Meslek ahlakı, sorumluluk bilinci ve insan olmak
Soğuk bir kış gecesi, gecenin ıssız saatlerinde odaya hızla dolan yoğun dumanın insanda bıraktığı korku ve panik, düşünmesi bile ürkütücü.
Yangının farkına varan, misafirlerin bir kısmı, telaş ve hızlı adımlarla, koridorda ilerlerken, uykunun derinliğinde yangını fark etmeyen, küçücük çocuklar, ömrünün baharındaki gençler, anneler, babalar, aileler. İnsanları uyandıracak herhangi, bir alarmın duyulmaması çaresizce odaların kapılarına vuran koridorda yangın var, diye bağıran ellerinden geleni yapmaya çalışan otel misafirleri, can telaşıyla bir can daha kurtarmak için çaba sarf eden. Hayatını hiçe sayıp bir can kurtarmanın sorumluluğuyla ateşin içine tekrar girip çıkamayan yüreği insan sevgisiyle dolu kahramanlar.
Otelin dar koridorlarında, herkes panik içinde çıkış yolu ararken, her köşe, kapı, pencere sanki başka bir engel başka bir tehlike. Yaşanan elim hadise, gecenin yaşamla ölüm arasındaki ince sınırının ne kadar belirsiz olduğunu gözler önüne seriyor. O an, bir insanın varlığı, bir o kadar da yokluğu ile yüzleşebiliyor, Hayat incecik pamuk ipliğine bağlı sorumsuz işletmecilerin elinde çaresizliğin karanlığında, hayatta kalma mücadelesi veriliyor.”
Bolu’daki Grand Kartal Otelinde ki üzücü olay, ülke olarak hepimizin canını yaktı. Ölmüş olan canlara Allah’tan rahmet, yaralı olanlara acil şifalar, acı kaybı olan ailelere sabır ve metanetler dilerim. Gözünü para hırsı bürümüş yüreklerinde vicdan ve sorumluluk hissi kalmamış olan yetkililer, yüzlerce insanın konakladığı otelde, gecenin bir yarısında alevlerin içinde yaşam mücadelesi verirken, hiçbir yetkilinin herhangi bir tedbir almadan, olayların büyümesine sebebiyet vererek can kaybının yüksek olmasına sebep olmuşlardır.
Katlarda yangına müdahale edebilecek, yağmurlama, siren ekipmanın olmayışı otelin ahşap mimaride restore edilmesi, hepsinden önemlisi yangın merdiveninin otelin içinden ve korunaksız olması, maalesef tedbirsizliğin sonucu can kaybının yüksek oranda artmasına sebep olmuştur.
Küçük yaşlarda okullarda çocuklara öğretilen deprem tatbikatlarının bire bir örneğini otellerde, AVM’lerde, hastanelerde, toplumun kalabalık mekanlarında yangın tatbikatı gibi bilinçlendirme çalışmaları acilen milli güvenlik unsuru haline getirilip, çalışmaların bir an önce başlatılması gerekmektedir,
Askerlik yapan her Türk erkeği sorumluluk ve iş takibi ile ilgili bu veciz sözü duymuştur. “Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir eri, bir er de bir orduyu kurtarır!” Bilgi ve tecrübeyle işin ehline teslim edilmesi, iş ahlakı ve etik yönden çok önem teşkil etmektedir. Her mesleğin kendine göre iş tecrübesi ve sorumluluk alanı vardır.
İş güvenliği müfredatı;
“İş güvenliği mevzuatı, iş yerlerinde çalışanların sağlık ve güvenliğini koruma amacını güden yasal düzenlemelerdir. Türkiye'de iş güvenliği ve iş sağlığı alanında önemli düzenlemeler, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve buna bağlı yönetmelikler aracılığıyla yapılmaktadır. İş yerinde risk değerlendirmesi yapmak ve önlemler almak. Çalışanların güvenliğini sağlamak için gerekli eğitimleri vermek. İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) birimi kurma.
“Mekanların iyi havalandırma, yangın güvenliği, elektrik güvenliği gibi önlemlerin alınması gerekmektedir. Acil durumlar için hazırlık yapılmalı, tatbikatlar düzenlenmelidir. Bu mevzuat hem işverenleri hem de çalışanları sorumluluk altına alır. İşveren, çalışanların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Çalışanlar ise kendilerini ve çevrelerini tehlikelere karşı korumak için verilen talimatları izlemelidir.”
Meslek ahlakı ve helal kazanç arasındaki bağlantı
Meslek ahlakı, bir kişinin yaptığı işte doğru ve etik değerler üzerine hareket etmesini ifade eder. Bu, yalnızca işin teknik tarafını değil, aynı zamanda insan ilişkileri, güven ve sorumluluk anlayışını da kapsar. Bir kişi, mesleki sorumluluklarını yerine getirirken şeffaf, adil ve güvenilir olmalıdır. Meslek ahlakı, sadece kişinin kendi kariyerine değil, tüm topluma fayda sağlar. Çünkü ahlaklı bir çalışan, işyerinde sağlıklı bir ortam yaratır ve insanlar arasındaki güveni pekiştirir.
Ahlaklı olmak, zorluklar karşısında doğruyu yapabilmek ve çıkarları bir kenara bırakıp, toplumun yararını ön planda tutabilmektir. İyi bir meslek ahlakına sahip bir insan, sadece işini hakkıyla yapmaz, aynı zamanda çevresindeki insanlara örnek olur. İyi bir lider, bir patron ya da bir çalışan, dürüstlük ve doğruluk ilkelerinden sapmaz. Dürüst bir kazanç, kişiye iç huzuru ve güven verir.
Meslek ahlakı ve helal kazanç arasında güçlü bir bağ vardır. Ahlaklı bir insan, yaptığı işten kazancını dürüstçe ve etik bir şekilde elde etmeye özen gösterir. Yine aynı şekilde, helal kazanç elde etmek isteyen bir birey, meslek ahlakını yüksek tutar ve bu iki değer bir arada bireyi toplumda saygın bir konuma getirebilir. Kazanç sağlarken kullanılan yöntemler, işin niteliği ve yapılan işin topluma katkısı da bu bağlamda değerlendirilmelidir.
Ahlaklı bir iş yapmanın, helal kazanç elde etmenin, sadece bireysel faydadan daha büyük bir etkisi vardır. Bu değerler, toplumsal güveni pekiştirir, iş dünyasında istikrarı sağlar ve herkesin kazanç sağlama yolunda eşit fırsatlar elde etmesine yardımcı olur.
Meslek ahlakı ve helal kazanç, sadece bireysel bir başarı ölçütü değil, aynı zamanda toplumun sağlıklı işleyişini sağlayan temel unsurlardır. Etik değerlere bağlı bir iş yaşamı ve helal yollarla elde edilen kazanç, insanı manevi olarak da doyurur. İnsanlar sadece maddi kazanç peşinde koşarken, dürüstlükten, adalet duygusundan ve helal yoldan sapmamaya özen göstermelidir. Çünkü gerçek başarı, temiz ve ahlaklı bir yoldan gelir.
Günümüz dünyasında, iş ve ticaret hızla değişirken, doğru ve etik değerlerle hareket etmek daha önemli hale gelmiştir. Meslek ahlakı ve iş bilinci sadece bireylerin kariyerlerinde değil, toplumların sağlıklı işleyişinde de kritik rol oynamaktadır. İnsanlar, kazanç sağlamak için çeşitli yolları seçebilirler, ancak bu yollardan en değerlisi, helal yolla, dürüst ve etik kazançlardır.