Miami-Moskova hattında neler oldu?
Ukrayna-Rusya savaşı dördüncü yıl dönümüne doğru adım adım ilerliyor. Wittkof ve Kushner Putin tarafından kabul edildi.
Sembolik önemde bir görüntüydü zira Amerikan heyeti bekleme salonunda ne kadar bekletilirse bekletilsin, Alaska Zirvesi sonrasında ABD ve Rusya’nın birbirleriyle görüşebildiklerini ve Ukrayna meselesi üzerine konuşabildiklerini uluslararası toplumun bilgisine sunuyordu. İki taraf görüşmeye devam edecek çünkü bir şey daha çok açık ABD, Rusya’yı Rusya’nın kabul edebileceği şartların dışına çıkmaya ikna edebilmiş değil. Moskova’daki görüşmelere yeniden kaleme alınmış bir barış planı ile giden heyetin eli boş döneceği aslında baştan belliydi. Amerikalı yetkililerle, Trump’ın 28 maddelik planı karşısında dehşete uğrayan Ukraynalı ve Avrupalılar bir araya gelip güzel güzel fotoğraf çektirdikleri gece Rusya Kiev’e kadar ulaşan çok güçlü bir saldırı gerçekleştirmişti. Mesaj açıktı, ne kadar toplantı üstüne toplantı yapıp Ukrayna-Rusya Savaşını bitirecek koşulları yeniden yazıp dursanız da Rusya’yı ikna etmedikçe bu savaş bitmeyecek.
Yeni ruh hali: Ruslar savaş amaçlarına ulaşacaklarından emin
Witkoff ve Kushner’in Miami-Washington-Moskova hattındaki uzun yolculuğundan hemen sonra Rubio, durumu bir televizyon röportajında özetlerken son dönemde hissedilen haleti ruhiyeyi özetledi. Rubio’ya göre Ruslar şöyle bir mantalite içerisinde: “bu savaş istediğimizden uzun sürecek, istediğimizden daha fazla maliyete sebep olacak, ama sonuçta savaştaki amaçlarımıza ulaşacağız”. Bu haleti ruhiye, Rusya’nın bu savaşın maliyeti konusunda başta hata yaptığı gerçeğiyle yüzleştiğini de ima ediyor. Ama sonuç olarak Ruslar, yaptıkları stratejik hesap hatasından sonra savaş meydanında savaşı uzatabileceklerini kanıtlayarak oyunu kısmen geri çevirdiler. Stratejik amaçlar hala erişilebilir Ruslar adına. Savaşın Ruslar adına böyle bir kazançla noktalanıp noktalanmayacağını bilmiyoruz ama bunun -yani Ruslar adına savaşın kazanılabilir olarak göründüğünün- görünmesi savaşın ve müzakerelerin doğasını etkiliyor.
Meselenin bir de Avrupa ayağı var. Avrupalılar belki Ukrayna’nın desteklenmesi konusunda ittire kaktıra hem fikir oldular ama giderek artan maliyetlere karşı -eğer Ruslar savaşmayı bırakmayacaksa- nasıl desteklenmesi gerektiği konusunda farklı görüşlere sahipler. Her bir Avrupa ülkesinin üstlendiği risk de birbirinden farklı. Eskisi gibi sadece Baltıkların, Doğu ve Merkezi Avrupa’nın riskle doğrudan karşı karşıya kaldığı bir tablo yok. Rusya’nın melez savaş kapasitesi arada kendini farklı araçlar üzerinden test ediyor. Kimliği belirsiz dronların Batı Avrupa semalarında görüldüğü günler üzerinden uzun süre geçmedi. Bu durumun farkında olan Batı Avrupa liderleri ne yöne doğru adım atmaları gerektiği konusunda kararsızlar. Bir süredir tartışılan Rus donmuş varlıklarının Ukrayna savaşının finansmanı için kullanılması meselesi bu yüzden yılan hikayesine döndü. Kağıt üzerinde Avrupa’nın Rusya’ya baskı yapıp, kısa vadede Ukrayna’yı pazarlık masasında daha güçlü hale getirmesine yönelik bir plan. Ancak Rus dondurulmuş varlıkları Belçika’da tutuluyor ve bu varlıklara el koyulması halinde Belçika Rusya ile burun buruna kalmaktan korkuyor. ABD’nin bile Rusya ile müzakerede ne kadar zorlandığını gördüğümüz bu günlerde seneler seneler sürecek hukuki bir dava içerisinde Rusya ile uğraşmak Belçika için baş edilebilir bir şey değil. Bunu açıklamak için bir mülakat veren Belçika başbakanı, mülakatın bir yerinde kendin kaybederek, biliyorsunuz değil mi Rusların kaybedeceğini düşünmek sadece bir hayal dedi.
