil sektöründe hızlı büyüdü. Pamuk ithalatçısı olan Çin dünyanın en büyük tekstil üreticisi. Bu ülkeler, insanları çalışkan olduğu için değil açık denizlerde limanları olduğu için başarılı oldular. Hepsi pamuk üreten ve ihraç eden Türk ülkeleri tekstilde mesafe alamadılar zira açık denizlerde limanları yok dolayısıyla rekabetçi değiller. 

Kazakistan aynı iklime ve toprak yapısına sahip olduğu Ukrayna’nın 4,5 katı büyüklüğünde. Ukrayna’nın  yarısı kadar buğday üretiyor. Yani kapasitesinin dokuzda birini kullanıyor. Neden? Çünkü nakliye maliyeti çok yüksek. Öyle ki bazen nakliye maliyeti buğdayın Kazakistan’daki fiyatından dahi yüksek olabiliyor. Yani buğday üretip satmak karlı olmuyor. Özbekistan nakliye sorununu çözebilse Orta Doğunun ve Avrupa’nın meyve bahçesi olabilir. Bu örnekler çoğaltılabilir.

Orta Asya ülkelerinin kalkınması ve Türk dünyasının entegre olabilmesi için Zangezur Koridoru ve Hazar Köprüsü gereklidir ama yeterli değildir. Yapmamız gereken paradigmayı değiştirecek olan bir projeyi yani Don ve Volga Kanalını devreye almaktır.

NOT: Haftaya bu konuya devam edeceğiz.