Nadir toprak elementleri (NTE)
Son yıllarda, daha önce pek duymadığımız bu üç kelimeyi çok sık duyar olduk. Bazıları element yerine mineral kelimesini tercih etse de kastedilen aynı şey.
Çin, özellikle yüksek teknolojiyle üretilen ürünlerde, madenlerin yerine toprağın içindeki elementleri kullanmaya başlayana kadar bu elementler, cam ve seramik üretimi gibi alanlarda kullanılıyordu. Toprak dolayısıyla toprağın içindeki elementler madenlerden mukayese edilmeyecek kadar ucuz olduğundan, elementler kullanılarak imal edilen ürünlerin maliyeti, maden kullanılarak üretilenlerden çok daha ucuz oluyor.
Pekin, nadir toprak elementlerine dayanan teknolojileri geliştirirken önce Çin’deki sonra yeryüzünün her köşesindeki toprakları analiz etmiş. Hangi toprak, hangi elementler yönünden zengin, belirlemiş. Başka ülkelerdeki o sıralarda değersiz olan daha doğrusu Çin dışındaki ülkelerin değerinin farkında olmadığı NTE rezervlerini, uzun vadeli anlaşmalarla ve düşük fiyatlarla ele geçirmiş. Kaldı ki elementleri topraktan ayrıştırmakta, zenginleştirmekte yüksek teknoloji gerektiriyor.
Pekin, teknoloji geliştirilirken, Çin’de bol olan nadir toprak elementlerinin kullanılmasına özen göstermiş. Bu nedenle işe yarayan, katma değer üreten nadir toprak elementleri stoklarının önemli bir kısmı Çin’de. Daha doğrusu Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da. Son rakamlara göre tespit edilen NTE rezervlerinin %36’sı Çin’de, %18’i Brezilya’da, %18’i Vietnam’da ve %15’i Rusya’da. Yıllık üretimin %80’den fazlasını Çin yapıyor.
Başlangıçta NTE sadece maliyet avantajı sağlarken teknoloji şirketleri yatırımlarını NTE’ ne yapınca, ürün geliştirme faaliyetleri elementler esas alınarak yapılınca NTE’ den imal edilen ürünler teknolojik üstünlüğü de ele geçirdiler. Bu süreçte NTE’ nin kullanıldığı ürünlerin daha dayanıklı, sağlam ve uzun ömürlü olduğu tespit edildi. Bu tespitten sonra NTE’ nin kullanım alanı çok genişledi. Özellikle yüksek teknoloji ürünlerinin tamamının üretim proseslerinde NTE kullanılmaya başlandı.
NTE; en çok uydularda, savunma sanayi ürünlerinin neredeyse tamamında, akıllı füze sistemlerinde, yönlendirme sistemlerinde, akülerde, bataryalarda, otomobillerde, cep telefonlarında, manyetik parçalarda, bilgisayarlarda, uçaklarda, helikopterlerde, rüzgar tribünlerinde, güneş enerjisi panellerinde, lazerde, nükleer enerji üretiminde, tıpta, elektrikli aletlerde ve deniz araçlarında kullanılıyor. NTE, bazı ürünlerde ana hammaddeyken çoğu üründe çok az kullanılıyor ama ürünün kaliteli olması için olmazsa olmaz durumunda.
Çin’in ardından ABD, Japonya, Kore, İngiltere, Fransa ve Almanya’da NTE’ ye dayanan teknolojiye yöneldiler. Fakat bu devletlerin topraklarında NTE yok. Varsa bile henüz keşfedilemedi. Yeryüzündeki stokları Pekin kontrol ettiğinden bu devletler teknoloji geliştirmek için daha doğrusu geliştirdikleri teknolojileri kullanabilmek için Çin’e muhtaçlar. Daha doğru ifadeyle geliştirdikleri teknolojiler vasıtasıyla üretim yapabilmek için NTE’ ye, NTE tedarik etmek için Çin’e ihtiyaçları var.
Çin bugüne kadar NTE’ yi koz olarak kullanmadı. Fakat Trump Çin’e yüksek gümrük vergileri uygulamaya ve başta Avrupalılar olmak üzere diğer devletlere de aynı minvalde hareket etmeleri için baskı yapmaya başlayınca, bu konu gündeme geldi. Yanlış anlaşılmasın konuyu gündeme Çin getirmedi. Batılılar ‘’Çin NTE satmazsa ve/veya satılmasını engellerse ne yaparız?’’ sorusunu dillendirdiler. Trump’ın Grönland’ı istemesinin nedenlerinden biri, sahip olduğu el değmemiş NTE rezervleri.
Trump’ın, Ukrayna’yı desteklemek için 350 milyar dolardan fazla değeri olan NTE rezervlerinin ABD’ye devrini şart koşması, buna karşı Putin’in Rusya’daki daha zengin ve bakir rezervlerde iş birliği yapmayı önermesi NTE’ nin stratejik öneminin göstergesi. Birleşik Devletlerin Dışişleri Bakanı Mario Rubio durumun vahametini çok güzel özetlemiş: ‘’ Eğer NTE’ de şu an bulunduğumuz pozisyonu değiştirmezsek, on yıl gibi kısa bir sürede, hayatımızda önemli olan hemen her şeyi kullanabilmemiz Çin’in iznine bağlı olacak.’’
Türkiye NTE’ de ithalatçı. Enerjiden sonra madencilik en büyük cari açık verdiğimiz alan. Yapılan arama faaliyetleri neticesinde birçok yerde NTE rezervleri tespit edildi. Eskişehir Beylikova’da 694 milyon ton rezerv tespit edilen saha, bu hacimle dünyanın tek alanda ikinci en çok rezerve sahip sahası. Tek alanda bu kadar büyük rezerv bulunması, bu sahayı yatırım yapmak için cazip kılıyor. Nitekim kısa sürede pilot üretim tesisi devreye alındı.
Türkiye bu alanda teknolojiye sahip olmadığından Çin’le anlaştık. Bu anlaşma kapsamında dünyanın en büyük NTE zenginleştirme tesislerinden biri Eskişehir’de kurulacak. Tesis üretime başladığında NTE’ de ihracatçı olacağız. Başta savunma sanayi olmak üzere birçok sektörde dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Bu gelişme NTE kullanarak üretim yapan yüksek teknoloji şirketlerinin ülkemize gelmesini sağlayacak. Son günlerde Çinli elektrikli otomotiv ve batarya üreticilerinin arka arkaya Türkiye’de yatırım yapacaklarını açıklamalarının sebebi de bu gelişme. Bu fırsatı değerlendirirsek bir çok sektörde son teknolojilere sahip olabiliriz, teknoloji geliştirebiliriz ve yüksek teknolojiyle üretilen ürün hacmimizi katlayarak arttırabiliriz.