Savaş sahası ne diyor?
Bu algı Ruslar adına -çok, çok pahalı- bir zafer olasılığı üzerinden savaşmayı ve pazarlık yapmayı kolaylaştırıyor, Rusların stratejik bir hata yapma olasılığını da en azından bir düzeyde azaltıyor. Rubio Rus mantalitesini değiştiremeyeceklerini kendi adına kabul ettiğini söyledi son röportajlarının birinde. Elbette algı, sadece Rusların “kendi zaferlerine inanmak” üzerinden sergiledikleri basit bir performansa dayanmıyor. Ukrayna, bu sonbaharın başından itibaren Rusya’ya yönelik füzelerle destekli çok başarılı bir dron savaşı veriyor. Ukrayna, hatırlanacaktır, çok başarılı bir deniz savaşı da vermişti 2022-2024 arası. Rusya’ya, özellikle enerji alt yapısı üzerinden zarar veriyor mu sorusunun cevabı çok net: çok zarar veriyor. Ama tüm bu zarar ve hatta bugüne kadar Ukrayna’nın kimi zaman benimsediği risk alıcı neredeyse kamikaze (tam kamikaze stratejisini benimsemek hiçbir aktör için kolay değil) stratejiler Ukrayna savaş alanını Rus füze ve dronlarının erişimine kapatmış değil. Ukrayna Rusya’dan gaz tedariğini de kestiğinden, Rus saldırıları büyük sorunlar yaratıyor; Kiev, günlük hayatın işleyişini engelleyen elektrik ve gaz kesintileri ile uğraşmak ve hava savunması yapmak zorunda. Ukraynalılar, vatanlarını savunmak için cepheye gidip kahramanca savaşsalar da hatta Kursk saldırısında ya da Ukrayna dron saldırılarında olduğu gibi cepheyi genişletseler de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik karada ve havadan saldırılarını durdurmadıkça savaş meydanında baskı altında kalmaya devam edecekler.
Elde kart var ama kartlar güzel şeyler söylemiyor
Trump’ın bizzat tekrarlamaktan hoşlandığı “Ukrayna’nın elinde kartı yok” cümlesi bu gerçekliğe dayanıyor. Tabi bu noktada şunu da söylemek gerek: her aktörün elinde olduğu gibi Ukrayna’nın da elinde bazı kartlar var. Bu kartlar, Kiev için kazanç getiren kartlar olmayacağı için Trump görmek istemiyor. Ancak zaten çok kayıpta olan aktörün risk alabileceği ve herkesi- elinden geldiğince- kayba zorlayabileceği de bilinen bir gerçek. Bu çerçevede en hassas noktalardan biri Karadeniz ve Karadeniz’de seyrüsefer güvenliği Ukrayna’nın ticari gemileri hedef alması nedeniyle son günlerde sıkça tartışılıyor. Bu noktada Ukrayna’nın riskli tercihlerinin temel nedeninin mesaj verme kaygısından çok Rusları hata yapmaya zorlamak olduğunu düşünüyorum. Ama işte Ruslar, oluşturdukları algının getirebileceği kazançların farkında, kolay kolay tuzağa düşmüyorlar.
Bu yüzden bir yandan ABD ve Batılılar (samimi veya değiller) Ukrayna’yı gerçek bir masanın olduğuna inandırmaya çalışırken (nitekim Ukrayna heyeti Kushner ve Wittkof ile Miami’de yeniden bir araya gelecek) diğer yandan Rusya ile pazarlığı sürekli hale getiriyorlar. Bir yerde Amerikalılar, Ukrayna’nın güvenliğinin bir şekilde sağlandığı Rusların kazançlar üzerinden kabul edebileceği bir formül bulmaya çabalayacaklar. Bu savaş tüm riskleri ile sürecek demek, bu Trump’ın kendisine biçtiği “büyük tamirci (fixer)” rolünün- ki bu çerçevede barış kelimesini kendi adı ile özdeşleştirmeye çalışıyor- çok ciddi bir sınamadan geçmesi demek, bu büyük ihtimalle bir savaşın dördüncü yıldönümü yazısı kaleme alacağız demek.